Tekrar bir umut duymama yardım etti.Yaşıyordum..
Birisi (kim olduğunu göremedim çünkü omuzdan vurulmanın acısını yaşıyordum..)beni kucaklamış götürüyordu . "Ama nereye???" Ben bir yere gitmek istemiyorum ki ! Artık beni FBI ya daSIA bile kurtaramaz " ben eski basit hayatıma asla dönemeyeceğim..."
***
Bir anlığına omzumdaki derin acıyı unutup beni taşıyan kişiye bakmak aklıma geldi.
Ve karanlık gecede beni taşıyan kişiye halsiz bir bakış attım ,ancak o yüzü gördüğümde... gözlerim fal taşı gibi açıldı.
Bu ...bunlar benim bu hale gelme sebebim olan adamların patronu...Bu sefer beni nereye götürüyor???
Çığlığı bastım -Aaaaaaahhhhhhhhhhh!!!
Ve beni tutan kişinin kucağından tepinerek indim ( yere düştüm)
-hey hey sorun yok ! Bak kurtuldun . Bitti , bir şey yok.
Beni kucaklayan "patron" sanırım beni korkutmamak için yere çömeldi....." işe yaramadı maalesef " ve korkmuş bir hayvana yaklaşır gibi yavaşça bana yaklaşmayı denedi ama çığlığım dışında hiçbir şey alamadı.. alamayacaktı da ona (onlara) bir daha bu zevki tattırmak istemiyordum ..." bana acı çektirmelerine izin vermeyeceğim."
Bir yandan ağlasam da güçsüz değildim" şimdilik" ilk ve belkide son gücümle " patronun" karnına tekneyi indirdim .
" NEDEN ETKİ ETMEDİ!!???" Bacaklarıma güvenirdim . " bıçak saplanmış olsa da"
Ama bu adama benim tekmelerim , yumruklarım işlemedi .
Yapacak tek şey kaçmaktı! Yalvarma seçeneğini eledim çünkü onlara tekrar yalvarmayacaktım. Benim her şeyimi alsalar da onurumu alamayacaklardı , ASLA!
-uzak dur pislik ! Uzak dur. "bağırıyor, ağrıyor ve korkuyordum ." Güçsüzdüm , yorgun düşmüştüm ve bu adamları görünce ikinci bir umudumu kaybetmiştim .
-Yardımımı kabul etmezsen kan kaybından " ölürsün." Bacağına baksana!Bacağım... " bıçak , bıçak sende .. atletine sakladın.. sende..."
Hızla göğsümden kendi kanımla kaplı olan bıçağı çıkarttım ve - Geri çekil ! dedim. -Hop tamam . Bir adım geri attı. "Güç bende" "yani.. öyle sanıyordum.." "patron" elimdeki bıçağı tek bir hamlede yere düşürdü :( " pes et!"
Vücudum isyan ediyor , ayakta kalmayı reddediyordu . Bu yüzden düştüğüm yerden geriye doğru sendelemeye başladım. " kaçacak yerin yok , teslim ol "
Başka çarem , alternatifim , umudum kalmamıştı ... teslim oluyorum.- Tamam.
Daha çok ağlamaya başladım.. daha çok korkmaya. Ve hayatıma lanet ettim ancak bu benim suçumdu.. o ara sokağa hiç girmemeliydim.
-Sakin, ... şimdi.. seni kucağıma alıcam çünkü yürüyemezsin. " fazla akıllısınız patron bey!"
Ancak kabul etmek dışında bir seçeneğim yoktu . Kaybettiğimi çoktan kabul etmiş ve teslim olmuştum . Gururumun da bir anlamı kalmadı...
Mecburen kafamı " tamam" anlamında salladım .
- Güzel.
***
Burada bu halde olma sebebim olan adamın şu anda beni kucaklayıp bilmediğim bir yere götürmesi gerçekten çok ironik. Ve benim buna izin vermem daha da ironik ...Beni taşıyan adam beni siyah bir arabaya "oldukça lüks duruyordu "doğru götürdüğünde korkum iki kat arttı. Onlarla bir yere gitmek istemiyordum ama vücudum acı dışında bir tepki vermiyordu.
Göz kapaklarım ağırlaşıyor ,vücudum kendini bırakıyordu...Son bir güçle konuştum.
- Lü..lütfen... ölmek...istemiyo..rum.
- Ölmeyeceksin Mary . Ölmeyeceksin .
***Sıcak ve ilginç bir şekilde rahat bir yatakta uyandım. Neden?? Şu anda leş gibi bir bodrumda falan uyanmam gerekmiyor muydu ?
Hızla yataktan kalkmaya çalıştım ama becerdiğim tek şey yere yapışmak oldu .
-Hey hey kalkma daha bacağın iyileşmedi.
Başımı kaldırdım . Ah hayır bu burnunu kırdığım pembeli.
-Aaahhh " tiz bir çığlık attım"
-Ahh lütfen! tamam güçlü ve güzel bir sesin var ama.. lütfen çığlık atma.Birden sustum ve bakışlarımı düştüğüm yere sabitledim. Yeri kırmızı bir sıvı kaplamaya başladı. " benim kanım.."
Nefesim hızlandı ve düştüğüm yerden uzaklaşmaya çalıştım.-dikişlerin açıldı.🤦♂️
-Ne?!
-..çığlık yok! Bunu elini beni sakinleştirmek ister gibi uzattığında söyledi.
-Tamam mı?
Başımı" tamam" anlamında salladım
-Harika .🙂👍 şimdi.... Yürüyebilir misin ?
" çok kısık bir sesle" -Evet .
-Güzel "Herkül" .
"Herkül mü? Bu ne kadar berbat bir isim böyle!" Bana takılan ismi duyduğumda yüzümü buruşturdum.
-Bence tam da seni yansıtıyor😉. "Ne ne ?!üstüne bir de göz mü kırptı!!!" " bu adam bildiğin bana asılıyor ya!" " hem de burnunu kırmışken!!?""tamam yakışıklı falan ama .. sen beni kaçıranlardansın ya!!"Pembeliye anlamsız bakışlar attım. O ise sırıttı! Nedense bu hareketi sevimli geldi. " ahh kafayı yiyorum ben!"
-biraz daha beklersek tüm kanın buraya boşalacak fıstık yaniii .. çap çap !
Yarı yamalak başımı salladım .
-ha bu arada ben Mike . "Tekrar sırıttı" 🤦♀️
-sen dee ...
-mary. " çok kısık bir sesle "
-harika , ama ben sana fıstık diyecem .Tekrar ona bir bakış attım ve beni açtığım yaramı diktirmeye götürmesine izin verdim ...
***
Acı dolu yarım saatin ardından yaram dikilmiş ve sarılmış haldeydi.
Derin bir nefes aldım ve gözlerimi yere diktim.
Mike- Bak kötü bir başlangıç yaptık biliyorum ama .. bir süre buradasın ve ... bence iyi geçinmeliyiz .
-Neden, neden buradayım? " bunu daha çok kendime sormuştum ve hala yere bakıyordum."
Mike-Buradasın çünkü seni kurtardık.
...
-Burada ,bu halde olmamın sebebi sen ve aptal arkadaşların! " birden bağırmaya başladım, sanki içimde bir şey alevlenmişti"
Mike- heey fıstık bak şunda anlaşalım burada olma sebebin biz falan değiliz. Bu tamamen senin suçun. Yani .. sayılır.
-sadece eve gidiyordum! " gene bağırıyordum"
Mike- tamam ,tamam . Bu biraz bizim suçumuz ama kesinlikle benim değil. Ben sadece emirleri uyguluyordum .
Cevap vermedim.. ne diyecektim ki? , tamam mı ? Sizi affettim mi? Ah hiç sanmıyorum! Onları asla affetmeyeceğim.***
Mike beni odama götürmüştü " benim bir odam var!" Ayrıca kabul ediyorum ki çok güzel bir odaydı.
Ancak bu beni iyi hissettirmiyor aksine evde olmadığımı her zaman hatırlatıyordu.."Asla eve dönemeyeceğim... "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Gelin
Novela JuvenilKendi hayatını düzene koymaya çalışan Mary bir gün geç saate eve gitmeye çalışırken hiç görmemesi gereken bir olaya şahit olması ile Başını büyük bir belaya sokar. Karşısında ölen dedesi ile ilgisi olan bir mafya vardır. Peki mary başını bu beladan...