ormanın içinde

86 86 0
                                    

Hemşire kadın elinde ilaç tepsisiyle içeriye girdiğinde kızı yine yatağında oturmuş elindeki kalemle kağıdı yırtıyor bir şekilde buldu. Yırtılmış fotoğraflar ise yerlere saçılmış bir şekilde öylece duruyordu. Ailesinden geriye kalan birkaç tane fotoğrafı da yırtmıştı kız. ‟Ne yapıyorsun Lefu? Yeter artık, almam lazım artık kalemi senden beni yakalarlarsa işimden olabilirim," dedi kadın tepsiyi kucağına bırakıp yatağın ucuna otururken. ‟Bitti," dedi kız üzgün bakışlarla.

‟Ne bitti?" diye sordu hemşire. Aslında anlamıştı neyin bittiğini, yerdeki fotoğraflardan anlamıştı ama anlamamış gibi yaptı, nedenini kendisi de bilmiyor bir şekilde. ‟Kitap bitti. Mutsuz sonla bir de," dedi kız. ‟Ver kalemi Lefu," dedi hemşire kalemi kızın elinden alırken. ‟Lefu öldü, kitap onun için mutlu sonla bitti çünkü o özgür oldu ama diğerleri öldü," diye sayıkladı Lefu bakışlarını cama odaklamış bir şekilde. 

Duru onu bu eve getireli ve tedaviye başlatalı altı ay olmuştu. Hemşire kıza ilaçlarını verdikten sonra da kalemi defteri alıp tepsiyle odadan çıkmak için kapıya yöneldi ama Lefu ona ‟Dora gelecek mi bugün?" diye sorunca adımları olduğu yere sabitlenmişti.

Ona Dora aslında yok Lefu. O senin hiç gelmeyen ve her gün onun geldiğini gördüğün zihninin sana bir oyun oynadığı arkadaşın. Öyle biri hiç gelmedi, bekleme, diyemedi ve arkasına bile dönmeden, kızla göz teması bile kurmadan sorusunu cevapsız bırakarak odadan çıktı ve kapıyı kilitledi. ‟İyi mi o?" dedi başka bir hemşire kadının yanına gelip. ‟Ailesini kaybedip aklını kaybettiği andan beri kafasında kurduğu hikayeyi bitirmiş. Mutlu ama üzgün de bir hali vardı ama durumu aynı," dedi kadın ve başka bir hastanın olduğu odaya girdi. Bu odada ise Duru'nun başka bir kuklası kalıyordu.

Hepsine göre garipti bir akıl hastasının roman yazması ama o kız başarmıştı. Hayatındaki insanlar tek bir günde, bir trafik kazasında onu bırakıp gittiği günden beri kitabında yazdığı ve onun bir daha hiç göremediği arkadaşları bugün iyi kötü bir sonla terk etmişti onu. Garipti bazı mutlu sonlar, bitmişti hikaye. Kitap ilk defa garip bitmişti, kimisi için mutsuz kimisi için ise mutlu sonla bitmiş olsa da.

Şimdi ise başka bir yerde başka bir hemşire vardı kızın başında. Aletin kulak tırmalayan o sesi bir kez daha bir hemşire tarafından duyulunca kadın koşarak kapının önüne çıktı ve doktora seslendi. Kırklarının sonuna gelmiş olan adam koşarak Lefu'nun odasına girdiğinde hemen kalp masajına başladı. Kurtarmaya çalışıyordu bir katili, ettiği yemine sadık kalarak. ‟Elektroşoku hazırla hemen," dedi hemşireye. Kadın hemen aleti hazırlayıp doktora verdiğinde adam hemen kızın bitkin düşmüş bedenine bastırdı ama nafileydi. Çünkü bu hikaye Lefu için burada bitiyordu.

20 Ekim 2050

Saat sabaha karşı 03.33 ve Lefu Efşan Akman'ın ölüm tarihi.

Saat 03.33 ve ruhu anne babasını kaybettiği gece paramparça olan bir kadın aynı saatte ruhunu özgürlüğe teslim etti.

Artık geriye kalan ise bir adet cansız beden ve o bedenin üzerine örtülen beyaz bir çarşaftı.

                                                                                                ...

‟Simay!" Kulağıma ulaşan kalın sesi beni kendime getirir getirmez irkilerek yerden kalkmaya çalıştım ancak incittiğim ayağım yüzünden ilk iki denememde de yere düştüm hemen. Kafamdan çeneme kadar akan kan boynuma doğru ulaşıyorken zar zor, çamura bata çıka ondan uzaklaşmaya çalıştım. Atladığım tepe çok yüksek değildi ama onun yanıma gelmesi için hem biraz dolanması gerekiyordu hem de ben toprağın üzerine düştüğüm için ölmekten ucuz kurtulmuştum, sadece kafamı düşerken taşlara vurup yarmışken. Bir kez daha adımı haykırdıktan sonra bana daha da yaklaştığını gördüm ardıma baktığımda. ‟Kurtuluşun yok anla bunu!"

Geçmişin Yara İzleri(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin