UNUTMABENİ

973 81 124
                                    

Unutmak her ne kadar zor olsa da imkânsız değildir. Unutmak isteyen her türlü unutur, yaşatmak isteyen her türlü yaşatır.

14 Aralık 2023

Alen soğuk odada elinde kelepçelerle oturuyordu. Aralık ayının soğuğuna rağmen odasının kaloriferlerini yakmadıkları gibi üzerine giyecek bir şey vermemişlerdi. Göğsünü ve sırtını saran sargılar ve o sargıların altında bulunan kurumuş kanlar haricinde teninin üst yerinde bir şey yoktu.

Altında ki siyah eşofman dört aydır giydiği için eskimiş, kan lekeleriyle kaplanmış ve kokmuştu. Lastiği gevşediği için yerinden kalksa kasıklarından düşeceğini hissediyordu. Ona giyecek kıyafet bile vermemişlerdi.

Açılan kapıyla Alen de gözlerini yavaşça açtı ve soğuktan uyuşmasına rağmen sırtını dikleştirdi. Her şeye rağmen kızaran burnu küçük bir çocuğu andırıyordu. Soğuktan titreyen ellerini gizlemek için tüm gücüyle yumruk yaptı kuru ellerini.

Başka bir doktor gelmişti ama yanında duran siyah giyimli iki adam aynıydı. Bu yeni gelen doktor öbüründen daha aptaldı.

Alen'in yüzüne bir adet siyah pantolon ve lacivert polar kazağı fırlattı doktor. "Giy şunları. Bir de bizi mahkemeyle uğraştırma." Dediğinde Alen yüzünde ki sırıtmayla kıyafetlere bakıyordu. Evet kesinlikle daha aptaldı.

"Sizin lehinize konuşmayayım mı yani?" Dediğinde doktor ne dediğinin yeni farkına varıyordu. Alen konuşmamak için onlara şartlar koşacaktı ama bunu bilerek doktorun yüzüne söylemişti.

Doktor panikledi ve arkasında iki siyah giyimli adama baktı. Adamlar ellerini arkada bağlamış şekilde yüzlerini kapatan maskeyle heykel gibi duruyorlardı.

"Merak etme doktor, o adamlar konuşmaz," Diyen Alen doktoru yatıştırdığında karşısında ki adamın bu denli aptal olması hoşuna gitmişti. Bu adamı kolaylıkla oynatabilirdi, hatta ilk kozu eline geçmişti bile. "Ama benim pek uslu olduğum söylenemez."

Doktor bu sefer de endişeyle Alen'e döndüğünde ellerini yumruk yapıp çenesini sıktı. "Seni aptal deli. Sana kim inanır ki?" Kendini rahatlatmak için söylediği sözleri Alen hemen çürüttü.

"Haklısın, bana inanmazlar," dediğinde bakışlarını kıyafetlerden çekip karşısında duran doktora baktı. "Şöyle söyleyeyim senin için. Hastanenizde kalan bir hastaya en iyi şekilde bakıp onu iyileştirmek sizin göreviniz öyle değil mi?" Daha çok güldü. "Bileklerimde ki yaralar taktığınız paslı prangalar yüzünden iltihaplı ve hiç iyileşmedi. Kan testi isteyebilirim ve bunun sonucunda başka bir hastaneye tahlil edilirim. Sorumlusunun da hastahane olduğunu söylerim."

Adamın gözlerinde oluşan korku Alen'in hoşuna giderken bakışları bileklerine indi. Morarık ve çiziklerden oluşan çizikler cidden de hiçbir zaman iyileşmeyecekti. Ne bir pansuman yapılmıştı ne de bir merhem sürülmüştü. Alen Barça hayatı boyunca o izlerle yaşayacaktı.

GECENİN AY MAVİSİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin