⋆Tüm bu olaylar biteli, neredeyse bir yıl oluyordu. Hepsi kendi yollarına gitmiş, mutlu bir ömür sürüyorlardı. Yine de aralarındaki bağı hiç koparmamışlardı.
Hyunjin ve Felix'in bebekleri olalı çoktan 6 ay olmuştu.
Yepyeni bir hayat kurmak öyle kolay değildi tabi. Yeni yapılan binalar, kurulan iş yerleri, her şeyi rayına oturtmak hayatlarını çok hızlı akan bir hale getirmişti. Ama her şeye rağmen, sonunda bir düzene girmişti hayatları.
Uzun zamandan sonra, dükkanına ilk defa kilit vurmuştu Hyunjin. Felix'in okulu yeni tatile girmişti ve sevgilisi, eşiyle güzel vakit geçirmek istiyordu. Gece çok geç geldiğinden çoktan dünyalar güzeli kızı ve biricik eşi uyumuştu. Onları uyandırmadan yanlarına gidip yatmıştı o da.
Felix, güneş ışığıyla gözünü kırpıştırdı. Burnuna çok tanıdık, huzur veren bir koku gelmişti, kocasının kokusu... Sonunda gözünü açtı, yanında yatan adama baktı. Bir kolunda o, öbür kolunda bebeği huzurla uyuyordu. Onları böyle görmek her zaman içini ısıtıyordu.
Hyunjin'i yanağından öptüğünde, Hyunjin de gözlerini kırpıştırdı ve yavaşça açtı. Felix, kocasına gülümsedi. "Beraber kahvaltı yapalım, işe geç kalacaksın." Diye fısıldadı eşinin kulağına.
Hyunjin, Felix'i öpmek için başını öne doğru uzattı. "Bugün tatilinin ilk günü, işe gitmeyeceğim. Beraber bir şeyler yapalım."
"Zaten..." Hyunjin'in öbür kolunda yatan bebeğine baktı. "Jae Hwa'yla bunca süre siz ilgilendiniz..."
"Sorun değil." Hyunjin de uyuyan kızına baktı. "Aynı annesine çekmiş benim melek kızım, hiçbirimize zorluk çıkarmadı. Sanayide bile amcalarıyla keyifle oynadı."
"Tabi, kızımız ilk altı ayını sanayide geçirdiği için..."
Hyunjin, gülerek Felix'i tekrardan öptü. "Hepsi sana söz vermedi mi bunun için?"
"Anne kucağında bebekle araba tamir ederken, seni görmek isterdim." Dedi Felix utanarak. "Hayali bile çok seksi."
"Seksi mi?" Felix'in kızaran yüzü, Hyunjin'i tatmin ediyordu. "Tanrı aşkına, neler geçiyor kafandan..."
"Yapmayalı uzun zaman olduğundan..." Felix, iyice kızarmıştı.
Hyunjin gülümseyerek Jae Hwa'ya baktı. "Aslında Minho da Jae Hwa'yı çok özlediğini söylüyordu. Bu gece belki de Han ve Minho amcasıyla kalır."
Felix, Hyunjin'in ne yapmaya çalıştığını anlamıştı ama zaten kızıyla çok ilgilenememişti, bu yüzden ondan ayrı kalmak istemiyordu. Tam söze girecekti ki, Hyunjin yatağının yanındaki takvimi işaret etti. O günün tarihi pembe bir kalple işaretlenmişti. "Bugün kızgınlığa gireceksin, ondan böyle konuşuyorsun. Bu gecelik kızından ayrı kalman gerekecek."
Felix, takvime baktığında gülümsedi. Onunla böylesine ilgilenen bir eşi olduğundan çok memnundu. Hyunjin doğru söylüyordu, bu yüzden öylece kocasına teslim oldu.
Jae Hwa'yı uyandırmadan yataktan kalktılar. Hyunjin, üstü tamamen çıplak, altında gri bir eşofmanla odadan çıkarken, Felix sadece üstünde, ona biraz bol gelen beyaz bir tişörtle yatağa oturdu, kocasını izledi.
Hyunjin'in güzel vücudu, yeni uyandığındaki ses tonu, dağınık kara saçları, yüzündeki yastık izi, sevecen tavırları, her halinden mükemmel bir baba olması, her sabah bu adamla uyanması, minik kızları... Bütün bunlar gerçek olamayacak kadar güzeldi ama, hayatları böyleydi işte. Bütün bunlar, tamamen gerçekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dark Man & The Sunshine | Hyunlix [Omegaverse] ✓
Fanfiction"Aslında, senin hayatın hakkında hiçbir şey bilmiyorum." "Oysa aynaya baksan, tüm hayatımı görürsün." Hyunjin, Felix'i gördüğü gece intihar etmişti aslında, tüm geçmişini geride bırakarak. Ama öyle boktandı ki geçmişi, kolay kolay kurtulamazdı. Yine...