⋆Felix, Hyunjin'in durumundan dolayı devam edip etmemekten emin değildi ama feromon kokusuyla zaten iyice kendinden geçtiği için pek de temiz düşünemiyordu. Zihni epey bulanıktı.
Hyunjin, elini Felix'in deliğinin etrafında gezdirmeye devam ettikçe, Felix'in inlemeleri arttı. Kendini tutmuyordu zaten ama yine de tedirgindi. Hyunjin ise hiç oralı olmadı.
Bir parmağını içeri soktuğunda, Felix çok dürüst bir tepki vererek inledi. Başını Hyunjin'in göğsüne dayadı. Daha fazlasını istiyordu. Nefes alıp verişi hızlandı, heyecanlandı.
"Hyunjin..." Dedi boğuk bir sesle.
"Hm?"
"Seninkini istiyorum..." Artık epey arsızlaşmıştı. Hyunjin gülümsedi. Yaptığı işi bıraktı. Felix'i belinden kavradı ve kucağına oturttu.
"Öyleyse bana yardım etmelisin."
Felix önce baktı, sonrasında anlamıştı. Evet, Hyunjin neticede yaralı bir adamdı ve rahat hareket edemiyordu. Bu, Felix için bir fırsattı. Şimdiye kadar her şeyi Hyunjin yapmıştı ama şimdi Felix yapmalıydı.
Önce Hyunjin'in aletini kavradı. Ardından yumuşak kıçını Hyunjin'in aletine yaklaştırdı. Deliğinin üzerine koyduktan sonra, iki ellerini Hyunjin'in göğsüne dayadı ve kalçasını yavaşça ittirdi.
İkisinin de yüzü değişik bir hâl aldı, zevkten inlediler. İlk giriş anı, hep çok zevk veriyordu. Yine de Felix'e biraz büyük geldi ve bir süre öyle kaldı.
Hyunjin, sonunda dayanamayıp Felix'i bileklerinden tuttu. "Çok darsın, rahatla biraz."
Felix, kendini bırakmaya çalıştı ama bu çok zordu. Çok büyük geliyordu, buna alıştığını sanmıştı ama alışamamıştı. Sonunda belini öne arkaya, yavaşça hareket etmeye başladı.
Hyunjin, çok zevk alıyordu. Felix onun yüzüne baktığında, yaptığı işten memnun oldu. Artık ikisi de deli gibi zevk alıyordu. Felix aşağı yukarı hareket ettikçe, Hyunjin de ona uyumlu olarak kalçasını oynatmaya başladı. Ama bu Felix'e fazla geldi. Yüzü buruştu. "Dur..."
"Acıyor mu?" Hyunjin, yine de durmuyordu.
"Hayır ama..." Derin bir nefes verdi. "Çok büyük..." Elini karnına koydu. "Tam buraya kadar geliyor, garip hissediyorum. İçimi tamamen dolduruyormuş gibi..."
"Güzel mi?"
"Hı-hm..."
"Felix..." Hyunjin yine arsızlaşmıştı. "Sanki ata biniyormuşsun gibi, değil mi?"
"Sana biniyorum."
Hyunjin bu cevaptan sonra güldü. Ardından elini Felix'in karnına koyup biraz bastırdı, gerçekten de aletini hissedebiliyordu.
"Bastırma!" Felix çok garip hissetmişti. "Bastırma cidden, çok garip..."
"Seni kimse ben gibi tatmin edemez, biliyorsun değil mi?"
"Hı-hm..."
"Kimsenin sana böyle dokunmasına izin verme. Böyle deliğine girmesine, seni böyle görmesine... Bu suratını sadece ben göreyim..."
Felix, Hyunjin'in üzerine uzandı ve yüzüne baktı. Hala ikisi de kalçalarını oynatıyorlardı. "Beni sadece sen böyle görebilirsin sevgilim."
Hyunjin, Felix'in içinde daha da büyümüştü. Sonunda yenik düştü ve ani bir hareketle Felix'i sırt üstü yere yatırdı ve bacaklarını karnına doğru kaldırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dark Man & The Sunshine | Hyunlix [Omegaverse] ✓
Fanfiction"Aslında, senin hayatın hakkında hiçbir şey bilmiyorum." "Oysa aynaya baksan, tüm hayatımı görürsün." Hyunjin, Felix'i gördüğü gece intihar etmişti aslında, tüm geçmişini geride bırakarak. Ama öyle boktandı ki geçmişi, kolay kolay kurtulamazdı. Yine...