19. Saklamak

73 5 6
                                    

Kerem Aslı ve Kuzey'in kaza yaptığını söyleyince olduğum yerde kalmıştım. Kerem telefondan adımı söylüyordu, Rüzgar kulağımdan telefonu aldı ve Kerem le konuşmaya başladı.

"Kerem ne oldu? Ne. Tamam hangi hastane? Hemen geliyoruz." Rüzgar iki eli ile kafamı tutup kendine çevirdi ve ama ne gözüm onu görüyordu ne de kulaklarım onu duyuyordu, sesi çok boğuk geliyordu sadece tek düşündüğüm Aslı ve Kuzey di.

"Ada, güzelim, sevgilim, Bal gözlüm nolur cevap ver beni korkutuyorsun. Nolur cevap ver? Ada meleğim hadi konuş benimle." Şakaklarımdan alan göz yaşlarını hissediyordum ama konuşamıyordum sadece ağlıyordum. Rüzgar bana sarıldı ve en sonunda hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Rüzgar başımı okşayıp beni sakinleştirmeye çalışıyordu. En sonunda beni bıraktı ben koltukta ağlarken o da arabayı kullanmaya başladı.

İpeğin ağzından...

 Kerem ile hastanedeydik Aslı'nın kaza haberini alınca yüreğim ağzıma gelmişti. Kaza'nın nasıl olduğu ile alakalı soru sorduğumuzda ise aldığımız cevap arabanın fren kısmının bozulmuş olması ve o yüzen kaza yapmış olmalarıydı. Aslı ya birşey olucağı için çok korkuyordum ve elimden ağlamak dışında başka birşey gelmiyordu. Sandalyede oturuyordum Kerem e baktım önümde çömelip bana korkmuş gözlerle bakıyordu.

"Noldu çok mu korkunç görünüyorum?" Kerem hemen ellerimi tuttu.

"Saçmalama çok güzel görünüyorsun, sadece bu kadar ağlaman beni korkutuyor." Akan burnumu sildim.

"En fazla ne olabilir?" Kerem bu umursamaz tavrıma her ne kadar sinirlensede umursamadım. Arkadaşımı merak ediyordum ve ona kötü birşey olucak diye korkuyordum. Tam o sırada tanıdık birinin sesini duydum.

"İPEK!" Başımı sesin geldiği tarafa çevirdim Ada ve Rüzgar bize doğru koşuyorlardı. Hemen ayağa kalktım Kerem hemen benle birlikte kalktı. Adalar yanımıza gelince Ada ya sarıldım. Ada konuşmaya başladı. 

"Nasıl olmuş kaza?" Ada'nın da ben gibi gözleri şişmişti.

"Yolda giderken araba'nın frenleri tutmamış ve bir Ağaca çarpmışlar." Ada beni dikkatle dinledi ben konuşmayı bitirince Rüzgar konuştu.

"Durumları nasıl?" Bu sefer Kerem cevap verdi.

"Bilmiyoruz." Tam o sırada kapısı açıldı. Ada ile hemen doktorun yanına ilerledik, doktora merak dolu gözlerle bakıyorduk doktor konuşmaya başladı.

"Aslı yıldırım'ın yakınları kim?"

"Biziz." Dedim. Doktor hepimize baktı ve konuşmaya başladı.

"Öncelikle buraya geldiği zaman kafasına cam batmıştı ama önemli birşey değildi. Ama bacağı sıkışmıştı o yüzden biraz ayağının üzerine basamicak." Ada ile tuttuğumuz nefeslerimizi geri verdik.

"Peki Kuzey. Onun durumu nasıl?" Dedi Rüzgar. Doktor Rüzgar'a baktı.

"Kuzey Beyinde durumu gayet iyi hatta buraya gelirken uyanmıştı. Onunda kolu sıkışmıştı o yüzden 1 hafta sağ kolunu kullanamicak." İkisininde iyi olduğuna çok sevinmiştim. Ada bu sefer konuştu.

"Peki ne zaman görebiliriz."

"Aslı Hanımı odaya aldık Kuzey Beyde yanında. Resepsiyondan oda numarasını öğrenebilirsiniz." Doktora teşekkür ederek Resepsiyonun yanına ilerledik.

Merhaba Aslı Yıldırım hangi oda da kalıyor?" Resepsiyon hemen bilgisayardan birşeylere baktı.

"417. odada." Teşekkür edip odaya doğru ilerledik.

Aslı'nın ağızından...

Gözlerimi açtığımda beyaz tavanla karşılaştım sanırım hastanedeydim en son hatırladığım Kuzey'in arabanın frenlerinin tutmadığını söylediği ve bir Ağaca çarpmamız. Başımı sol tarafa çevirdim. Kuzey vardı onu biraz inceledim, sağ kolunda askılık vardı onun dışında bir şeyi yoktu.

PartnerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin