PARTİCİPATİON 2

41.Polis

Telefonu kapattı bende durdum bana bişi demeden kalktı evrakları getirdi ağlıyordum ayaklarımı birbirine sürterek bağırarak ama şu ağzımdaki bantla nasıl bağırabilirsem tavana baktım sadece kafamı kaldırdı göz yaşımı sildi ona baktım bana sinirle bakıyordu

Lee know,ağlama miniğim herşey güzel olcak gece yola çıkıcaz şimdi burda sessizce otur

Kafamı salladı korkuyla baktım gerçekten değişiyordu hemde hiç olmadığı kadar yüzümü okşadı

Lee know,şimdi sana yemek yapıcam uslu uslu otur gece yolumuz uzun olucak

Boynumu öptü kafamı yastığa koydu yan yatırdı saçımı düzeltti kalktı ve mutfağa gitti gözümdeki yaşları tutamıyorum

Artık knowa aşık değildim

Oo çok değişmişti ben görmeyeli bu normalde böyle beni esir almazdı ellerini oynattım göz yaşım boynuma gidiyordu bana neden hep bunlar geliyordu

İşte şimdi gerçek seri katilin eline düştüm

Yemeği yapmıştı yanıma geldi ona ifadesizce baktım bantı açtı

Lee know,yemekten sonra gidiyoruz

Ayak iplerimi açtı kaldırdı ondan önceki gibi korkcak mıydım?
Beni kaldırdı yürüttü masaya oturttu sanki bir yıl burda böyle esirdim bana yemeği yedirdi su içirdi

Han,bana neden böyle davranıyorsun önceki gibi değilsin ?

Lee know,beni mecbur bırakıyorsun

Han,ne için ?

Lee know,sana anlattım ama beni dinlemedin benden ayrılmak istedin halada istiyorsun ama ben buna izin vermem

Han,sevginin özelliği güvenmektir sen. Bana güvenmediğin sürece asla ilişki olmaz

Lee know,sana anlattım hala direniyorsun

Han,eskisi gibi değilsin

Lee know,herkesin karanlık yüzü var

Yemeği yedirdi

Lee know,beni affet dedim beni mecbur bıraktın benden kaçtım kacamadın bağırdın ben aşkımla sınanmayı sevmem

Kafamı salladım kendisi de yedi

Han,senden kurtulucam Lee know

Lee know,benden kurtulamazsın

Hem benim yemeğimi yedirdi hemde kendisi yedi

Lee know,burda otur kalkayım yada bağırayım deme

Odaya girdi gözümdeki yaşı tutamadım saate baktım 22:00 dı

Lee know artık benim için bitmişti

Yanıma çanta ile geldi çantayı yere attı içine bilgisayarını,evrakları koymuştu masadaki eşyaları topladı telefonu çaldı

Lee know,söyle jungkook

Karşı tarafı dinledi

Lee know,sizin bilmenize gerek yok

Gene karşı tarafı dinledi

Lee know,kapat jungkook çıkıcaz şimdi

Telefonu kapattı ayakkabılarımı giyindirdi evin içine girdi masaya baktı herşey hazır olunca bantı aldı

Lee know,şimdi gidiyoruz sessiz olcaksın

Han,olmayacam

Arkamda durdu beni sandalyenin arkasına yasladı arkamdan bantı iki eli ile yapıştırdı ve çantaya attı son kez kurtulmaya çalıştım kolumdan tuttu silahını çıkarttı kadınların sesi geldi bağırdım beni kendine çekti omuzlarımı oynattım ağladım kadınlar gitti kapıyı biraz açtı etrafa baktı ağzımı tutarak ilerledi gitmemek için direndim ama önünde idim istemsizce gidiyordum biri geldiğini gördüm sallandım elini çekemeye çalıştım ara koridorun duvarına oraya geçtik daha sıkı tuttu kafamı kendine bastırdı gittiğini görünce eli hafifledi ilerletti hızla ilerliyordu kendimi kurtarmaya çalışıyordum sesim çok az çıkıyordu

_kim var orda ?

Lee know,ecelin

Adamı vurdu korkuyla baktım biraz daha hızlı kurtulmaya çalıştım adama bakmadan ilerledi merdivenlerden indik

_hey kim var orda ?

Adamları vurdu gözümden yaşlar aktı önüne geleni öldürüyordu kafamı kendine daha çok bastırdı bir kat daha aşağı indik ona karşı koyamıyorum zemine inene kadar yirmi kişi ölmüştü artık korkudan ağladım zemine geldik ilerledik kafamı hayır anlamında salladım üç beş merdivenide indik önünde duran adamıda öldürdü arabaya geldik ayaklarımı kaldırdım yere vurdum arka kapıyı açtı çantayı içeri attı beni de koyacakken

Siren sesi

Polis