Ruslan
🦇"Sence neden buradasın Ruslan?" diye sordu kadın.
"Bilmem. Baş edemiyorum sanırım. Herkesten daha güçsüz olduğum için..." Doğru bir cevap çekip çıkaramıyormuş gibi hissediyordum. Sanki hem çok cevap vardı, neden bu halde olduğuma, hem de hiçbir açıklaması yoktu.
Psikolog kadın gözlüklerini burnunun üzerinden kaydırıp çıkardı. Dirseklerinden masaya dayanarak bana yanaştı ve ışıltılı bakışlarla devam etti. "Baş edemediğin itirafıyla başlar her şey. Bunu kabul edebildiğin için seni kutluyorum. Ancak, lütfen, bu işe başkalarını karıştırma. Herkes kendi yolculuğundan sorumlu. Kim güçlü kim güçsüz kıyaslaması gerçekçi bir şekilde yapılamayacağı gibi bir işimize de yaramaz bu bilgi."
"Haklısınız. Yanlış böyle düşünmem," dedim ağır ağır, havası sönen bir deniz simidi gibi koltuğa gömülürken.
"Yanlış demedim az önce. İşlevsiz dedim. Bir yargı barındıran cümle kuramam karşında," diye derhal içimi rahatlatmaya girişti. "Haddime de değil ayrıca."
İçten gülümsemesi sözlerinden daha çok iş görüyordu. Ben de gülümsedim. Şu kısa konuşmada bile o kadar çok detay yakalamıştı ki kendime nasıl zalim davrandığım hakkında... Bu süreci nasıl yürütecektik tahmin bile edemiyordum.
"Hangi konularda baş edemediğini düşündüğünle başlayalım mı?" diye sordu sessizliğime karşın. İlk soruları bana biraz hayatını anlat, ailenle ilişkin nasıldır ve benzeri şeyler değil miydi? Bu soruların cevapları fazla eşeleme gerektiriyordu. Alışık olduğum, kalıplaşmış ifadelerimi kullanamıyordum böyle. Beni yeniliğe itiyordu.
"Her şey sanırım. Hiçbir işim rast gitmiyor, içine girdiğim örüntüler çok bunaltıcı ve bir çıkış yok gibi. Umutlarım vardı. Kaybettiklerimi..." Duraksadım. Bu bilgiyi bir insanla paylaşmak garip geliyordu. "...öldükten sonra anlamış biri olarak hayata dört elle sarılmak istemiştim. Ama beceremiyorum. Ölü hislerden mi kaynaklı yoksa bende mi bir sorun var bilmiyorum." Tekrar duraksadım. "Vampire dönüştüğümden beri yüzüm bir gün gülmedi ve bunun ölümsüzlüğüm süresince hep böyle olacak olma ihtimali çok ağır geliyor. Taşıyamayacağım kadar ağır. Bu sebeble intihara kalkıştım. Çabalarımın bir anlamı yokmuş gibi. Farkında oluşuma rağmen hayattayken yapamadığım şeyleri yine yapamamak beni kahrediyor. Kendimi kapana kısılmış, çaresiz hissediyorum."
Terapist yer yer notlar alsa da vampirlik konusu açılınca hiç tepki vermedi. Sadece anlayış dolu dinleyişine devam etti. Bittiğini anlayınca ellerini birleştirip söz aldı. "Çaresizlik senin için önemli bir kelime mi? Ona verdiğin vurgu tüm söylediklerine bir nokta gibiydi."
"Çaresizlik son üç yıldır en derinden hissettiğim, hissedebildiğim, tek his diyebilirim."
"Bir de vampirken hislerin olmaması söylentisine yönelik sık bir isyanın var," diye ekledi. "Buna çok takılmıyor musun sence de?"
"Takılmayıp n'apayım? Nasıl olduğunu bilmiyorsunuz." Bir vampir olmadığı için tam olarak anlayamazdı.
"Kabul, bilmiyorum. Ama bunun benimle alakası yok." Kalemiyle yazdığı notlardan birini kontrol etti. "İnsan hayatını yaşayamamış olduğunu düşünüyorsun. Hüsranların varsa neleri yetersiz yaptığını da biliyorsundur. Fakat bunun üzerine eğilip sonucu değiştirmek yerine yeni odağımızı hissetmeme konusuna vermişiz. Hislerin problemi çözmene nasıl bir yardımı olacağını düşünüyorsun?"
"Hissedemeden nasıl yaşarım ki yaşayamadıklarımı?"
Kadın bir vampir olmamasına rağmen zekasındaki çeviklikle bize aşık atabilirdi. "İnsanken hissedebiliyordun. Yine de yaşamadığını iddia ediyorsun. Bence sorun hislerle değil başka değer ve yargılarınla alakalı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kan Mevsimi - Kitap
FantasyBasılı metin tam haliyle aynı zamanda wattpad üzerinden yayınlanmaktadır! Ruslan bir vampirin aşkının zalimlik ve bağımlıktan ibaret olduğunu İlay'la tanışana kadar bilmiyordu. Bu aşk en başta kendi ölümüyle sonuçlandı. İlay'ın yeni birini dönüştürm...