Yüzüme yediğim hafif tokatlarla gözlerimi açmaya çalışıyordum.Neler olmuştu?Gözlerimi açmayı başardığımda bakışlarım etrafta gezindi.Ortama yabancı olmadığım bir salonda elleri silahı bir kaç adam karşımda dikiliyordu."Sonunda ayılabildin,"dedi karşımda beni seyreden adamlardan bir tanesi.
En son neler olmuştu?
Eren ile telefonda konuşurken birden önüme kırılan bir araba içinden çıkan silahlı adamlar.Arabadan iniyordum ve ensemin üstüne tam beynimin arkasına bir darbe alıyordum.Bu dakikadan sonrası yoktu çünkü aldığım darbe ile bayılmıştım.
Bakışlarım tekrar etrafta gezindiğinde bir salonun ortasında ellerim bağlı bir şekilde bir sandalyede oturuyordum.Asıl garip olan ise bulunduğum salon bir kaç saat öncesinde koltuğunda viski içtiğim Tüccarın salonundan başka bir yer değildi.
"Siz kimsiniz,benden ne istiyorsunuz?"diye sordum temkinli bir şekilde.Karşımdaki adamlar her kimse beni tanımadıkları kesindi.Bu salonda olmamsa bir tesadüf değildi.Olayın Tüccar ile ilgili olmadığını düşünmek aptallık olurdu.
"Tüccar nerede?"diye sordu karşımdaki adam.Tüccarın adını duymamla kaşlarım çatıldı.Bir kaç saat önce sürdürdüğüm role devam etmem gerekiyordu."Tüccar?"diye sordum anlamamış bir tınıyla.
Eğer karşımdaki adamlar Annabel Wizard'ı kaçırdıysa sorun yoktu ama kaçırdıkları kişi Gaye Demirel ise sorun büyüktü.Operasyon bu kadar çabuk çözülmüş olamazdı.
"Miran Şahan."
Miran adını duymamla kim olduğunu anlamış gibi bir ses çıkarttım."Miran Bey'in nerede olduğunu ben nereden bilebilirim?"dedim şaşkın bir ifadeyle."Bunu neden bana soruyorsunuz?Hem de beni bayıltıp kaçırarak.Siz benim kim olduğumu bilmiyor musunuz?"
Bana soru yönelten adam diğer adamlarına baktığında daha kimi kaçırdıklarını bile bilmediklerini fark ettim.Onlar sadece davetten Tüccar ile çıkan kadını kaçırmıştı.
"Kimsin sen?"
"Annabel Wizard,"dedim boğazımı temizleyerek."İstersen sevgili eşimi arayalım o size kim olduğumuzdan bahsetsin,"dedim bilmiş bir edayla.Şuan bir kumar oynuyordum ve kazanan ben olacaktım."Kendisi daha yeni Miran Bey ile anlaşma yaptı."
Karşımdaki adam pis bir sırıtış ile bana doğru yaklaştı."Arayalım kocanı bu geceyi karısı kiminle geçirdiğini bilsin,"dediğinde sahte bir korkuyla gözlerimi açtım."Sen..."dedim ağzım açık kalırken."Nereden biliyorsun bunu,"dedim ve derince yutkundum.
"Patron,"dedi arkadaki adamlardan birisi ona yaklaşırken.Elindeki telefonu patronuna uzatırken korkuttuğunu sanan bakışları bendeydi."Connell Wizard ve Annabel Wizard,"diye mırıldandı adam önündeki telefon ile ilgilenirken.
Telefonun ekranında bizim için hazırlanan sahte bilgileri okuyor olmalıydı.Telefondaki işi bittiğinde telefonu bana doğru uzattı.Aptala bakıyormuş gibi ona baktığımda konuşmaya başlamıştı."Kocanı ara,"dediğinde korkuyla kafamı iki yana salladım.
Kafasıyla arkadaki adamlardan birine işaret verdiğinde kafamın arkasında silahın namlusunu hissettim ve derin bir şekilde yutkundum."Kocanı ara ve normal bir şekilde Mahir'i sor.Eğer bu işin içinde kocan varsa da dua etmeyi unutma,"dedi telefonu yüzüme yüzüme tutarak.
Ondan beklediğim hareket bu değildi ama bu da işime yaradı.Bir de Allah aşkına oradan bakılınca üçüncü bir kolum varmış gibi mi gözüküyordu.
"Ellerim bağlı,"dedim bakışlarım ilk telefona değip sonra ona yüzüne çıkarken."Söyle numarayı,"dedi telefonu hızlıca önümden çekerek.İşte şimdi ne yapacağımı bilmiyordum.Eren'in numarasını da ezbere bilmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUZGUN
Teen FictionBenimse gözlerim onun üzerindeydi.Boran'a dönük olan vücudumu onlara doğru çevirdim.Tam o sırada yüzümdeki peçeyi çıkardım ve Polat'a doğru yaklaştım.Polat'ın yüzündeki şaşkınlık beni güldürecek gibi olsa da ifademi düz tuttum.Sonuçta kimse yedi yıl...