1.7

1.9K 107 9
                                    

Hilal Kozlu

"Kardeşim derken? Bir abim daha mı varmış benim?" Gözlerimi büyüterek konuşmamla daha çok gülümsedi.

"Evet. Eve geçtiğimiz zaman daha detaylı anlatabili-

"Kardeşim seninle hiçbir yere gelmeyecek! Uzak dur!" Can abim beni bir anda çekiştirerek yanına getirdi. Bok torbası gibi beni çekiştirip duruyordu.

"Abim, lütfen sakin olur musun? Birileri bize bakıyor ve hiç rahat değilim. Aranızda bir sorun olduğu belli ama lütfen bunu ben yokken halledin." Sitem dolu sesimle abim biraz daha yumuşamıştı.

"Geç olduğu için her türlü eve gitmem gerekiyor. Abi beni sen bırakırsın hem için rahat eder." Ortaya attığım fikir abimi tatmin ederken Kıvanç abiyi tatmin etmemişti. Ama şu an yapabileceğim hiçbir şey yoktu!

"Kardeşimle zaten aynı evde yaşayacağım Can, neyin uğraşı bu?" Alaylı sesiyle abim olduğunu iddia eden ilahi varlığa baktım. Gerçekten çok yakışıklıydı ve ben Yasir amcamdan sonra Kıvanç abime aşık olmuştum.

"Sizin elinize bırakmayacağım kardeşimi. Göreceksiniz!"  Diyip arabaya binmiştik.

Abimin bunu demesiyle gerçekten moralim bozulmuştu. Ben onlarla gerçekten mutluydum. Tamam başta gelmek istememiştim ama şu an onlara çok alışmıştım. Babamdan hep görmek istediğim sevgiyi bana misliyle vermişlerdi. Yanlarında istediğim gibi davranıp çocuklaşıyordum. Bu Can abimle yapabildiğim bir şey değildi. Daha önce hiçbir insanla iletişim kurmama doğru düzgün izin verilmediği için bana karşı olan tavırlarına hep hayrandım. Bencillik yapmak istemem ama Poyraz, Efe, Semih, Emir ve Emre abimin ilgisinin yanında abiminki gerçekten bir hiçti.

Abim beni dinler miydi bilmiyorum ama Aksoylar bir lafıma her şeyi yaparlardı. Bunları bilmek bir yandan çok güzel hissettiriyordu ancak diğer yandan senelerce gözümde kahraman olan abimin değeri gittikçe düşüyordu. Saf bir kızdım bunu inkar edemem ancak bazı şeyler açık bir şekilde belliydi. Bunları düşünerek kafamı cama yaslayıp gözümü kapattım.

•••••

"O evde en çok dikkat etmen gereken kişi Kıvanç. Öz abin değil o senin." Abimin milyonuncu uyarısı beni artık bunaltmıştı. Yol boyunca bunları tekrar edip durmuştu!

"Sende öz abim değilsin. Sana da mı güvenmeyeyim abi?" Dediğimle duraksamıştı. Başka türlü susma ihtimali yoktu belliydi. Kırıcı bir cümleydi ama herkesin bir yere kadar sabrı vardı.

"Tamam, dikkatli ol. Babanın tüm pis işleriyle Kıvanç uğraşır. Altından ne çıkacağı belli olmaz." Pis iş derken? Abim galiba onlardan uzak durmam için yeni bahaneler sunmaya çalışıyordu.

"Görüşürüz abi." Diyip arabadan inmiştim. Normalde ona sıkı sıkı sarılırdım ancak hiç içimden gelmemişti.

İndiğim gibi karşımda Kıvanç abiyi görmüştüm. Gülümseyerek bana bakıyordu. Onunla konuşmamız yarım kalmıştı.Yanına adımladığım zaman beni belimden tutarak evin bahçesine doğru adımlamıştık. Çok güzel bir parfümü vardı.

"Eve girdiğimiz zaman konuşmaya çok vaktimiz olmayabilir. Kıvanç ben, abin oluyorum ancak öz değil. Babalarımız aynı sadece. 34 yaşındayım. Uzun süredir yurt dışında yaşıyordum senden haberim olduğu gibi geldim." Çok tane tane ve yatıştırıcı bir konuşması vardı. İstese beni ayakta uyutabilirdi.

"Babamlar bana hiç senden bahsetmemişti. Zaten bana hiçbir şeyden bahsetmiyorlar. Serhan diye bir amcam varmış. Yasir amca ağzından kaçırmasa varlığından haberim bile olmazdı." Gülen yüzü bir anda solunca dediklerimi içimden tekrar ettim.

luna | aile Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin