"SULTANIM DİKKAT EDİN!" Diye birden Yıldız Kalfanın konuşması ile bakışlarım ona döndü.
Bana doğru elindeki hançerle koşan bir cariyeyi görmemle nutkum tutuldu, taş kesildim.
Tam bu anda önüme uzun siyah saçları ile genç bir kızın atılması ile hançerin ona girmesi bir oldu.
"H-Hale!" Diye bağırmamla hançeri tutan cariyenin gözleri korkuyla açıldı.
Hançeri hızla çekmesi ile aynı hızla Yıldız Kalfa belindeki hançeri çıkarması bir oldu.
Bir hamle ile elinde hançer tutan cariyenin boğazını çevik bir hareketle kesmesi ile önümdeki uzun siyah saçlı cariye kollarıma döküldü resmen.
Kollarımla onu tutmaya çalışırken gözlerim doldu ve titremeye başladım.
Hançerli cariye ile beraber kollarımdaki Hale ile düştüm.
"H-Hale.." Diye titryen sesimle göz yaşların arasından konuştum.
"Sul..tanım." Diye kesik bir sesle konuşmaya çalışırken "İyi olacaksın, söz veriyorum, söz!" Diye konuştum korkuyla.
"Sultanım.." Dediği zaman nefesler içinde kafamı olumsuz anlamda acıyla salladım.
"Hakkınızı.. helal edin.." Diye nefes nefese konuşması ile "Hale..!" Diye yüksek bir sesle sesim titredi.
Ruhumdq içimde parçalara ayrılırken Yıldız Kalfa acı ve kederle dizleri üzerine çöktü.
"Siz.. gerçek bir sultansınız.." Demesiyle gözleri yukarı doğru kaydı.
"Hale.." Diye kısık sesimle nefes alamıyorcasına konuştum.
Kollarım titrerken, kendime doğru çekmeye çalıştım onu..
O benim bir hizmetkârım değildi, bu saraydaki bir dostumdu..
"Hale, lütfen.. lütfen.. lütfen.." Diye gözlerimden yaşlar akarken konuşmaya çalıştım kısık kısık nefesler arasından.
"Sultanım.." Diye kahrolan bir sesle Yıldız Kalfa konuştu.
İçimi çekmemle tüm gücümle bağırdım.
"HALE!"
~~~~
~yazarın ağzından.~
"HALE!"
Hareme kadar uzanan feryat dolu çığlık ile herkes irkildi.
Mestan Hanın gözleri fal taşı gibi açılırken "Fatin.." Dedi birden.
Hızla arkasını dönüp sesin geldiği yöne doğru koşarken kalbi yerinden çıkacak gibiydi..
Kader Hatice Sultanın duyduğu sesle yüzünde hiç olmadığı kadar dehşet verici bir şeytani gülümseme oluştu.
Duruşunu dikleştirirken Mestan Hanın ardından keyifle adımlamaya başladı..
Mestan Han hızlı hızlı yüksek sesle ağlayan Fatinin sesine doğru koşuyordu.
Korku tüm vücudunu kaplamış, yüreği ağzında atıyordu.
Saniyeler sonra gördüğü manzara ile gözleri irileşti.
Yerde kanlar içinde yatan iki genç cariye, ağlayan bir Fatin ve yanı başında onu teselli etmeye çalışan Yıldız Kalfa.
"Fatin!" Diye bağırması ile Fatin kucağındaki bedeni acı ile bıraktı ve kendine doğru koşan padişaha doğru koşmaya başladı.
Ağlayışı fırtınalı bir yağmur gibi şiddetlenirken Mestan Han hızla onu kolları arasına aldı.
Mestan Hanın kolları arasında Fatin yaprak gibi titreyen bir serçeden farksızdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Altın Yol
Historical Fiction"Senin canını almaya gücüm yetse de yüreğim yetmez." Fransız bir tüccarın oğlu olan Antonie, harem ağalarını hadım olduğuna ikna eder ve hareme girer. Ancak padişahın ilgisini kısa zamanda üzerine çekince bu sefer padişahın kız kardeşi olan Afife Su...