-30.Bölüm-Dilek

6 0 0
                                    

Seksen Dört-Kendime Yalan söyledim

İlk önce ellerim titredi. Sonra bacaklarım. Ardından sessiz çığlıklarım. Kimse duymadı sesimi, kimse fark etmedi kanayan kalbimi. Hareket edemedim, sanki biri beni bağlamıştı. Bacaklarımı, kollarımı, asla hareket ettiremedim. Zihnimde bir adam, bas bas bağırdı, 'Ben buradayım, kurtarılmayı bekleyen bir ruhum var.' Zihnim, konuştu, kalbim, bağırdı, ama dudaklarım hep sessiz kaldı. Yardıma ihtiyacım var, ama yanımda kimse yok.

"Ben senin hep yanındayım." Darenin cümleleri bir bir zihnim de tekrar etti. Daren benim yanımdaydı. Buna inanıyordum. Herkes, bir kenara, Daren ve Bora hep yanımdaydı.

"Ah!" acıyla inledim. "Bırak beni!" Kabus muydu? Hareket etmeye çalıştı, fakat gene oynamadı dizlerim. Dişlerim sızladı, gözlerimden yaşlar süzüldü. "Yardım edin!" tekrar konuştu, zihnimde ki adam, 'Ben buradayım, kurtarılmayı bekleyen bir ruhum var.' tekrar ettim adamın dediklerini, "Ben buradayım, kurtarılmayı bekleyen bir ruhum var." kapı açıldı.

"Hazal?" dedi ürkmüş ve uykulu bir ses.

"Yaz." dedim uyaran sesimle. "Küçük Yaz mahvoluyor, kurtar beni."

"Kendin de değilsin, kabus mu gördün? Bir kaç kez sesini işittim fakat, rahatsız etmek istemedim, hıçkırık seslerin odama kadar geldi." kim olduğunu görebilmek için, ağlamaktan kıpkırmızı olmuş, yorgun gözlerimi, halsizce açtım.

"Ares... Ölüyorum galiba, tam iyileştim derken, her şey üst üste geliyor, her şey bana zarar veriyor, her şey canımı yakıyor. Kabuslarıma bir adam geliyor, aynı sessizliğim gibi konuşuyor, yardım istiyor, küçük Yaz gibi..."

"Ben yanındayım, kardeşin yanında. Daima destek olacağım sana, söz. Sakin ol, kendine gel, söz sana sen bu dünyanın en mutlu kadını olacaksın. Dizlerin titriyor, sakinleş."

"Söz? Cidden mi?" rezildim, belki de. Muhtaç ve güçsüz bir kadındım. "Güçsüz müyüm ben? Dayanamıyorum bunlara..."

"Sen çok güçlüsün, onca şeye rağmen yaşıyorsun, onca şeye rağmen, gülebiliyorsun. Hala ayaktasın, seni asıl güçlü kılan şey bu değil mi zaten? Her şeye, tüm yaşanmışlıklara rağmen, dik durabilmek, bu zorlu savaşa devam etmek..."

"Harika birisin sen Ares. Sen, harika birisin... Tanrım, bazen düşünüyorum, oturuyorum bir köşeye, saatlerce dua ediyorum, şükrediyorum, kardeşlerim için. İyi ki yanımdalar diyorum. Cidden iyi ki varsınız Ares, iyi ki tanıdım sizi, siz olmasanız, ben yaşayamazdım be, olmazdı bu... Sizi çok seviyorum, çok." Ares bana acı ile tebessüm etti, ve sol gözümden düşen göz yaşımı hızla sildi.

"Teşekkür ederim.." gözlerimi kırpıştırdım.

"İyi geceler, güzel rüyalar gör, kardeşim. Hak ediyorsun, bir sen."

"İyi geceler kardeşim." dudağını kenarı kıvrıldı, ve odadan çıktı, kapıyı sessizce örttü. Ben ise tekrardan, yalnızlığıma, kabuslarıma sığındım.

İyi geceler miydi, sahiden?

Kızım hastanedeyken.

İlk defa Efe tarafından sevilmediğimi hissederken.

Efeye güvenemezken.

Pelin bana düşmanken.

Evet Ares... bir bana iyi geceler, bir de benim gibi, küçük, yalnız kız çocuklarına.

Telefon çaldı.

"Alo, Bora, ne oldu? Kızım, iyi değil mi? Her şey yolunda."

"Kardeşim.." dedi ağlamaklı sesi.

Ölüm ve YaşamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin