Çatışma

36 5 0
                                        

Mafya Gelin 25.BÖLÜM

(Çatışma esnasında)

Etraf kargaşa doluydu ve her yerden silah sesleri geliyordu..
Silahlı adamlardan birini yere sermeye çalışırken başıma gelen darbe ile yerimden sarsılıp bir yere tutunmak zorunda kaldım.
Ve tam o sırada karşımda durup bir süredir büyük bi kin beslediğim adam bana korkuyla baktı. Yaşı gereği bu çatışma onu zorlamış gibiydi çünkü nefes almakta zorlanıyordu. Bu bacağından oluk oluk akan kandan da kaynaklanıyor olabilirdi ama umurumda olmadı.
Bu fırsat bir daha elime geçmeyecekti.. silahımı çıkarttım ve karşımdaki adama doğrulttum..Tae'nin babasına.. ve bir kere bile tereddüt etmeden onu göğsünden vurdum.
İlginç şekilde..hiç korkmadım. Aksine oldukça rahat hissediyordum..tabii şu başıma gelen darbeden gözlerim kararmaya başlamıştı..
Vurduğum adamın gözleri acı ile beraber büyüdü ve sağ eli göğsüne gitti. Kurşun attığım yaraya..
Son nefesinde acıyla inleyen adamın vücudu daha fazla direnemedi ve bedeni kendini sonsuza dek kapattı.
Başımı biraz kaldırıp etrafıma bakındığımda Tae'nin artık ölü olan babasına olan bakışlarını gördüm.. acımış gibiydi gözleri..hüzünlüydü,kederli... ama aynı zamanda da soğuk..
Doğru olanın bu olduğunu biliyordu ve inkar etmedi. Bana doğru endişeli bakışlarla yaklaşan adamı artık görmemeye başlamıştım... sevdiğim adamı göremiyordum ve bu içime bi hüzün verdi. Artından gelen şiddetli baş ağrısı ile sıkıca gözlerimi yumup yüzümü buruşturdum.
Yumduğum gözlerimi tekrar açamayınca telaşa kapıldım ancak..vücudum çoktan uyuşmuştu ve direnemedim..kendimi karanlığa teslim ettim...

   ***

Gözlerimi gözüme giren güneş sayesinde araladım.
Çok bitkin ve boş hissediyordum.. etrafıma bakınmayı akıl ettiğimde hala dedemin evindeki çalışma odasında olduğumu anladım. Etraf sessizdi.. ve yanımdaki...Aman tanrım! Anında gözlerin dolmuştu çünkü yanımda yatan bi ceset vardı ve bu ceset mike'tan başkasının değildi...
Çığlık atmak istedim ama yapamıyordum..sanki bir şey beni engelliyordu ve bundan nefret ettim. Kalkmaya..en azından doğrulmaya çalıştım ama bu da olmadı... mike'ın ölü olan bedenine bakarken kanlar içinde olduğunu gördüm. Tarım..gözleri hala açıktı...
Birden gelen mide bulantısına karşı gelmek çok zor oldu.. göz yaşlarım gözlerimi yakıyor en yakın arkadaşımı kaybetmek beni hüsrana,kedere sürüklüyordu... ve ben haykıramıyordum..mike a tekrar zorla baktığımda gözlerinde artık o ışıltıyı göremedim. Boş bakıyordu... eski çapkınlığı,enerjisi ve esprili halleri yoktu gözlerinde.. durumu ile aynı olarak ölü bakıyordu..hissizdi...

Göz yaşlarımdan dolayı etrafı göremez olmuştum..nasıl..nasıl ölebilirdi ki.. bunu kabul etmek istemiyordum...
Ancak sonra..tüm bu olanların ardından aklıma sevdiğim adam geldi.
O neredeydi? Neden yanımda göz yaşlarımı silmiyordu... ona ne oldu???
Sorularımın cevabını az sonra odaya girenlerden anlamıştım.
Aaron.. kanlar içinde ayakta bile duramayan Tae'yi yere fırlattığında içim öyle bir yandı ki...
Bunu neden yapmıştı..? Mike'ı da o mu öldürmüştü..peki ya şimdi.. şimdi daha ne kadar ileri gidecekti!?!
Ve maalesef bu sorumun da cevabını almıştım..Aaron elindeki silahı Tae'ye çevirip tereddütsüz kafasına sıktığında bağırışım geri gelmişti...
Dudaklarımdan çıkan haykırışa engel olamadım. O ölemezdi..bunu bana yapamazdı hayır! Acım o kadar tazeyken bana yaklaşan Aaron'u dibimde diz çökünce fark edebilmiştim. Bana yaklaşıp silahının ucu ile çenemden ittirip ona bakmamı sağladı. Ölümüne ağlayıp bağırıyordum ama o buna hiç takmadan sakin bir ses tonuyla konuşmaya başladı.
Aaron-gördün mü Mary... benim yerime seçtiğin o insanları..ben çok çabuk öldürebiliyormuşum. Beni seçmen gerekirdi..sana iyi davranmıştım. Ama sen benim kalbimi kırdın. (Başı ile yerde hareketsiz yatan Tae'yi gösterdi) seçimin aynı mı.. ölümü mü seçiyorsun??
Bir şey diyemedim..sadece ağladım. Ve o anlamıştı..
Aaron-kırıcı oldu..
Tek söylediği buydu ve sonra Tae'yi de Mike'ı da öldürdüğü silahlı kafama dayadı. Daha ne olduğunu anlamadan da ateşledi.

      ***

Çığlık çığlığa yerimden sıçradığımda berbat hissediyordum. Ve kapının birden sertçe açılması ile de bedenime sıcak bir rahatlama geldi. Ama ağlıyordum. Hem de deli gibi...
Tae-geçti..tamam.. sadece bi kabus..
Öyle bir ağlıyordum ki bedenimi sıkı sıkıya saran kollara karşılık verip de ben de ona sarılamadım. Sadece yüzümü boynuna gömdüm ve gerçek olmadığını beynime kazımaya çalıştım. Çok..çok çok kötü bir kabus görmüştüm..
Tae-iyisin mary...burdayım aşkım ağlama daha fazla( bir yandan beni rahatlatmaya çalışarak sırtımı okşuyordu) geçti güzelim..iyisin iyiyiz.
Beni biraz kendisinden uzaklaştırıp yüzüme bakmak istedi ama ben onu bırakmak istemiyorum. Çünkü bırakırsam uçup gidecek gibi geliyor...

Mafya Gelin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin