"Bu saatten sonra rüyanda bile bizim birlikte olduğumuzu göremezsin."
Polat'ın sözlerinden sonra kimseye bir şey söylemeden aşağıya indim.Eve girip salona geçtim ve koltuklardan birine oturdum.Dirseklerimi dizime yaslayıp ellerimle yüzümü kapattım.Ne kadar süre öyle durdum bilmiyorum ama kapının açılıp kapanmasıyla kafamı kaldırdım.
Salonun ışıklarını açmadığım için Seren ilk başta burada olduğumu fark etmemişti."Yatmamışsın,"dedi beni fark ederek.Olumsuz anlamda kafamı iki yana sallayarak kafamı arkaya yasladım.
"Sen iyi misin?"
Seren'e hiçbir şeyden bahsetmemiştim ama şuan her şeyi anlatmayı istiyordum.Onu tanıyan birisine anlatmaya ihtiyacım vardı çünkü ben onun bu halini tanımıyordum.
"Galiba değilim,"dedim kafamı yasladığım yerden kaldırmadan ona bakarak.Seren gülümseyerek kafasını salladığında karşımdaki koltuklara ilerledi."Dinliyorum,"dedi anlatacağımdan emin bir ifadeyle.
"Nasıl başlayacağımı bilmiyorum,"dedim yerimde doğrularak.Harbiden nereden başlayacağımı bilmiyordum."Şimdi benim bir eski sevgilim var,"dedim isim vermeden."7 yıl sonra karşı karşıya geldik,"dedim ilk karşılaşmamız aklıma gelirken.
"Benim yıllar önce onu aldattığımı sanıyor,"dedim olaydan olaya atlayarak.Seren'in yüz ifadesine baktığımda anlam veremediğini fark ettim."Nasıl aldattığını sanıyor?"
"Şimdi çok uzun hikaye ama ben sana en başından anlatacağım,"dedim tüm olayları hatırlamaya çalışarak.
"Biz 7 yıl önce benin arkadaşım onunda kardeşi sayesinde tanıştık.Gayet güzel giden ilişkimiz bir park köşesinde yanlış anlaşılmalar sonucu bitti,"dedim önüme gelen saçlarımı kulağımın arkasına atarak."O gün benim ve annem boşanacaktı ve çocukluk arkadaşım bana destek olmak için sarılmıştı.Çocukla ne zaman tanıştığımızı bile hatırlamayacak kadar küçükken tanıştık,"dedim derin bir nefes alarak.
"Erkek arkadaşında bunu görüp yanlış anladı,"dedi Seren onay almak istercesine.Onu onaylamak için kafamı aşağı yukarı salladım."Doğrusunu anlatmadın mı?"
"Dinlemedi ki,"dedim sinirle."Bağırıp çağırmaya başladı,"dedim ayağa kalkarak."Ya ben senin sevgilinim değil mi?Sen bana güvenip dinlemeyeceksen neden hayatımdasın?"Sanki o anı tekrar yaşıyordum ve karşımdaki Seren değil Polat'tı.
"Yeniden karşılaşınca anlatmadın mı?"
"Hayır anlatmadım,anlatmamda.Zamanında beni dinlemeyen bir adama yıllar sonra kendimi inandırmaya çalışamam,"dedim salonda bir oraya bir buraya giderken.Seren beni anlıyormuş gibi kafasını salladı."Kalbin de aklın ile aynı fikirde mi?Şuan sadece aklın konuşuyor gibi,"dedi hafif çekinerek.
"Kalbim tam tersini düşünüyor,"dedim gülümseyerek.Eğer kalbimin ne dediğini dinleseydim şuan bunları anlattığım kişi Seren olmazdı.
"Bahsettiğin kişi kim?"diye sordu gerçek bir merakla.Polat'ın ismini Seren'e söylememde bir sakınca görmüyordum."Tahminin var gibi,"dedim gözlerimi kısarak."Var ama sen kim olduğunu söylemeden söylemem,"dedi.
"Polat Bektaş,"dedim pat diye.Seren'in yüzüne baktığımda şaşırmadığını fark etmiştim.Onunda tahmin ettiği kişi Polat olmalıydı."Nereden anladın?"
Sorduğum soruyla gülümseyerek yerinde doğruldu."Aranızda herkesin hissedebileceği türden bir çekim var,"dedi kollarını birbirine bağlayarak."Bir de Polat Üsteğmendeki garip hareketler fark edilmeyecek gibi değildi,"dedi geri yaslanırken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUZGUN
Teen FictionBenimse gözlerim onun üzerindeydi.Boran'a dönük olan vücudumu onlara doğru çevirdim.Tam o sırada yüzümdeki peçeyi çıkardım ve Polat'a doğru yaklaştım.Polat'ın yüzündeki şaşkınlık beni güldürecek gibi olsa da ifademi düz tuttum.Sonuçta kimse yedi yıl...