Bölüm 46:"Leynâ"

762 50 14
                                    


....
Ne kadar zaman geçti bilmiyordum. O, gider gitmez arkasından öylece baktım. Bekliyormuş gibi bir tepki bile vermedi. Umutsuzluk, bıkkınlık, çaresizlik. Ne hissettiğimi bile bilmiyordum. Tıpkı o gibi hissizdim. Evde bir başıma kalırken, başka kimseden ses gelmiyordu. Annesini göremedim. Belki de gitmişti. Yoksa oğlunun tutuklanma anında mutlaka bulunurdu. O kadının gitmesinin iyi olduğunu düşündüm. İyi değilken, o kadınla başbaşa kalmak istemiyordum. Aklım Ammar'a gidiyordu. Bir gün ondan intikam alacağımı diyordum. O da, zevkle bekleyeceğini söylüyordu. Ancak şuan, ona o kadar kızgındım ki, sessizliği seçtiği için ona o kadar büyük bir kinim vardı ki, yine de nedenini anlamadığım şekilde huzursuzdum. Neden? Bunca yaptıklarına rağmen neden onu kaybetme korkusu yaşıyordum? Onun gaddar olduğunu bilmeme rağmen, neden ondan uzak kalma korkusu içimi kemiriyordu? Bu, birkaç kez ben de olmuştu. O ne zaman uzağa gitse, bu hisleri hissederdim. O her şeyi hak ediyordu, hafife alınacak adam değildi. Bunca zamandır yaptıkları, artık bir bedeli hak ediyordu. Fakat işe yarayacak mıydı? İşte bunu bilmiyordum. Büyük bir kanıtla tutuklanmıştı. Bu işten isterse nasıl sağ çıkardı bilemezdim. Bu ana dek mutlaka bu durumları hesap etmişti. En azından bir süre, aklımdaki kişiyi bulana kadar orada kalsa bana yetecekti. Kalır mıydı? Delirmeye bile başlayabilirdi.

Hava kararmaya başlıyordu. "Aden hanım?" Duyduğum sesle başımı kaldırdığımda karşımda hizmetli genç kadını gördüm. Söyle dercesine bakmıştım. "Kapıda sizi götürmek için bir adam geldi." Kim? Anlam veremedim. Baş salladım. Yavaşça oturduğum koltuktan ayağa kalkarken evin geniş salonundan usul usul kapıya yürüdüm. Kapı da uzun boylu genç bir adam duruyordu. Etrafına bakarken beni görünce ellerini önünde birleştirdi ve başını eğdi.

"Efendim! Ben Kâhir. Sizi götürmek için geldim!".. Daha önce gördüğüm biri değildi. Adını bile ilk kez duyuyordum. Ammar'ın adamlarından biri olmalıydı. Boğazından kulağının arkasına kadar dövme uzanıyordu. Ve kel biriydi. Onu çirkin göstermiyordu. Yine de uzaktan bakınca gangster havası barındırıyordu.

"O, nasıl?" Sesim buzdu.

"Şuanlık içeride." Dedi. Bu an tebessüm ettim. Ancak Kâhir'le göz göze gelince kendimi toparladım. "Endişe etmeyin orada uzun kalacağını sanmıyorum. Polis sizinle de görüşmek istiyormuş. Eşi olduğunuz için. Almak için geleceklerdi ancak, ben geldim. Hırpalanmayın. Ağabeyim ile konuştum. Sizle muhattap olmalarını istemedi. Yakın zamanda da gelecek. Bolca dinlenin."

SOLUDUĞUM KORKUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin