23. Gerçekler

37 6 0
                                    

Rüzgar'a söylemeyi kabul etmiştim ama işin en zor tarafı nasıl diyecektim. Sinirleneceği kesindi ama bir şekilde söylemem gerekiyordu. İpek aklımı okur gibi konuştu.

"Ada peki nasıl söyleyeceksin." Dedi, kızlara baktım.

"Bende bilmiyorum ve onu düşünüyorum." Aslında pat diye söyleyebilirdim ama onu yapacak cesaretim yok, ama başka seçeneğim yok. Hadi pat diye söylesem bile nerde söyleyecektim. Anlaşılan bu iş kolay olmayacaktı.

"Ada bak gene sen bilirsin ama bence hazır Rüzgar evdeyken onunla konuş." Dedi Aslı. Haklıydı şimdi söylersem daha iyi olacaktı. İpek destek olmak için kolumu sıktı.

"Bak eğer ben baş edemem dersen bizde senle geliri hem delirip Meryem'le konuşmaya kalkarsa Kerem ve Kuzey onu tutar." Bu fikir daha çok hoşuma gitmişti başımı olumlu anlamda salladım. Ayağa kalktık ve Rüzgarların dairesine gittik. Kapıyı çaldığımızda Kerem kapıyı açtı.

"Aa hoş geldiniz." Hoş bulduk dedik ve içeri girdik.

"Ben Rüzgar'la bir şey konuşmak için gelmiştim." Dedim Kerem başını olumlu anlamda salladı.

"Erken kalktı bugün odasında telefona bakıyor." Dedi Rüzgar'ın odasına gittim ve kapıyı tıklattım.

"Gel." Diye bir ses geldi içerden son kez kendimi sakinleştirdikten sonra içeri girdim Rüzgar başını bana doğru çevirdi ve şaşkınca yüzüme baktı. Yattığı yerden doğruldu

"Güzelim bu ne güzel bir sürpriz." Dedi ve bana sarıldı, sarılmasına karşılık verdim. Ona sarılmak bütün yorgunluğumu aldı, resmen ilaç gibi geldi.

"Sabah bana sürpriz yapmanı neye borçluyum." Dedi yüzüne baktım belli ki gelmeme çok mutlu olmuştu ama ben ona güzel bir haber vermeyecektim.

"Sana bir şey anlatmam lazım." Dedim ve yatağa geçip oturdum. Rüzgar soru soran gözlerle bana baktıktan sonra oda yanıma oturdu. Ben kafamda cümleleri toparlamaya çalışırken o bana merak içinde bakıyordu.

"Ada gerçekten bir sorun olmadığına emin misin?" Dedi. Ona baktım ve farkında olmadan tuttuğum nefesimi verdim.

"Bak sana bir şey anlatacağım ama sakin olacaksın." Dedim başını olumlu anlamda salladıktan sonra ona her şeyi anlattım. Mesajı, Meryem'i, Meryem'in beni tehdit etmesini yani her şeyi anlattım. Ben anlattıkça Rüzgar'ın gözlerinde o korktuğum şeyi görüyordum. Öfke. Ben anlattıkça öfkeleniyordu ve ellerini sıkıyordu. Ben anlatmayı bitirdim ama Rüzgar yüzüme yapmaktan başka bir şey yapmıyordu.

"Sana başka bir şey dedi mi?" Dedi başımı olumsuz anlamda salladım.

"Hayır demedi." Dedim, yere bakıyordu muhtemelen düşünüyordu.

"Bugün babamlara gideceğim." Dedi. Nasıl baktıysam dalga geçer gibi güldü.

"Merak etme kötü bir şey yapmayacağım. Hem kendi çağırdı Ceylin hakkında galiba." Dedi bir az olsun rahatlamıştım ama orada gene de patlayabilirdi.

"Bende senle geleyim istersen." Dedim. Başını yana eğerek tekrar baktı.

"Benden korkuyor musun?" Dedi.

"Hayır senden korkmuyorum. Sinirlenip yapabileceklerinden korkuyorum." Dedim bunu dediğim zaman alayla gülen yüzü duyduğu şeyle yavaş yavaş soldu.

"Yapabileceklerimden niye korkuyorsun." Dedi.

"Bilmiyorum sanki böyle her an sinirlenip çevrene zarar verecekmişsin gibi bir his var içimde." Dedim, hemen elimi tuttu.

"Ama sana hiçbir zaman zarar vermem bunu biliyorsun dimi?" Bana öyle bir baktı ki bunları dediğim ve düşündüğüm için kendimden utandım. Hemen ellerini tuttum ve cevap verdim.

PartnerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin