37 - "Karar..."

1.3K 167 151
                                    


Hyunjin uyanalı birkaç gün oluyordu. Hala hastanede olsalar da, hayat onlar için biraz daha normale dönmüştü.

Chan dışındaki herkes Hyunjin'in odasında, şakalaşarak sohbet ediyorlardı. Felix bir yandan Hyunjin'e yemek yediriyor, bir yandan da durup durup onu öpüyordu. Hala ona güzel haberi verememişti, ama en kısa zamanda ona güzel bir sürpriz yapmayı planlıyordu.

Birkaç polis, emniyet müdürünün eşliğinde, odaya geldiler. Minho, emniyet müdürünü görünce ayağa kalktı. Tokalaşarak sarıldıktan sonra müdür, Hyunjin'e döndü. Hyunjin, müdüre şaşkın şaşkın bakıyordu. Doğru, bu geçen birkaç günde, ona hiçbir şey anlatmamışlardı. Belki de konuşma zamanı şimdiydi...

Minho, müdür ve polisler dışındaki herkes odadan çıktığında, kalanlar sandalye ve koltukları çekiştirdi ve Hyunjin'in başına toplandılar. Minho derin bir nefes aldıktan sonra söze girdi.

"Bir haftaya yakın komada kaldığın için, kaçırdığın bazı şeyler oldu. Detayları atlarsak şunu söylemem lazım ki, başkan tamamen ortadan kaldırıldı. Bir akıl hastanesine yatırdıklarını duydum en son, aklını kaçırmış olmalı."

Hyunjin'in gözleri şaşkınlıktan fal taşı gibi açılmıştı. "Sahi mi?" Dedi.

"Hı-hm. Kurtulduk Hyunjin, hepimiz, çetedeki herkes, kurtuldu. Hala bazı operasyonlar düzenleniyor ve üsleri birer birer yok ediliyor ama teşkilat bu konuda çok hassas davranıyor, kimsenin zarar görmediğinden eminiz. Müdür bey bu konuda çok dikkatli..."

"O gün..." Hyunjin'in sesi biraz hüzünlü geliyordu. "Ben bayıldıktan sonra, nasıl kurtardınız oradan? Çok kalabalıklardı, her şey çok hızlı gelişti. Cidden bu sefer öldüğümü düşündüm."

Minho, müdürle göz göze geldi. Her şeyi anlatmalı mıydı, emin olamadı. Sonunda derin bir nefes aldı. "Chan yetişti."

"Chan mı?"

"Evet. Changbin ile seni takip ediyorlardı. Kapatıldığın depoyu bulduğunda içeri girdi."

"İçerideki herkesi, tek başına mı alt etti?"

"Hı-hm." Gülümsedi. "Bunu yapabileceğini ben de bilmiyordum. O an ne düşündüğünü, ne hissettiğini bilemeyiz ama yaptı işte."

"Nerede şimdi?"

Müdür söze girdi. "Altı kişinin cinayetinden tutuklu yargılanıyor. Öğleden sonra mahkemesi olacak. Biz de onun için geldik bay Hwang. Mahkemesinde yer almak istiyor musunuz?"

Hyunjin başını öne eğdi. Chan, kim olduğunu bile bilmediği bir boşluktu onun için. Bu adamları alt etmek çok zor olmuştur, neden kendini böyle bir riske atmıştı ki Hyunjin için? Hyunjin düşünürken müdür tekrardan söze girdi. "Eğer mahkemeye çıkmak istemiyorsanız, yazılı bir ifade de alabiliriz. Ama mahkemede olmanızın daha çok faydası olur tabi."

Hyunjin merak ediyordu. "Eğer bir sakıncası yoksa, gelmek istiyorum." Bir yandan onun hayatını kurtaran adama yardım etme isteği vardı ama öte yandan, sebebini sorma hissi daha ağır basıyordu. Bilmediği bir şeylerin olduğuna emindi, öğrenmek istiyordu.

Müdür gülümsedikten sonra ayağa kalktı. "Öyleyse burada yapacak bir işimiz kalmadı. Öğleden sonra görüşürüz." Odada kalanları selamlayarak yanındaki polislerle beraber odadan ayrıldı.

Hyunjin, tam Minho'yu darlamak üzereydi ki, doktorun peşinde diğer arkadaşları odaya girdiler. "Bay Hwang." Dedi doktor, bir yandan elindeki dosyaları inceleyerek. "Zaten şuan durumunuzda çok bir sıkıntı görülmüyor. Öğleden sonra da mahkemeye katılacağınıza göre, öğlene kadar taburculuk işlemleri halledelim. Yanında kim kalacak, kime bilgi vereyim?"

Dark Man & The Sunshine | Hyunlix [Omegaverse] ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin