İyi bir his

106 7 6
                                    

Ve .. hiç bu kadar iyi hissetmemiştim.

Ayrıldığımızda anlık yokluğu ile bedenime bir üşüme geldi.
Ancak bir bakışı ile hemen geri ısındım.
O kadar güzel bakıyordu ki.. bakışları karşısında büyüleniyordum.

Beraber sahilde denize doğru uzandık ve gecenin göz kapaklarımızı ağırlaştırmasına izin verdik.

Sabah saat 7.45
Bedenimin soğuktan uyuşması ve yüzüme vuran dondurucu ,tuzlu su ile uyandım.
-Ahh! Ne oluyor böyle. " o da benim sesimle beraber uyandı."
Tae- ah !
-tae sırılsıklam olmuşuz. " ona ilk kez
İsmi ile seslenmiştim.
Tae- Deniz biz uyurken buraya kadar yükselmiş.
-Buraya kadar mı?
Tae- Gelgit olmuş olmalı .
-Ahh şimdi ne yapıcaz yaa! Hadi geri dönelim.
Tae- Mahzene mi? Neden?
-Islağız Tae!!
Tae- Ne olucak ?
-Ne mi olucak. Üşüteceksin. Ben de öyle.
Tae- tamam tamam.

Ona anlamsız bir bakış attım.

Tae'nın telefonundan sesler gelmeye başladı.

Tae- Bir dakika.
"Telefonu açtı."
Mike- Ah dostum sonunda açtın . Seni kaç kere aradığımızdan haberin var mı?
Her neyse, hemen mahzene gelin . Aaron çıldırdı!
Tae- Mike ne demek çıldırdı. Açık konuş.
Mike-Sizi bulamayınca telefonla size ulaşmaya çalıştı.
Sonra gecenin bir yarısı geri döndü ve çok sinirliydi. Onu sakinleştirmeyi denedim ama .. adam çıldırmış durumda.
"Tae kaşlarını çattı"
Tae- Tamam geliyoruz.
" telefonu kapatır"
Tae- Gitmemiz gerek.
-Neden ne oldu?
Tae-Yolda anlatırım.

Mahzene gittik

Tae bana her şeyi arabada anlattı. Mahzene vardık ve Aaron'u gördüm.
Beni gördüğünde yüzünde öfke değil acı gördüm. Ancak Tae'ya çok da öyle baktığı söylenemez.
Onu gördüğü anda yüzüne yumruğu geçirdi ve ona küfürler savurmaya başladı.
Tae ise ne olduğunu bilmediği için soru sormayı deniyordu ama her ağzını açtığında bir dişini kaybedecek kadar güçlü yumruklar yiyordu.
Mike-Yapma dotum. O bunu hak edecek ne yaptı?
Aaron-Aşağılık pi#* ku#*#*
-Aaron! Aaron yapma!
Aaron-Seni pislik! Bunu da nasıl çalarsın? Nasıl bu kadar alçak olursun? Neden elimdeki her şeyi alıyorsun he ,Nedeen??
-Aaron o hiçbir şey yapmadı. Dur artık!

Nihayet beni dinledi ve Tae'nın üstünden kalktı. Ve bana döndü.
Aaron- Hiçbir şeyden haberin yok ! Dedi ve hızla mahzenden çıkıp gitti.
Kafam karışmıştı. Neden böyle bir şey yapmıştı ki? Aaron neyden bahsediyordu?
Bu hali ile onu tanımak çok ..çok zordu!
Ancak bir süreliğine gerçek hayata geri döndüm ve Tae'nın yanına oturmuş , onu kaldırmaya çalışan Mike'a baktım.
Hızla ben de onun yanına çöktüm ve Tae'nın dövülmekten şişmiş, morarmış ve kanamış suratına baktım.
-Aman tanrım! Onu hastaneye götürmeliyiz Mike!
Mike-Hayır. Mary telefonumu getir. Çabuk!
Hızla Mike'ın telefonunu bulup ona götürdüm.
Mike-Darlen..Darlen .. Tanrı aşkına nerede bu? " kendi kendine söylenirken Darlen adlı bir kişiyi telefonunda bulmaya çalışıyordu."
-şurada Mike. " parmağım ile telefonda kadının isminin yazılı olduğu yeri gösterdim"
Mike-Aferin Mary .
Darlen' ı ararlar.
Telefon konuşması:
Mike- Darlen acil Mahzene gelmen lazım.
Darlen-Neden Mike , senin şu faişelerinden birini daha seninle beraber yakalıyım diye mi?!
Mike-Darlen şu anda buna vakit yok ! Burada ağır yaralı biri var!
Darlen-Agh.. ta..tamam tamam

-Mike,Mike bayılıyor . Mike bir şey yap!
Mike-Doktor birazdan burada olacak!
-Hey Tae kendine gel!
Onu omuzlarından tuttum ve kendine getirmeye çalıştım.
Mike-Mary onu sarsmayı bırak!
-üzgünüm üzgünüm ..ben sadece.
Mike-Tamam ,sorun değil Mary . Sen de sakinleşmelisin.
Başımı " tamam" anlamında sallarken gözlerim ellerime gitti. Ellerim deli gibi titriyordu. Bu.. ben onun için.. endişeleniyordum. Hem de deliler gibi!
Biliyorum zamanı değil ama bu ..Roy'la hiç olmamıştı!

Darlen denen kadın geldi ve Tae'yi kontrol etti.
Darlen- Güzel,kırık yok.sadece incinmiş.

Derin bir nefes aldım. Biraz olsun rahatlamıştım.
Darlen- Bolca buz kompleksi uygulayın. Şişliklerini alır. Dedi ve ilk yardım çantasına eşyalarını doldurmaya başladı.
Mike- " kısık sesle" Darlen , biraz konuşabilir miyiz?
Darlen-Hayır Mike.konuşamayız.
Mike yalvarır gibi Darlen'in kolunu tuttu.
Darlen-Çek o pis ellerini Mike!
Bir Darlen'a bir Mike'a bakıyordum. Bu..konuda sanırım en iyi yapabileceğim ortadan kaybolmak.
-Aammm ..ben..lavaboya ..gidiyorum.
Mike bana teşekkür eder gibi göz kırpsa da Darlen hiç oralı olmadı ve
Darlen-Güzel ben de çıkıyorum . Memnun oldum Mary. Dedi ve hızlı adımlarla odadan çıktı. Tabiki Mike'da arkasından gitti.
Yalnız kalınca Tae'nin yatağının yanındaki koltuğa geçtim ve zonklayan beynime birazcık ara vermesi için zaman tanıdım...

Mike'ın bakışından

Tae'nın odasından çıktım ve Darlen'ı " bu hayattaki ne olursa olsun tek aşkımı takip ettim."
Mike-Darlen bekle.
Darlen-Defol Mike!
Mike-Darlen bir kerelik dinle.
Darlen adımlarını hızlandırdı.artık ona yetişmek için koşuyordum.
Darlen-Seni dinlemek zorunda değilim Mike .
Mike-Hey! " kolunu nazikçe tuttum ."
Darlen- " bağırarak" Sana o pis ellerini çek dedim Mike!
Gözlerine odaklandım.
Gözleri.. yaşlarla dolmuştu ve taşmak üzereydi.. " onu gene ağlattım"

Mike- "sesimi alçalttım" Darlen..bir kere beni dinler misin? " bunu rica eder gibi söylemiştim"
Darlen derin bir nefes aldı ve daha fazla ağlamamak için gözlerini yukarı dikti.
"Bu işe yaramıyordu..."

Mafya Gelin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin