-4.Bölüm- Biz bırakma

27 6 1
                                    

Destekleriniz için sağ olun. Spotify hesabım/bengökenizz Ölüm ve Yaşam çalma listesi geliyorrr

Kalben-Çünkü başka sen yok

İki ay sonra.

Efe ile iki ay kadar bir süre önce denizi yurttan alabilmek için evlenmiştik bir kaç ay sonrada boşanacaktık. Üçüncü ayımıza girecektik fakat hala boşanmamıştık, neden bilmiyorum ama Efe bu konudan hiç bahsetmemişti.
Ardından Efe geldi. "Deniz, elbisen.. Prenses gibisin çok yakışmış." dedim Denize dönüp gülümseyerek.
"Teşekkür ederim." dedi utanıp başını eğerek, ve ekledi.
" Abi! Hazal abla elbisemi beğendi."
"Hazal ablan, dünyanın en iyi gözlerine sahip olabilir, çok doğru bir söz, gerçekten çok güzel olmuşsun." bu ne demek? Gözlerin çok güzel mi diyor, çaktırmadan bu beyefendi.
"Vay.. Komik bir şey mi var?" kıkır kıkır güldüğümü yeni fark ettim.
Kızaran yanaklarım ile gülümseyerek, balkona doğru yöneldim, yeni aldığımız, armut koltuklarımıza oturduğumda, Efe yanıma geldi.
" Neden kaçıyorsun." dedi gülümseyerek.
"Yoo, kaçmıyorum."
"Tamam. " dedi sırıtarak
"Efe..."
"Efendim?"
"Biz, 3.ayımıza geliyoruz, ve hala boşanmadık. Deniz'i de aldık..."
"Boşanmak mı istiyorsun?" dedi hayal kırıklığı ile bir ses ile.
"Yoo, hayır! Boşanmak istemiyorum... Tam tersi Efe, ben boşanmak istemiyorum... Ben ilginç bir şekilde çok huzurluyum, ilk defa çok mutluyum... Ama senin hiç boşanma konusunu açmaman... Sadece tuhaf geldi. "
"Çünkü... Bende boşanmak istemiyorum Hazal..." Ne boşanmak istemiyor mu bu şimdi?
" Boşanmak... İstemiyorsan biz...yani başkasıyla, aşkla.. yaşamak istemez misin Efe? Neden sahte bir aşk istiyorsun. "
" Neden sahte olmasını istiyorsun? "
Dedi göz kırparak ve bana yaklaşarak ellerimi tuttu.
" Yada şöyle diyeyim Hazal... Neden sahte diyerek
kendini kandırıyorsun? "evet, düştüm, kaldıracak?
" B-ben... Efe sen bana aşık değilsin... Biz sadece denizi yurttan alabilmek için evlendik,Aldık da, neden benimle olmak istiyorsun, onu anlamıyorum.."
"Hazal...Ben... Bırak zaman yapsın. "
Göz kırptı.
"Ne dedin?" diyerek, hafif cilveli bir tonda konuştum.
"Kulaklarının gayet iyi duyduğunu
düşünüyordum... Yanıltma beni. " tekrar göz kırptı ve ve armut koltuklardan kalkarak bana seslendi
"Yanıma gelsene. "
"Hııhı" diyerek onu takip ettim, denizin yanına gidiyordu büyük ihtimalle.
"Abi, Hazal abla, neredeydiniz?"
"Balkona çıktık güzelim, abini merak ettin sanırım, burada o. " güldüm.
" Senide merak ettim Hazal abla... "
" B-beni mi...? "
" Seni. Ben seni çok sevdim Hazal abla. Abimde çok sevmiş! Bana dün dedi ki," Hazal hayatımda gördüğüm en güzel şey" Seni çok seviyoruz! " Bu bey bize baya tutulmuş.
"Ne!" dedim anlığına.
"Yani öyle bir şey demedim! Sadece güzel olduğunu söyledim, Güzelsin, olamaz mı yani, ben açık konuşurum." dedi ve devam etti. "Her neyse benim bugün biraz işim var dışarı çıkacağım , bir şey olursa haber ver."
"Hıhı" dedim gülümseyerek.

Efe gideli bir saat olmuştu, biz denizle oturup kısa bir film izlemiştik, aniden, pelinin telefon araması sesi ile, denizin yanında oturduğum koltuk dan kalktım.

"Deniz, bebeğim, ben bir Pelin ablan ile konuşup geleceğim tamam mı? Pelin ablan arıyor. "
"Tamam!"
Hemen pelinin aramalarına cevap verdim.
"Alo pelin?"
"Hazal! Ben ölüyorum!" Hıçkırarak ağlıyordu çığlıklar atıyordu.
"Pelin, ne oldu hayatım, Ne oluyor?"
"Bora... Bora yoğun bakımda, markete gidecekti sadece, Hazal! Ben ne yapacağım Bora olmadan, Hazal, yanımıza gelin yalvarırım!" Ne. Bağıra bağıra ağlamaya başladım.
" Kapatıyorum Pelin! Bora'ya hiç bir şey olmayacak, Boramız bizi bırakmaz ki? Korkma o bizi bırakamaz, kardeşim bırakmaz, Efe'yi de alıp geleceğim."
Efe kişisi aranıyor... Açmıyor...
Efe kişisi aranıyor... Açmıyor...
Efe kişisi aranıyor... Açmıyor...
Hayır... Hayır... Açmalısın!
Yarım saat sonra.
"B-bora sen iyi olacaksın, Bizi bırakmayacaksın, Sende bırakma bizi, He bora? Bırakma...hani hiç bırakmayacaktın bizi söz vermiştin..."
Yıllar önce.
" Bora... Sende onlar gibi bırakma beni olur mu? Bizi bırakma. "
" Evet. Bırakma Bora, biz sensiz yapamayız ki?" dedi Pelin.
"Sizi bırakır mıyım sizce şapşallar? Sizi asla bırakmam, siz benim her şeyimsiniz, söz! Karatay sözü, Söz veriyorum. Söz."
Bugün.
"Bakin olun! Bora Karatay iyi, yarım saat kadar sonra kendine gelir, bir kaç güne hastaneden çıkmış olur. Durumu iyi. Sizi şöyle alalım. "
Ve evet bu benim hayatımda duyduğum en güzel cümleydi. Bora Karatay iyiydi.
"Doktor bey, Pelin'e ne verdiniz?" elin kendinde değildi.
"Sadece sakinleştirici verdik, şuan iyi geçmiş olsun."


Ve evet Bora Karatay iyiydi, bizi bırakmazdı, çünkü o söz vermişti. Onun kurallarına göre sözü tutmamak aptallıktan ibaretti ve Bora Karatay Aptal değildi.


Ölüm ve YaşamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin