Özel bölüm - 2 (Hyunlix m)

2.5K 145 71
                                    


Felix ve Hyunjin, Han ve Minho'nun yanında kaldıkları süre, Minho'nun dediği gibi hiçbir şey çaktırmadılar. Konusu da açılmadığı için bu pek sorun olmadı.

Ama yine de Han'ın yüzünde değişik bir ifade vardı. Sıkıntılı, gergin bir ifadeydi bu. Ama sebebini de bildiklerinden, yine seslerini çıkartmadılar.

Akşam üzerine doğru, hep beraber yetimhaneden ayrıldılar ve Han'ın sahibi olduğu pastaneye gittiler. Orda Seungmin ve Chan'la da görüştükten ve beraber vakit geçirdikten sonra, sonunda havanın kararmasıyla veda vakti geldi.

Hyunjin, çoktan Minho ile Jae Hwa'ya bakması için konuşmuştu. Han da bu konuda çok istekli olunca, hiç sorun çıkmadan bebek çantasını ve bebeği onlara teslim ettiler ve el ele tutuşarak pastaneden ayrıldılar.

Felix, kızından ayrı kaldığı için biraz üzgündü ama Hyunjin'le, kocasıyla baş başa geçireceği geceyi düşündüğünde, karnındaki o kelebekli hisse engel olamıyordu. Sonunda eve girdiğinde, montlarını çıkardılar ve girişteki askılığa astılar.

Felix, ona gülümseyen gözlerle bakan kocasına döndü. "Önce bir duş alalım mı?"

"Nasıl istersen." Dedi Hyunjin gülümseyerek. "Sonuçta tüm gece bizim."

Yavaşça üstlerini çıkararak banyoya yöneldiklerinde, Felix bir anda durup Hyunjin'e döndü. "Sence... Minho hyung, Han'ın gönlünü almayı başarır mı?"

"Başka bir çaresi yok." Dedi Hyunjin. "Sonuçta artık ortada bir bebek varken, geri kalan hiçbir şeyin önemi kalmaz."

"Sen öyle mi düşünmüştün? Hiç korkmamıştın ki sen?"

"Hah." Hyunjin, gülerek saçlarını kaşıdı. "Bizim durumumuz çok farklıydı Felix. O zaman hayatımız çok farklı bir şekilde olduğundan, sana hislerimi belli etmek her şeyi daha kötü yapardı."

"Korktun mu yani?"

Hyunjin, Felix'e yaklaşıp belinden kavradı. "Hem de tir tir titreyecek kadar. İlk hamile olduğunu öğrendiğimde, ailenle tanışmayı teklif ettiğimde, oraya gittiğimizde, evlilik teklifi ettiğimde... Ne kadar korktuğumu tahmin bile edemezsin."

"Ama çok cesur görünüyordun."

"Öyle olmak zorundaydım. Eğer ailenle tanışmaktan çekindiğimi söyleseydim, bu kadar rahat gidebilir miydik? Eğer baba olmaktan korktuğumu söyleseydim, bana bu kadar güvenebilir miydin? Senin yaslanacak güçlü bir omza ihtiyacın vardı sevgilim. Minho ise hislerinde daha dürüst çünkü Han'ın da güçlü olduğunu biliyor."

"Ne yani, ben güçsüz müydüm?" Felix kaşlarını çattı.

"Hepimiz güçsüzdük. Neler yaşadık, hatırlasana. Yürümeye bile mecalimiz yokken nasıl yükler vardı omuzumuzda. Ama tüm bunlar benim yüzümdenken, sana daha fazla acı çektiremezdim, değil mi?"

"Sen..." Felix, devam edemedi. Hyunjin'e sıkıca sarıldı. Düşününce, her şey daha da bir anlamlanıyordu. Yaptığı her şey zaten onun için değil miydi? Öncesinde de güçlüydü Hyunjin, hala da güçlüydü. Aldığı tüm darbelere rağmen bir an için pes etmemiş, yıkılmamıştı. Öyle ya, şimdi yaşadıkları hayatlara bakılırsa, hepsi Hyunjin sayesindeydi.

Hyunjin, kafasını Felix'in omzuna dayadı. Kokusunu içine çekti. Felix'in kızgınlığı başlamıştı, feromon kokusu çok yoğundu. Ama hiç acele etmedi, tüm gece zamanları vardı.

Yine de feromonlara karşı vücudu dürüst tepkiler veriyordu. Felix, bacağına değen sert şeyi hissettiğinde, kafasını kaldırıp Hyunjin'e baktı. "Şimdiden sertleştin mi?"

Dark Man & The Sunshine | Hyunlix [Omegaverse] ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin