Buluşma

719 33 0
                                    

1195 kelime
☘️İyi Okumalar☘️
"Damla, tamam güzelim. Bak ben iyiyim. Sende kendini bu kadar yıpratma. Böyle yaptıkça benide üzüyorsun."abimin şefkatli sesi beni dahada mutlu ederken içten içe onun hastane yatağında bu halde olmasına çok üzülüyordum.
"Ben kendimi yıpratmıyorumki abi. Sadece senin için üzülüyorum. Seni yerde o halde gördüğümde ne hissettiğimi tahmin edemezsin."abim üzgünce başını sallerken ben ağlamamak için kendimi sıkıyordum. Derin bir nefes alıp biraz olsun rahatladığımda gülümsedim.

       Gözlerimi Duru ablaya çevirdim. Dolu gözleri ile bizi izliyordu. Yüzünden ne kadar yorulduğu belli oluyordu. Abime geri döndüğümde onunda Duru ablaya baktığını gördüm. Sırıttım.
"Ben çifte kumruları rahat bırakayım konuşacakları vardır."dediğim Duru ablanın biraz kızarmasına sebep olmuştu. Abiminde yüzünde benimki gibi bir sırıtış olduğunda onunda Duru ablanın halinden hoşnut olduğunu anladım.

      Fazla oyalanmadan odadan çıktığımda odanın kapısının önündeki ailem ile karşılaştım. Onlar en başta abime geçmiş olsun demişlerdi. Beni bekliyorlardı. Çıktığımı gördüklerinde ayaklandılar.
"Kızım, abin iyi mi? Eğer bir şeye ihtiyacı varsa sen söyle biz alırız."annem hemen yanıma geldi.
"Hayır, yok. Ama düşündüğünüz için teşekkür ederim. Biz gidebiliriz. Abimi gördüm. Hem sizide hastane köşelerinde süründürmek istemem."babam gülümsedi.
"Olur mu öyle şey kızım? Sen iste yeterki. Abin bizim içinde çok önemli. Ama eğer sen gitmek istiyorsan gidebiliriz."
"Gidelim o zaman."babam başını salladığında diğerleride ayaklanmıştı.

        Hastaneden çıktığımızda arabaya bindik. Aklıma ayağımdaki alçının yarın çıkacağı geldiğinde gülümsemiştim. Başımı kaldırdığımda Akın'ın dikiz aynasından bakışları ile karşılaştım. Gözlerimi ondan çekip dışarı çevirdim. Telefonumun zil sesi arabayı doldurduğunda hemen baktım. Arayan Aras'dı.
"Alo, efendim Aras."
"Kanka, nasılsın? İyimisin?"
"İyiyim. Sen nasılsın."
"Bende iyi. Ben şey diyecektim. Annem yarın sizi akşam yemeğe çağırıyor. Seni ve aileni yani. Eğer müsaitseniz gelsenize. Normalde annem Burçin Teyze'yi arayacaktı ama numarası yoktu ondan arayamadı. Sen sorsana bir annengile ben ona göre anneme söyleyeyim."

       "Tamam, bekle sorayım."telefonu kulağımdan çekip anneme döndüm.
"Anne, yarın akşam yemeğine Aras'ın ailesi bizi davet ediyormuş. Müsait miyiz?"
"Müsaitiz kızım. Gideriz tabii. Değil mi Tarık? Hem arkadaşının ailesi ile tanışmayıda çok isteriz."
"Evet, kızım. Gideriz."başımı sallayıp telefonu kulağıma yaklaştırdım.
"Alo, Aras. Müsaitmişiz. Yani yarın geleceğiz."
"Tamam, ben anneme söylerim. Görüşürüz o zaman."
"Görüşürüz."telefonu kapatıp kulağımdan indirdim.

       Eve geldiğimizde arabadan indim. Kapıyı çaldığımda Asiye Teyze fazla bekletmeden açmıştı. İçeri girip salona ilerledim. Salonun kapısında belirdiğimde diğerlerinin başı bana dönmüştü. Fazla umursamadan boş koltuklardan birine oturdum. Telefona bakarken birden aklıma tatile gideceğimiz gelmişti. Acaba ne zaman gidecektik?
"Baba, tatile ne zaman gideceğiz?"
"Ayağındaki alçının çıkmasını bekliyorduk. Yarın çıkacağına göre 2 gün sonra gideriz. Hem hazırlanmamızda gerek."
"Tamam."başımı sallayıp telefona geri döndüm.

Sıkıntıdan neredeyse ölecektim. Keşke abimin evinde kalsaydım. Orada hiç değilse tanıdıklarım vardı. Ama burada dışarı çıksam gezebileceğim biri yok. Telefonumun sesini duyduğumda dönüp baktım. Arayan numarayı tanımıyordum. Belki abim ile ilgilidir diye telefonu açtım.
"Alo?"
"Merhaba Damla."ses biraz tanıdık gelsede kimin olduğunu anlayamamıştım.
"Merhabada. Çıkaramadım sizi, kimsiniz?"
"Ben Savaş. Seni arabanın altında kalmaktan kurtaran Savaş."yüzümde biraz şaşkınlık birazda sinir oluşmuştu.

Biyolojik AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin