Sakarlık

1K 52 12
                                    

Merhaba sevgili okurlarım, umarım kitabın gidişatını beğeniyorsunuzdur. Yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmeyin lütfen. İleride kitapta olmasını istediğiniz şeyler nedir? Eğer yazarsanız bende gidişatı o yönde değiştirebilirim. Fazla uzatmak istemiyorum. Umarım bölümü beğenirsiniz.

1365 kelime
☘️İyi Okumalar☘️

      Arda'nın dediği şeyler midemi bulandırırken beni bırakması için çırpınıyordum. Elini ısırdığımda küfür edip elini çekti. Bağırıp uzaklaşmaya çalışmam ile beni tekrardan yakalayıp ağzımı kapattı.
"Delirtme beni. İşleri zorlaştırıyorsun ve bu sadece senin aleyhine oluyor."ağzıma kapanan eli dolayısıyla boğuk çıkan sesim dediklerimin anlaşılmamasına sebep oluyordu.

      Ön bahçeden gelen sesler Arda'yı telaşlandırdı. Beni çekiştirmeye başladığında ona engel olmaya çalışıyordum. Fakat bu onu sadece yavaşlatıyordu.
"Şerefsiz, hala akıllanmadın değil mi?"Akın'ın sinirli sesinden bu sefer bende çok korkmuştum. Akın seri adımlarla yanımıza geldiğinde Arda'yı yakalarından tutup yere fırlattı. Üstüne çıkıp yumruklarını yüzüne indirirken bense şaşkınlıkla onları izliyordum.

       Yan taraftan gelen adım sesleri duyduğumda başımı o tarafa çevirdim. Baran ve Poyraz bu tarafa geliyordu. Arkalarından ise Burçin Hanım ve Tarık Bey geliyordu. Yanlarıma geldiklerinde şaşkın bir şekilde Akın'a bakıyorlardı. Baran öne atılıp Akın'ı kolundan tuttu ve geri çekti. Akın'ın gözleri hala yerde kanlar içinde olan Ardadaydı.

       "Abi sakin ol."Baran Akın'ı sakinleştirmeye çalışırken Kutay korumlardan birini çağırıp Arda'yı almalarını söylemişti. Koruma Arda'yı alıp giderken Akın sakinleşmişti.

     "Oğlum ne olduğunu anlatır mısın?"dedi Tarık Bey.
"Baba, bu şerefsiz bugünde dışarı çıktığımızda Damla'ya vuruyordu az daha. Ben tuttum. Orada biraz dövmüştüm. Ama akıllanmamış piç."Akın anlattıkları hepsinin sinirlenmesine sebep olmuştu.
"Damla, sen bu çocuğu nereden tanıyorsun?"utanarak gözlerimi kaçırdım.
"Eski sevgilim."birşey demediler.

"Neyse, Damla eğer iyiysen biz hastaneye gidelim."
"İyiyim, gidebiliriz. Peki ya Arda'ya noldu? Nereye götürdü korumalar onu?"
"Sen bu konularla ilgilenme. Boşver Ardayı'da. Bir daha sana zarar veremez, merak etme."üstü kapalı verdiği cevaptan dolayı benden birşey sakladıklarını düşünmeye başlamıştım. Başımı salladığımda bahçenin çıkışına doğru yürüdüm.
☘️☘️☘️☘️☘️☘️
       Hastaneye geldiğimizde  Burçin Hanım koluma girerek yürümemde yardımcı olmuştu. Çok heyecanlıydım. Korkuyordumda. Röntgen için sıra aldık. Sıra bize geldiğinde hemen ayak bileğimin röntgenini çektiler. Sonra doktorun odasına geri gittiğimizde adam bileğimin burkulduğu için hafif incindiğini söyledi.
"Küçük hanım, biraz şanssızmış. Ayağını alçıya alırsak eğer daha çabuk iyileşir."adamın dedikleri üzülmeme sebep olmuştu. Adam bize ayağımın alçıya alınacağı odanın yerini söylediğinde oraya gittik.

       İçeride bir tane adam vardı. Kapıyı çaldığımızda bize döndü.
"Buyrun lütfen."içeri girdiğimizde Burçin Hanım ve Tarık Bey koltuklara oturdular. Tarık Bey adama elindeki kapıdı uzattığında doktor alıp baktı.
"Küçük hanım, sen şöyle sedyeye oturur musun? Ayağını alçıya alacağız."başımı sallayıp sedyeye oturduğumda adam kalkıp yanıma geldi. Eline aldığı sargı bezini biraz sardıktan sonra üzerine alçıyı sürdü. Alçının üzerinde tekrar sargı bezini sardı.

İşi bittiğinde göz kırpıp yerine oturdu.
"Bu alçının ne kadar süre bacağında durması gerekiyor Doktor Bey?"Tarık Bey'in yönelttiği soru ile doktor ona dönmüştü.
"1 hafta dursa yeter. İncindiği için fazla durmasına gerek yok. Ama bu süre boyunca hastamız çok fazla hareket etmezse daha iyi olur."başımı salladığımda odadan çıktık. Tarık Bey koluma girmiş beni odadan çıkarmıştı. Kızım sen burada annenle bekle ben tekerlekli sandalye getireyim.

Biyolojik AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin