Çoğu sorunun cevaplandığı bölüme gelmiş bulunuyoruz :) Buraya bölüme de uyduğu için Kudret Feridun olarak hayal ettiğim İpek Bilgin'in geçen sene İstanbullu Gelin'de söylediği replikleri bırakıyorum... Gerçekten benim kurguma bu kadar çok uyması büyülü bir şeydi, ben de hemen gif'ini yapmıştım ama buraya gif şeklinde atamadım. Her neyse, beni Kudret karşımda konuşuyormuş gibi hissettirdi.
Zaten uzun ve yorucu bir bölüm olduğu için ben fazla konuşmak istemiyorum. İyi okumalar ^^ Bölümden sonra yorumlara ve eleştirilere açığım eheh...
"Buraya giren kişi bir fatihtir;
Ejderhayı öldüren, kalkanı elde edecektir."*
Yekta'nın elinden tuttum ve "Artık bu işkence bitsin..." dedim.
Günlüğü göstererek "Devamını şimdi mi getireceğiz yani? Bunu kaldırabilecek miyiz sence?" diye sordu.
"Hiçbir şeyi ertelemeyelim artık. Günlükten okumaktansa gerçekten bize her şeyi anlatabilecek kişiye gidelim. Babaanneme... Artık sır yok, gizem yok. Artık her şeyi anlatmak zorunda. Ne ben daha fazla susabilirim, ne de o... Ben kesinlikle gidip onunla konuşacağım. Benimle gelmek zorunda değilsin ama yine de sana da sormak istedim. Benimle misin?"
Önce sessiz kaldı. Sonra da başını evet anlamında salladı. Böylece el ele babaannemin odasının yolunu tuttuk. Babaannem Pınar'a olanlardan sonra cenaze dışında odasından çıkmamıştı. Bu sefer biz onun sığınağına giriyorduk yani. Kapıyı çalıp ondan cevap alınca içeri girdik. Oda kasvetliydi, bütün perdeler ardına dek kapalıydı. Babaannem ise büyük yatağın içinde kaybolmuştu. Bizi gördüğünde ise babaannem şaşkınlıkla saten çarşafların arasından doğruldu. Tam kalkacaktı ki "Hiç zahmet etmeyin, babaanne. Yorgunsunuz zaten. Hepimiz yorgunuz. Böyle günlerde böyle şeylerin bir önemi yok." deyip onu durdurdum. Babaannem de çok üstelemedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denizin Yuttuğu Ev I - II
General FictionKış çok soğuk geçtiğinde, rüzgarlar sert estiğinde deniz kudururdu. Kuduran denizin dalgaları evin duvarlarına vururdu, zarar verirdi. İçimden 'Deniz evi götürecek!' derdim. Daha fazla haklı çıkabilir miydim? Denizin yuttuğu ev işte, bizden geriye k...