Bölüm: 19 "Pansiyondaki Kız"

70 18 7
                                    

"Katilin yüzünü gerçekten görmüş..." diye mırıldandı Başkomiser  daha dün kanlı canlı karşısında duran kadının bedeninden geriye kalanlara bakarken. Genç kadının ölü bedeni saatler önce olay yerinden alınmıştı. Baskomiser o andan beri cesedi izliyordu. Katilin muazzam bir kusursuzlukla öldürdüğü kadın bir sanat eseri gibi işlenmişti. Katil böylesine bir katliamı ve canavarlığı nasıl bu kadar sanatsal göstermişti Başkomiser  anlamıyordu. Bu resmen yılın sanat ödülünü alabilirdi. Kan şöleni. Evet bu isim bu eserin adı olabilirdi.

"Saatlerdir cesede bakıyorsunuz." dedi Amy, Başkomisere  yaklaşarak. "Neyi anlamaya çalışıyorsunuz?"

"Neden öldürdüğünü..." diye mırıldandı Başkomiser Gözlerini cesetten ayırmamıştı.

"Çünkü o bir katil. Öldürmek için bir seb..."

"Hayır." diye sözünü kesti Başkomiser  "Katil onları öylesine bir biçimde öldürmüyor. Sanki bir şey anlatmaya çalışıyor..."

Ama ne?

Katil neyi anlatmak istiyordu?

Cesetten  gözlerini ayırıp önceki kurbanların fotoğraflarını getirdi. Fotoğrafları Javier ve Amy'nin göreceği şekilde masanın üstüne bıraktı.

"Tüm kurbanlar burda." tüm puzzle parçaları masanın üstündeydi. "Büyük resmi görmek istiyorsak küçük parçaları birlestirmeliyiz."

Javier ve Amy Başkomiser'in masaya bıraktığı fotoğraflara baktı. Olay yerinde ve burda çekilmiş birkaç farklı fotoğraf vardı.

"İlk kurban" dedi E.D'in fotoğrafını işaret ederek. "Çöp konteynırında bulundu. Kalbi ve iç organlarının bir kısmı yok. Vücudunda hilal şeklinde bir dövme var."

"İkinci kurban" dedi bir başka fotoğrafı işaret ederek. "Ormanda bulundu. Sol bacağı kesilmiş. Kalbi ve iç organlarının bir kısmı yok. Vücudunda aynı hilal dövmesi var. İlk kurbanla arkadaşlar."

Fotoğrafları karıştırıp Karen Anderson'ın olay yerinde çekilmiş bir fotoğrafını buldu. "Karen Anderson. Yanmış bir arabanın içinde bulundu. Kalbi ve iç organlarının bir kısmı yok. Vajinası kesilmiş ve canlı canlı yakılmış. Vücudunda aynı hilal dövmesi var."

"Ve son kurban..." dedi genç kadının ölü bedenini işaret ederek.

Herkes dönüp genç kadının ölü bedenine baktı. "Eski bir depoda bulundu. Kalbi ve iç organlarının bir kısmı yok. Dili kesilmiş ve alnına çivilenmiş. Dudakları ise ameliyat ipliğiyle sıkıca dikilmiş."

Cesede yaklaşıp boynunun arkasını işaret etti. "Aynı hilal dövmesi onda var..."

Can

Bazen var olduğunu sandığınız şeyler zihninizin size sunduğu birer küçük ilüzyondur sadece. Bu ilüzyonlar o kadar gerçekçi ve doğladır ki bunun gerçek mi yoksa ilüzyon mu olduğunu anlayamazsınız. Bu gerçek olamayacak kadar korkunç, kabus olamayacak kadar gerçekti. 

Bu gördüklerimin bir anlamı var mıydı yoksa sadece korkunç bir kabusa mı hapsolmuştum?

Pansiyondaki kızın yüzündeki o korkunç ifadeyi anımsadım. Gözlerinde saf korku o kadar gerçekti ki bunun basit bir kabus olduğuna inanamıyordum. Hangi kabus korkuyu bu kadar gerçekçi gösterebilirdi?

Sırtımı eski oturağa yasladım. Gördüğüm kabustan uyanalı saatler olmuştu. O zamandan beri burada oturuyordum. Bu kabusları görmeye alışmıştım. Bu o kadar sık oluyordu ki artık hayatımın bir parçası gibiydi. Fakat pansiyondaki kızın yüzündeki ifade...

Cehenneme HoşgeldinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin