Merhabalar!
Minicik, küçücük, tatlıcık bir duyurucuk yapmaya geldim. Birkaç gün önce -belki görmüşsünüzdür- Denizin Yuttuğu Ev'den Hikayeler başlığı altında bir hikaye paylaştım: "Muhâl?" Yani gerçekten bu evrenden bir türlü çıkamıyorum ama insanın aklında bir hikaye kalınca da yazmak istiyor yoksa kurcalayıp duruyor. Ben de ilham gelince yazıverdim ve paylaştım. Olcay ve Berk'in ilişkisi üzerine kurulu bir hikaye... Özetle Berk ve Olcay "long term low commitment long distance casual boyfriends" imiş. DYE'yi yazarken "Bu bir dizi olsaydı bu ikiliyi kesin böyle yazardım" diye düşünmüştüm ve sonra dedim ki minik bir hikaye şeklinde niye yazmayayım ki? Ve yazdım. Ama pek de minik olmadı, eheh. Bir novella oldu neredeyse. Daha sonra da böyle yine aklımda kalan ama DYE Helen'in bakış açısından ve Leto'nun Adası da Pınar'ın bakış açısından olduğu için detaylıca yazamadığım hikayeleri eklemeyi planlıyorum ama tabii sık sık güncelleyeceğimi sanmıyorum. Her neyse, belki görmeyen olmuştur diye buraya da minik bir duyuru koyayım dedim. Muhâl, DYE'nin en başından başlayıp sonuna kadar getiriyor -unutanlar için her şeyi hatırlattım yazarken- ve birkaç tane de eski dostlarımız Helen'le Yekta'nın da içinde olduğu ek sahne var. Eğer özleyen olduysa veya Olcay'la Berk'in hikayesini merak eden olursa göz atabilir. Yazarken çok keyif aldığım bir hikaye oldu açıkçası.
Duyurucuk bu kadardı.
Sevgiler ^.^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denizin Yuttuğu Ev I - II
General FictionKış çok soğuk geçtiğinde, rüzgarlar sert estiğinde deniz kudururdu. Kuduran denizin dalgaları evin duvarlarına vururdu, zarar verirdi. İçimden 'Deniz evi götürecek!' derdim. Daha fazla haklı çıkabilir miydim? Denizin yuttuğu ev işte, bizden geriye k...
