14. Bölüm: ''Kıyametin içinde açan çiçek''Tommee Profitt, Fleurie: Soldier
Basit sandığın kader, canını sıkarken bağırma. Bağırdıkça acını belli edersin. İşte o zaman sesini alırlar senden. Acın içinde dökülemeyecek ateş olur.Üç harfte saklı.
Büyüdüğümü fark ettiğim zaman, kurtulduğum bazı duygular olmuştu. Tekrar karşılaşacağımı zannetmediğim duygulardı bunlar. Tekrar hatırlamak istemeyeceğim duygular. Ama hayatta beklemediğiniz bir şeyle ilk defa karşılaştığınızda, bu onu son görüşünüz olmaz.
Şimdi iliklerime kadar hissedip, her bir harfiyle ürperdiğim kehribarlardan sonra, uzun süre önce tattığımı zannettiğim ama aslında hiç tatmadığımı anladığım bir his daha vardı.
Aşk.
''Kavis Arman...'' diye mırıldanmam kontrolüm dışında benden çıkmıştı. Kaşlarını çatarak neden burada olduğumu sorguluyordu muhtemelen. Sarsak bir adım attı bana doğru. Yüzümdeki ifade yerini varla yok arası bir tebessüme bırakmıştı. Neden?
''Kavis Arman.'' dedim tekrar. Daha çok kendime demişim gibi. Bir anda komikmiş gibi gülmeye başladım.
''Akel?'' dedi çatılmış kaşlarıyla bana doğru bir adım daha attığında. ''Ne işin var burada?''
''Biliyor musun?'' dedim gülmeye devam ederken. ''Bu sorunun cevabını ben de bilmiyorum.''
''Ne oldu sana?'' diye söylenirken artık tam karşımdaydı. Ben ise kafamı kaldırıp onun gözlerine bakıyordum. ''İyi misin sen?''
''Hayır.'' dedim bir anda. Ardından kendime kaşlarımı çattıktan sonra hızlıca kafamı iki yana salladım. ''İyiyim yani. İyi iyi güzel.'' rezil olduğumu hissettiğimde kendimi nasıl toparlayacağımı bilmiyordum. ''Cümle kuramıyorum şu anda. Saçma bir şey oldu. Umarım bu bir rüyadır ve umarım ben şu an bunları sesli söylemiyorumdur.'' kafasını yana doğru eğdi kaşlarını kaldırarak. Alt dudağımı yakalanmış bir ifadeyle ağzımın içine aldım. ''Rüyada değilim değil mi?'' yavaşça kafasını salladı dudaklarını içe kıvırıp. Daha da yerin dibine girdim. ''Her şeyi de sesli söylüyorum?'' kafasını çevirerek histerik bir nefes verdi bu sefer.
Gözlerimi kapattım utançla. ''Lütfen benimle konuşma.''
''Konuşmuyorum tamam.'' dediğini duyduğumda gözümü açıp yeniden ona baktım. O ise bir kız çocuğunun yaramazlığıyla uğraşıyormuş gibi duruyordu.
Bakışları benden arkamdaki babasına kaydığında önümden çekilerek omzumdan sıyrıldı. Ve arkama doğru yürümeye başladı. Ben de onun gitmesiyle arkama döndüm. Bunu yapmamla gördüğüm ilk kişi Adem Arman olmuştu. Ellerini arkada bağlamış, yüzünde her zamanki ruhsuz ifadeden ziyade seçilebilecek bir gülüş vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kehribarın Harfleri
FantasíaKaranlığın cehenneme çizdiği yol kalpten geçer. Hayatlar dağılır etrafa, Hareler ve içinde saklı mazi gerçekleri koyar ortaya. Artık ihanet seni yaşatan hayatının ta kendisiydi. Hayatın sana ihanet ederken ruhunun bile vicdanından bir parça kesilmed...