Yusuf'un ağzından...
Herkesin bir kurtuluşu vardır. Barlas'ın Tuana olması gibi ama Barlas ona bir şey gelicek diye kurtuluşunu bir kenara atıyordu. Bunun adına aşk diyorlardi. Hiç bir zaman yaşamayacak olan bana garip geliyordu. Bir kadına aşık olucam ve onu hayatimin merkezi yapıcam tam bir saçmalık. İnsanlar neden bunu yaparlar ki? Aşk bu kadar güçlü bir şey mi?
Ben bunları düşüne düşüne yolda yürürken bir beden bana çarptı. Benden kısa olduğu için boynumu hafif eğdim. Karşımda kumral dalgalı saçlı ela gözleri güneşten dolayı daha bir göz önünde iken bana bakıyordu. Gözleri şişmiş bir hali vardı ve ıslaktı. Sanki havuza çıkmış gelmiş gibiydi.
Benim bakışlarımdan dolayı mı ya da benden korktuğu için mi bilmiyorum. Bir iki adım geriledi. Tekrar bana bakıp kısa bir sesle konuşmaya başladı.
"Kusura bakmayın. Dalgınım biraz. Tekrardan kusura bakmayın."
Çok tuhaf gözüküyordu. Yanımdan geçip giderken başı dönmüş olmalı ki başını tuttu ve sonra bir yere tutunmak için bir şey ararken koluma tutunmuş oldu. Bende ona yardım ederek bir yere oturmasını sağladım.
"İyi misiniz?"
Diyerek durumunu öğrenmeye çalıştım. Kendinde değil gibiydi. Biraz daha onu bekledikten sonra kendine gelir gibi oldu. Gözlerini açıp kapatıyordu. Açtığında karşısında beni görünce şaşırmış olmalı ki gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Öyle yapınca da çok komik bir görüntü ortaya çıkmıştı.
Bu halde olduğu için kendimi gülmemek için sıktım. Aniden ayağa kalktı. Bende ayağa kalktım. Kız kendi üstünü silkeliyordu. Bana baktı sonra. Her şeyi bir anda yapıyordu. Kafam karışmaya başlamıştı.
"Sakin olur musun biraz? Kafamı allak bullak ettin."
Her zaman dobra olmuşumdur. İçimde tutmak gibi ya da aman kalbi kırılmasın gibi bir huyum yoktur. Aklından geciyorsa dilinden geçir benim sloganım.
Kız etrafına bakıp nefesler alıp veriyordu. Beni hatırlamış olucak ki bana bakıp küçük bir tebessüm etti. Bende pek samimi olmasa da hafif bir tebessüm de bulundum.
"Kusura bakmayın. Bugün benim için çok kötü bir gün. Benimde kafam allak bullak ama bir çözüm getiremiyorum. Neyse size niye anlatıyorsam tekrardan kusura bakmayın ve teşekkür ederim."
Diyip hızla yanımdan uzaklaştı. Tuhaf bir kadındı. Fazla takmayarak yürümeye devam ettim.
Barlas'ı merak ediyordum. Bugün aramam lazımdı. Elime telefonu alıp ilk mesaj attım.
Kardeşim arıyorum müsait misin şuanda?
Çevrimiçi olmuştu. Yazıyor...
Noldu? Tuana'ya bir şey mi oldu?
Orada belki ölüm kalım derdinde ama hala Tuana'yı düşünüyordu. Aşk böyle bir şey miydi?
Hayır, gayet iyi. Sadece durumunu merak ettim.
Yazıyor...
İyiyim ben. Sen peki iyi misin?
İyiyim bende. Kanıt bulmaya çalışıyorum. Ama yok kardeşim. Umutsuz olmak istemiyorum ama çok zor gibi.
Zor olucak elbette ama başarıcaz kardeşim.
Aslında Tuana'yı kabul etsen avukat olarak daha kolay olucak gibi?
Anında cevap gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Serzeniş
Teen FictionÇocukluktan beri adama aşık olan kızın büyüdüğünde adam düşmanları tarafından hapse atıldığında onu kurtarmaya çalışırsa ne olur? Kız sevdiği adamı kurtarabilecek mi? Yoksa karanlığa mı gömülecek bu aşk? Tuana&Barlas