18. Gece Göz ve Bal Göz

53 4 0
                                    

Ve sonunda itiraf etmişti oda benden hoşlanıyordu. Bu esnada çok yakın olduğumuzu fark ettim ve bu halde basılabilirdik. Rüzgar'ı omuzlarından ittim, bu hareketime kırılmıştı. Hemen ellerini tuttum bana baktı bir anda gözleri parladı, boşuna bu çocuğa gece gözlü demiyordum. Hemen durumu açıklmaya başladım.

"Bak şu an biri bizi görüp yanlış anlaya bilir. O yüzden şu set bitsin sonra seninle bu konu hakkında konuşucaz." Rüzgar başını olumlu anlamda salladı. Her ne kadar beni bırakmak istemesede ellerimi bıraktı ve gitti. O çıkınca derin bir nefes aldım. Sonunda benden hoşlandığını söylemişti, şuan dünya'nın en mutlu insanı bendim. Hemen giyindim ve makyajımı yapması için Cansu Ablayı ve Mehmet Abi'yi çağırdım. Hemen saç ve makyajımı yaptılar. Karavandan çıktım ve yönetmenimiz Kenan Abi'nin yanına gittim, onunla biraz konuştuktan sonra çekime başladık. Bu sefer ki sahnemizde Cem ve Ceren bir kafede buluşuyordu ve Cenk te bunları takip ediyordu ardından Ceren Cenk i görüyordu ve aralarında bir konuşma geçiyordu. Hepimiz yerlerimizi aldıktan sonra.

"3 2 1 OYUN!" Diye komut geldi. Metinle birlikte bir masaya geçtik. Amatör oyunculardan biri yanımıza geldi, siparişlerimizi verdik ten sonra konuşmaya başladım.

"Evet anlat bakalım senin hoşlandığın biri vardı, nasıl gidiyor?" Metin utanak başını yere eğdi.

"Valla daha açılamadım. Nasıl açılsam ona da karar veremiyorum. Yani benim durum biraz vahim." Sonra Metin'nin elini tuttum.

"Bak ben burdayım sana yardım edebilirim." Metin tam birşey söylicekken telefonuma bir mesaj geldi. Telefonuma baktım Cenk ten yani Rüzgar dan mesaj gelmişti.

CENK: Çabuk lavaboya gel.

Siz: Neden?

CENK: Ceren uzatma gel dedim sana.

Başımı telefondan kaldırdım ve etrafa baktım. Rüzgar ı gördüm lavaboların olduğu yerde beni bekliyordu ama siyah şapka takmıştı o yüzden çok belli olumuyordu. Metin e döndüm.

"Cem benim bir görüşme yapmam gerekiyor hemen geliyorum." Metin başını salladı.

"Tamam Ceren ben burdayım." Kalkıp Rüzgar'ın yanına gittim. Sinirli bir şekilde konuştum

"Senin burda ne işin?" Rüzgar da aynı sinirle cevap verdi.

"Asıl senin bu çocukla ne işin var? Ben sana bu çocukla görüşmiceksin demedim mi?" Rüzgar'ın üstüne yürüdüm.

"Sen kimsinde bana karışıyorsun. Hangi hakla, hangi sıfatla, hangi yüzle." Rüzgar biraz durdu.

"Bak o çocuğa güvenmiyorum ve sevmiyorum. Aynı zamanda o çocukla görüşmeni istemiyorum." Sonra bana doğru birkaç adım attı. Ve bana eğilidi kafasını kafamın üstüne koydu, yalvarırı bir ses tonuyla konuşmaya devam etti.

"Lütfen o herifle konuşma çıldırıcak gibi oluyorum." Ben sanki bu sahneyi az önce yaşamamış mıydım? Gözlerimi kapattım ve aynı şekilde devam ettim.

"Neden istemiyorsun, yanlış bir hareketini mi gördün?" Kafasını olumsuz anlamda salladı.

" Senin yanında olması yanlış, senin yerin benim yanım. Çünkü sen en çok benim yanıma yakışıyorsun." Haklıydı gerçekten benim yerim onun yanıydı. Bir süre sessiz kaldım ne o konuştu ne ben. Sessizliği bozan ben oldum.

"Cenk gitmem lazım Cem şüphelene bilir." Rüzgar geriye çekilip bana baktı, çok çaresiz ve mutsuz bakıyordu.

"Sana burda o çocukla görüşme diyorum sen gidip çocukla konuşuyorsun. Pes ya." Dedi ve gitti. İçerden kesitk sesini duyunca yönetmenimizin yanına gittim Rüzgar ile konuşuyorlardı. Kenan abi Rüzgarı tebrik ediyordu.

PartnerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin