Tae- Eğer bu şekilde tanışmasaydık , bir şansım olur muydu?" Ne ,ne ne ne!! Bu adam az önce ne dedi?! Bana mı öyle geliyor yoksa az önce bu adam bana neredeyse çıkma mı teklif etti!!"
Bir süre sessiz kaldım. Sessiz kalmam karşıdında başını yere eğdi ve şöyle dedi.
Tae- boş ver ! Cevaba gerek yok.
"Sessiz kalmayı denedim . Hem de çok denedim ama en sonunda içimdeki bir sese yenik düştüm. "
-Eğer....... Farklı şekilde.. tanışsaydık.. olabilirdi. " Aman Tanrım az önce ne dedim ben?!"
Söylediğim karşısında ikimiz de şaşırdık.
Kaşları şaşkınlıkla yukarı kalktı ve gözleri de kocaman açıldı.
Tae- Ciddi misin?
-Evet. " Neler diyorum beeenn!!!"Onu onayladığımda dudağının kenarı memnuniyetle yukarı kıvrıldı.
" ahhh bu şekilde neden bu kadar tatlı!"
" Durun ! Ben az önce içimden beni esir tutan adama tatlı mı dedim?"
Ancak dayanamadım . Onun az da olsa güldüğünü görünce benim de dudağım kıvrıldı.
" ne yapıyorum ben"
Hızla gözlerimi kaçırdım.
-İyi . Gidiyorsak gidelim hava kararıyor.
Başını hafif yana yatırıp yüzüne anlamadığım bir ifade yerleştirdi ve ellerini göğsünde bağladı.
Tae- amm. Biraz gezmeye ne dersin?
-Ne ! Ben mi ? Ama hava karar-
Tae- hava kararsa ne olur ki?
-ımm . " son derece kararsızdım"
Tae-Hadii . Orada kapalı kalmaktan sıkılmadın mı ?
-Evet ama-
Beni dinlemeyi bırak bir de iki omzumdan tutup beni arabaya doğru götürdü.
Simsiyah arabası gün batımımın altında rengini koyu bir mora çalmıştı..
Beni ön koltuğa oturtup kendisi de arabaya bindikten sonra yola koyulduk. " biz koyulduk..."
*
Yola çıkalı on dakika olmuştu. Sıkıntıdan patlayacağım , nereye gidiyorduk ki?
-Nereye gidiyoruz ?
Tae- sahile.
-ciddin misin? " doğruyu söylemeliyim ki heyecanlandım"
Heyecanlandığımı görünce yüzüne memnun bir ifade yerleştirdi.
Tae-Niye bu kadar heyecanlandın?
-Dört haftadır dışarı çıkmadım ve kaçarken de zevkime çok bakamadım.
Tae-Kaçmak derken.. sen nasıl kaçtın cidden? Mike'a sana göz kulak olmasını söyledim.
-demek ki çok başarılı değil.
Tae-Belki de sen çok başarılısın:)Bir şey demedim ama iltifatları gerçekten hoşuma gidiyordu.
-Ne zaman varıcaz.
Tae-10dakikaya oradayız.
Başımı " tamam" anlamında salladım.
15 dakika sonraBurası gerçekten çok güzeldi.
Gecenin maviliği ile denizin rengi birbiri
İle anlaşmış, yıldızları ortaya çıkarmıştı.
ayrıca hava da ne üşütüyor, ne ısıtıyordu.
Dolunayın güzelliği is bambaşkaydı...kısacası her şey mükemmeldi.-Ee ne yapıcaz burada.
Tae-Ne yapmak istersin?
Ona doğru sırıttım ve koşa koşa denizin oraya gittim.
Suyun ferah hissi ile ayaklarım rahatladı.
Tae de beklemeden yanıma geldi.Tae-Suyu sever misin?
-Çok sevmem ama insan sevmediğini de özlüyor.
Tae-Anlıyorum.
Tae-Tamam daha fazla suda durma üşütüceksin.
Başımı " tamam" anlamında sallayıp sudan çıktım .
Kumsala doğru ilerledik ve yere bir örtü serip oturduk.
-Yıldızlar burada ne kadar parlak ve güzel.
Tae-Senin gibi.
Ona doğru döndüm ve yüzüne baktım. İfadesi beni ilginç bir şekilde rahatlatıyordu.-Şey ..biraz geç oldu. Geri mi dönsek?
Tae-Ne zaman döndüğümüz kimin umrunda ki.
Onu onayladım ve yıldızlara geri döndüm.
Tae-Böyle tanışmasaydık.. sen nasıl tanışmamızı isterdin?Biraz düşündüm . Benim için en sıradan olabilecek hikayeyi düşündüm.
-sanırım..kütüphanede tanışırdık. Her zamanki gibi üyelik kartımı unutur içeri girmek için danışmadaki kadına yalvarmaya başlardım.Ama o gün sen çıka gelirdin ve benim için kendi kartını okuturdun.Tae- Sen bunu romantik mi buldun.
Kaşlarımı çatıp ona baktım.
-Evet ,gayet de güzel!
Tae-Tamam tamam. Devam et..
-Sonra da sana teşekkür ederdim ve tanışırdık. Tanışınca bir bakmışız ki çok uyuşuyoruz..
Tekrar ona baktım .Gözlerine baktım..
O ise dudaklarıma bakıyordu...Tae-" kısık sesle" ve..
-Ve.. birbirimizi daha çok tanımaya karar verirdik. " ben de kısık sesle bitirmiştim."Tae yavaşça bana yaklaşmaya başladı. Sanki her an ürküp de gidecekmişim gibi..
Daha çok yaklaştı ve aramızda bir kaç metre kaldı. Soluk alışını yüzümde hissedebiliyordum.
Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu..
ve beynim ne derse desin geri çekilmedim.
Bu ona daha da cesaret vermiş gibi biraz daha yaklaştı ve dudaklarını benim dudaklarıma bastırdı.
Yanıyordu.. dudakları bir arzu ile yanıyordu.. ve benimkileri de yakıyordu.
Ay ışığı planlanmış gibi ışığını bizim üstümüze vurdu ve bu anı eşsiz kıldı.
Asla geri çekilmedim. İçimde bir his geri çekilmemi engelliyor üstüne daha da ileri gitmemi söylüyordu..
Elini belime attı ve beni daha çok kendine çekti. Benim için zaman artık durmuştu .
Hem duygusal hem de fiziksel olarak onu arzuluyordum ve bu zamanın bitmesini hiç istemiyordum.Biliyorum bu hiç mantıklı değil ama duygularıma engel olamıyordum. Beni kaçıran adam ile öpüşemezdim. Ama bunu yapıyordum. Ve .. hiç bu kadar iyi hissetmemiştim..
(Yazardan: Bu bölüme bir şarkı da eklemek istiyorum isteyenler Can't remember to forget you. Şarkısına bakabilir. )
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Gelin
Roman pour AdolescentsKendi hayatını düzene koymaya çalışan Mary bir gün geç saate eve gitmeye çalışırken hiç görmemesi gereken bir olaya şahit olması ile Başını büyük bir belaya sokar. Karşısında ölen dedesi ile ilgisi olan bir mafya vardır. Peki mary başını bu beladan...