ÖPÜCÜK VE HAYAL KIRIKLIĞI

114 94 0
                                    

Bakışlar bazen her şeyi bas bas bağırırken bazen de sır gibi saklardı insanın içindeki duyguları. Neden bazen en iyi dostumuz olup her şeyi anlamamıza yardımcı olurken bazen de düşman kesilip sinsice çıkardı karşımıza? Avukat özelliğimden mi geliyordu bu yoksa ben olduğum için mi bilmiyorum ama bakışları yorumlamakta hep çok iyi olmuşumdur. Peki ya şimdi? Şimdi neden onun bakışlarından ne geçtiğini anlayamıyordum? Neydi beni huzursuz eden şey? Elimin üstünde bir el hissettiğimde kafamı yeniden Aslan'a doğru çevirdim. ‟İyi misin sevgilim?"

‟İyiyim hayatım, sadece dalmışım." Yeniden filme döndüğümüzde onun bakışlarını üstümde hissetmek gerilmeme neden olmuştu. İmkanı yoktu artık filme de odaklanamazdım. Sürekli sinemaya geldiğimizde bir şeyler olmasından ve benim filmi ağız tadıyla izleyememden gerçekten çok sıkılmıştım. Aslan her şeyden bihaber filme odaklanırken ben arada bir ona ve Demir'e bakmaktan, onlara bakmadığım zamanlarda ise mısırımı yemekten başka hiçbir şey yapmamıştım. Biri yardım etsin, boğuluyorum artık!

Bakışlarımı yeniden ona çevirdiğimde hâlâ bana baktığını gördüm fakat bu sefer sevgilime de bakmıştı, birkaç saniyeliğine ve bu sanki mümkünmüş gibi daha da gerilmeme neden olmuştu. Biri kalp atışlarımın hızını kesmeli. Hem de derhal. Sol elim boynuma giderken bakışlarım bu sefer de yanımda oturan sevgilime kaydı ve bir kez daha onun her şeyden habersiz filmi izlediğini gördüm. Ona haksızlık mı ediyordum ya da haksızlık ediyorsam ne konuda haksızlık ediyordum? Sanırım bir an önce ona gerçekleri anlatmam lazımdı.

Hayır bir de birkaç gün sonra bir araya gelecekler ve o bir kez daha onun kim olduğunu bilmeden benimle güzel vakit geçirmeye çalışacaktı. Ah bir bilse o zamanlarda benim ne kadar strese girdiğimi. Mustafa denen o adamın yanındayken bile bu kadar huzursuz olmuyordum. İçimden buradan gitmek geçiyordu şu an, bu durumdan kaçıp kurtulmak ama bunu yine Aslan'a yapamazdım. Bu gerçekten çok kırıcı olurdu ve artık benim ondan kaçtığımı düşünebilirdi.

Bu yüzden ağzıma bir mısır daha atıp koltukta biraz daha yayıldım ve filme odaklanmaya çalıştım, her ne kadar başarısız olsam da. Çok şükür ki film bittiğinde neredeyse koşar adım çıktım oradan ve merdivenlere yöneldim. ‟Biraz yavaş olur musun sevgilim, filmi mi beğenmedin yoksa da hemen çıkıp gitmek istiyorsun?" Al işte yine kırdım çocuğu. ‟Hayır sevgilim film gayet güzeldi. Hızlı yürüdüğümü bile farkında değilim kusura bakma."

Ellerimizi buluşturup bir adımda tam yanına geçtim ve beraber daha sakin adımlarla yürümeye başladık. ‟Yapmak istediğin ekstra bir şey var mı yoksa eve mi gitmek istersin bir tanem?" Seninle daha iyi bir film izlemeyi çok isterim hayatım. ‟Eve gitsem daha iyi olur aslında, malum biraz fazla yorucu bir gündü benim için."

‟Haklısın, o zaman ben seni eve bırakayım diyeceğim ama ikimizin de arabası olduğunu hatırlayınca diyemiyorum." Karşılıklı kıkırdadığımız sırada çoktan dışarıya çıkmıştık bile. Aslında şu an hiç araba kullanmak istemiyordum bu yüzden belki de ilk defa içimdeki sesi dinledim ve tam karşısına geçip gözlerinin içine baktım. ‟Bu gece misafirin olabilir miyim? Araba kullanamayacak kadar yorgunum da."

Yüzünde bir gülümseme oluşurken ‟Sanırım evim bugün bir misafire çok uygun. Seni arabayla eve bırakıp geri arabamı almaya gelemeyecek kadar yorgunum da. Bu yüzden bana gidebiliriz," deyip beni kolumdan tutarak önüme döndürdü ve beni gülerek yürütmeye başlattı.

Arabaların önüne geldiğimizde de ikimizde benim arabama bindik ve onun evine doğru yol aldık. Yolda giderken de arkadaşımı aramış ve bugün eve gelmeyeceğimi o da yarın hesabımı alacağını söylemişti. Bende gülerek karşılık verip telefonu kapatmıştım.

...

Sinema salonundan çıktıktan sonra Demir kalbinin sesini susturamamış ve onları takip etmişti. Sevdiği kadının onsuz bu kadar mutlu olmasını hazmedemiyordu. Canı çok yanıyordu bu duruma. Sahi, Eylül gerçekten onsuz mutlu muydu yoksa mutlu gibi mi görünüyordu? Demir şimdi de bunu düşünmeye başlamıştı. Bir yanı mutlu olmasını çok isterken diğer yanı hâlâ onu sevmesini ve bencilce de olsa mutsuz olmasını istiyordu. Böylelikle günün sonunda birleşip beraber mutlu olabilirlerdi, tıpkı eski günlerdeki gibi.

Geçmişin Yara İzleri(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin