14. Fark Edilmeyen Gerçekler

68 6 0
                                    

Asansör den indikten sonra zile bastım, içerden ses geldi.

"Geldim." İpek gülerek bana kapıyı açtı.

"Hoş geldin kanka." İçeri geçtim ama hala Rüzgar'ın neden bana öyle bir soru sorduğunu ve benim neden bunu düşündüğümü, düşünüyordum.

"Ne konuştunuz Rüzgar'la?" Aslı'nın sorusuyla başımı Aslı'ya çevirdim.

"Hiç öyle bana birşey sordu da." İpek hemen yanımıza geldi.

"Sırf sana birşey sormak için mi seni çağırmış. Kanka telefon diye birşey var, o zaman Graham Bell neden telefonu icat etmiş." İpeğin espirisine hiç gülmedim aslında şuan katıla katıla gülmem lazımdı. Aslı ve İpek gülmediği mi anlayınca bir sorun olduğunu anlamış olmalılar ki ikiside yanıma oturdu.

"Ada bize anlatmak istediğin bişey var mı?" Aslı ve İpeğe baktım ikiside bana meraklı gözlerle bakıyorlardı. Bir anda omuzlarım düştü ve ellerimle yüzümü kapattım.

"Bende bilmiyorum." İpek hemen ellerimi yüzümden çekti.

"Ada şu işin aslını bize anlatır mısın?" Kuzey hariç olan herşeyi anlattım. İpek hemen gene büyük tepkiler vererek.

"Kanka bence sana aşık." Aslı o sırada İpeğe bakarak.

"Kanka sana kalsa bütün dünya bize aşık." İpek hemen saçlarını yana atarak.

"Tabi kızım ne sandın." Dedi Aslı ve ben gözlerimizi devirdik. İpek te anlamadığım bir özgüven vardı aslında bu güzel bir şeydi ama bazen gerçekten insanın iyi özelliklerini kendine söylemesi gerekiyordu. İpek ben bunları düşünürken konuştu.

"Ama Ada gerçekten senden hoşlanıyor olabilir sen fark etmesen de dışardan öyle görünüyor ve belli ki sende ona karşı boş değilsin." İpek konuşunca Aslı da fikrini söyledi.

" Ada İpek haklı gerçekten senden hoşlandığı çok belli, en azından biz anlıyoruz bunu. Hem gerçekten bunu düşünüyorsan hoşlanıyor olabilirisin." İpek gene şakalarından birini yaptı.

"Kız ne güzel elti olursunuz." Diyip bizi itti. Aslı ve ben aynı anda.

"İnşallah sen Kereme aşık olursun." İpek bir an kızardı.

"Ne alakası var hem ben ona aşık olmam o bana aşık olur." Kendinden çok emin konuşuyordu.

"Yani sen şimdi istesen Kerem'i kendine aşık edersin öyle mi?" İpek hemen yerinden kalktı.

"Evet ama istesem ve ben onu kendime aşık etmek istemiyorum, hem konu ne ara bana döndü biz Ada ve Rüzgar'ı konuşmuyor muyduk?" Aslı ile birlikte gülmeye başladık, biz nolduğunu anlamadan İpek yastıklarla bize vurmaya başladı.

Rüzgar'ın ağzından...

Ada asansöre bindikten sonra eve girdim. Girişte Ada gibi durdum ve tabloya baktım sonra gülümseyip salona geçtim, koltuğa oturduktan sonra düşünmeye başladım.,"

Onu görünce mutlu olman lazım, seni aradığında veya mesaj attığında heyecanlanıyorsan, baktığın bişey sana onu hatırlatıyorsa, herşeyini ona anlatmak istiyorsan ve sürekli onu düşünüyorsan.

Sonra kendi duygularımı karşılaştırdım. Evet onu görünce mutlu oluyordum, bana her mesaj attığında heyecanlanıyordum. baktığım her güzel şey bana onu hatırlatıyordu, kimseye anlatamadığım çoğu şeyi ona anlatıyordum ve sürekli onu düşünüyordum yani kısacası ondan hoşlanıyordum ama bunu tek başıma karar verip gelin güvey olmamam lazım dı.

"KEREM KUZEY." İçerden ses geldi.

"NE VAR!"

"ULAN HAYVANLAR AZCIK SAYGILI DÜZGÜN CEVAP VERİN EFENDİM DENİR." Kerem içerden bağırdı.

PartnerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin