Saçma İmalar

869 42 3
                                    

Merhaba sevgili okurlarım, bölümün gecikmesinden dolayı özür dilerim. Birde bu bölüm biraz kısa oldu yoğun bir hafta geçirdiğim için yazacak fırsat bulamadım. Bir dahaki bölümlerin daha uzun olmasına dikkat edeceğim. Umarım beğenirsiniz. Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.

1580 kelime
☘️İyi Okumalar☘️
Çok güzelsin
Çok güzelsin
Çok güzelsin
Çok güzelsin
Aklımda dönüp dolaşan o cümle. Yatakta diğer tarafa dönerken uyumaya çalışıyordum. Ama bir türlü olmuyordu. Aklım Savaş'ın dediklerindeydi. Neden böyle birşey dediğini bilmiyordum.

İltifat ettikten sonra abilerinden birinin onu çağırması ile birşey demeden kalkıp gitmişti. Beni orada öylece bırakarak. Arkasından şaşkınlıkla bakarken dediği şeyin etkisinden çıkamamıştım.

Odamın kapısı çaldığında daldığım düşüncelerden çıkıp başımı o tarafa çevirdim. İçeri Yağız girdiğinde gülümsedim.
"Abla, bugün beraber yatalım mı?"o kadar tatlı sormuştuki onu kırmaya gönlüm el vermedi.
"Olur, yatalım."yanıma geldiğinde yatakta yana kaydım. Bana sarıldığında bende ona sarıldım. Savaş'ın dediklerini unutmaya çalışarak gözlerimi kapattım. Günün yorgunluğu ile kısa süre içerisinde uykuya daldım.
                            ☘️☘️☘️☘️☘️☘️☘️
       Gözlerimi dışarıdan gelen kuş sesleri ile açarken birkaç saniye kendime gelmemi bekledim. Üzerimdeki uyku mahmurluğunu biraz olsun atabilmem ile yattığım yerden doğruldum. Gözlerim Yağız'ı ararken onun odada olmadığını gördüm. Yatağımdan kalkıp zıplayarak banyoya girdim. İşlerimi hallettikten sonra giyinme odasına girdim. Üzerime kot bir şort ve beyaz bir tişört giydikten sonra zıplayarak odama döndüm. Şu alçı beni gerçektende çok yoruyordu. Ve zıplarken birkaç kilo bile vermiştim.

Odadan çıktığımda yanımdaki odanında kapısı açıldı. Dönüp baktığımda Akın'ın çıktığını gördüm. Üzerindeki siyah takım elbisesinin içinde gerçekten çok taş duruyordu. Abim olmasa yürürdüm yani. Zıplayarak asansöre ilerlediğimde yanıma gelip yürümemde yardımcı oldu. Ona bakarken o bana bakmıyordu. Fazla umursamadım. Asansöre geldiğimizde içerideki demire yaslandım. Karşımda bana bakarken kendimi rahat hissedemiyordum.

En sonunda yemek odasına geldiğimizde boş bir sandalyeye beni oturttu. Kendiside yerleştiğinde masa tamam olmuştu. Babamın "Afiyet olsun" demesi ile herkes kahvaltıya başladı. Gözlerimi önündeki masada gezdirirken çok güzel şeyler olduğunu gördüm. Ama sabahları yine her zamanki gibi iştahım yoktu. Sessizce çayımı içerken etrafı izliyordum. Herkes yemeğini yiyordu.

      "Prensesimiz diyet yapıyor herhalde."Poyraz yine bana dalaşmadan edemezken gözlerimi devirip ona döndüm. Babam uyarır gibi öksürdüğünde Poyraz kısa bir an ona bakıp geri bana döndü.
"Sanane."kısa ve sinir edici cevabım onu sinirlendirmişe benziyordu.
"Düzgün konuş benimle."
"Sen benimle düzgün konuşmayı öğrenirsen belki o dediğini yapabilirim."
"Hadi ya. Senin gibi bir orospuyu evimize almışız daha ne bekliyorsun bilmiyorum."gözlerim şaşkınlıkla açılırken içimden ona sayıp sövüyordum.

"Benimle düzgün konuş. Sen kim olduğunu sanıyorsun."sert sesim onda pek bir etki bırakmazken ben bağırıp çağırmamak için kendimi zor tutuyordum.
"Hala anlamadın değil mi? Bu evdeki kimse seni sevmiyor. Annem, babam ve Yağız hepsi senin bizden başka kimsen olmadığını bildikleri için sana ilgi gösteriyorlar. Yoksa sen hepimizin gözünde aynısın."dedikleri bende şok etkisi yaratırken ne diyeceğimi bilemiyordum.

"Poyraz haddini aşıyorsun. Kardeşinden özür dile ve çeneni kapat."babam olayın büyümesine engel olmak için konuştuğunda ben daha fazla orada durmamak için masadan kalktım.
"Sorun değil. Size afiyet olsun."odadan zıplayarak çıkarken kısa süre içerisinde koltuk değneği bulmam gerektiğide aklımın bir kenarındaydı. Asansöre binip odamın olduğu katta durdum. Odama girdiğimde hemen kendimi yatağa attım.

Biyolojik AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin