Anılar

1.9K 75 14
                                        

1600 kelime
☘️İyi Okumalar☘️

"Kardeşimi kandırmış işte."
"Bunlar beraber mi uyumuşlar?"
"Ne kadar tatlılar dimi Tarık."
"Evet hayatım. Çok tatlılar."kulağıma doluşan sesler ile gözlerimi araladım. Uykulu sesinle konuştum.
"Ya bir susun ya. Uyuyoruz şurada ne güzel. Bir salın." Yağız kollarını bana dahada sarıp başını boynuma koydu.
"Aynen. Siz gidin biz daha sonra geliriz."
"Tamam, çıkalım artık çocuklar. Kardeşleriniz uyusun."gözlerimi kapattım. Yüz üstü yatmaya başladım. Yanımda hareketlilik hissedince merak ettim.

"Noldu Yağız? Kıpraşmaya başladın. Bir düzgün dur oğlum ya. Uyuyamıyorum."
"Abla ben gidiyorum. Uykum kaçtı. Sende giyinip gel."dedi uykulu bir sesle. Başımı salladım. Odadan çıktığında kendi kendime konuşmaya başladım.

"Neden kitaplardaki erkek karakterler bu kadar şerefsiz olmaz zorunda? Gerçek hayattakiler ile yarışıyorlar. Şerefsiz erkekler. Ama kitaplardakiler daha yakışıklı. Keşke kitaplardaki erkek karakterler gerçek olsaydı. Ama o zamanda ben hangisi ile evleneceğime karar veremezdim". boş boş konuşmaya başlayınca içimden kendime küfür ettim.

    Gözlerimi aralarken yerimden doğruldum. Kahvaltıya gecikmemek için fazla oyalanmadan banyoya girip rutin işlerimi hallettim. Banyodan çıktıktan sonra giyinme odasına girdim. Altıma gri eşofman üzerime beyaz sweat giydim. Odama geldiğimde saçlarımı tarayıp odadan çıktım. Merdivenlere yöneldim. Trabzanla bakıştığım sırada yüzümde sırıtma oluştu.

    Kendimi aşağıya bırakırken bir yandanda kahkaha atıyordum. Sona doğru yaklaşmaya başladığımda kendimi durdurmaya çalıştım. Ama acayip hızlı olduğum için duramıyordum. Gözlerimi sıkıca kapatıp sert yere çakılmayı beklerken bedenimin havada kalması ile gözlerimi açtım. Akın karşımda çatık kaşları ile bana bakıyordu.

    "Tuttuğun için teşekkürler ama artık bırakır mısın?"bir şey demeden beni yere bıraktığında koşarak yemek odasına girdim. Hemen boş yerlerden birine oturdum. Sağ tarafımda Bartu vardı. Akın içeri girdiğinde yanıma gelip sol tarafıma oturdu. Gerilmiştim. Ama çok fazla umursamadım.
"Günaydın bu arada."neşeli çıkan sesime karşılık sadece Burçin Hanım, Tarık Bey ve Yağız karşılık vermişti.

"Birileri güzellik uykusundan uyanmış sanırım."Onur'un sesi ile ona baktım. Yine ne saçmalıyor bu?
"Bencede. Sabah sabah bizi beklettiğine göre."Poyraz'ın ona destek çıkan sesi ile gözlerimi devirdim.
"Evet, güzelliğime güzellik katmak konusunda çok yardımcı oluyor. Sizede tavsiye ederim. Sonuçta ihtiyacınız olacağa benziyor."altta kalmayıp cevap vermem Tarık Bey'in hoşuna gitmiş gibi gülümsedi.

"Karşında abilerin var. Onlarla konuşurken saygılı ol."Akın'ın yine araya girmesi ile başımı ona çevirip yüzümü buruşturdum.
"Doğru, ama yanıldığın bir nokta var. Saygı hakedene verilir. Siz bana saygılı olun bende size. Bu iş böyle ilerler."Poyraz tam bir şey diyeceği sorada Tarık Bey onun sözünü kesti.
"Tartışmayın artık. Ayrıca kızım haklı. Bir daha böyle şeyler duymayayım. Afiyet olsun."Tarık Bey'in komutu ile yemeğe başladık.

Arada abi takımının sinirli bakışlarını görüyordum. Ama fazla önemsemiyordum.

    Adımın seslenilmesi ile bakışlarımı boş tabağımdan kaldırdım. Burçin Hanım seslenmişti.
"Kızım neden yemiyorsun? Eğer beğenmediysen istediğin şeyi söyle yapsınlar."hemen başımı iki yana salladım.
"Hayır, hiç gerek yok. Gayet güzel gözüküyorlar ama benim sabahları iştahım olmuyor. Sadece size eşlik etmek için geldim."
"Neden bir hastalığın mı var?"Baran'ın sesini duymam ile ona döndüm.
"Yok. Ama sabahları nedensizce canım kahvaltı yapmak istemez."başını sallayıp bir şey demeden önüne döndü.

Biyolojik AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin