13. Sırlar Arasında

1.7K 143 67
                                    

Merhabalar! Bu bölümle ilgili oldukça heyecanlıyım aslında. Bölümün adından da anlaşılacağı üzere sır düğümlerinden biri çözülüyor ve belki de başka bir düğüm atılıyor! Bölüm sonu için bana çok kızmayın olur mu, ehehe... 

Helen'le Yekta için kendimce birkaç görsel hazırlamıştım, belki karakterleri anlamak için yardımcı olur diye düşündüğüm için paylaşayım. Bir de bölüm sonu için özür mahiyetinde :)

 Bir de bölüm sonu için özür mahiyetinde :)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir de son olarak, bölümün ortalarına doğru olan mezarlık sahnelerini az önce kontrol ederken ben Fazıl Say'ın Sevenlere Dair'ini dinledim, güzel bir ambiyans yarattı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir de son olarak, bölümün ortalarına doğru olan mezarlık sahnelerini az önce kontrol ederken ben Fazıl Say'ın Sevenlere Dair'ini dinledim, güzel bir ambiyans yarattı. Onun linkini de şuraya iliştireyim: https://www.youtube.com/watch?v=z8VdYv4cr2g

Çok konuştum -ama bölüme dair duyduğum heyecandan-, şimdi sizi Helen ve Yekta'yla baş başa bırakayım. İyi okumalar ^^


Gözlerime değen parlak ışıkla ve burnumu gıdıklayan sıcaklıkla uyandım. "Güzel bir gün..." diye mırıldandım. Kollarımı iki yana doğru açıp gerindim. Kollarımdan biri Yekta'nın yatıyor olması gereken yerde yatağın soğuk kumaşını bulunca anında gözlerimi açtım. Yekta yoktu. Kıyafetleri koltuğun üzerinde değildi. Var gücümle "Yekta!" diye bağırdım. Korktuğum üzere cevap falan gelmedi. "Yine mi ya? Yine mi?" diye söylenerek ayağa kalktım. Bir umut evin bütün odalarını dolaştım. Yekta'nın dün gece burada olduğuna dair bir kanıt bile yoktu. "Delirdim mi acaba en sonunda?" Ama o kadar gerçekti ki dün gece olanlar... Alkolü de fazla kaçırmadığıma göre... Koşarak tekrar yer yatağına döndüm ve Yekta'nın olması gereken yastığı kokladım. Yastığa sarılıp başımı gömdüm ve artık ağlamaya başlayarak "Yekta kokuyor işte! Yine gitmiş!" diye bağırdım. "Neden ya? Neden? Gideceksen neden geliyorsun? Beni böyle umutlandırmaya ne hakkın var?" Yastığı yatağın üzerine fırlattım ve üzerine yumruklar atmaya başladım. "Alçak! Aşağılık! Pislik! Aptal!" diye bağırıyordum bir yandan da...

"Ben miyim o?"

Kendime ait olmayan sakin sesi duyunca duruldum ve tepemde dikilmekte olan kişiye baktım.

Denizin Yuttuğu Ev I - IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin