Yağmur

896 75 7
                                    

GELECEK POSTASI

NURMENGARD KALESİ HAPİSHANEYE ÇEVRİLDİ!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

NURMENGARD KALESİ HAPİSHANEYE ÇEVRİLDİ!

Gellert Grindelwald'ün kendisine karşı çıkanları hapsettiği kale hapishaneye çevrildi!

GELLERT GRINDELWALD YAKALANDI MI?

Büyük kara büyücü Gellert Grindelwald, Albus Dumbledore tarafından yakalandı! Kendisine karşı çıkanları hapis ettiği Nurmengard'a hapsedildi!

İKİ HAFTADIR TÜM İNGİLTERE'DE DURMAKSIZIN YAĞAN YAĞMURUN SEBEBİ NE?

GÖKYÜZÜ GRİNDELWALD İÇİN YAS TUTUYOR!

Valeria Andrea Rosewood'un bakış açısından:

İki hafta 3 gündür İngiltere'nin her yerinde yağan yağmurların sebebi bendim.

Bir ay boyunca ülkeyi lanetlemiştim, yağmur hiç kesilmeden yağacak, sele sebep olacaktı. Dumbledore ile yetkili profesörler sel sebebiyle bakanlıktaki yoğunluk ve karışıklığa engel olmak için okuldan ayrılmışlardı. Çoğu dersimiz boştu ve toplantılarımı artık daha sık yapıyordum.

İki gün önce ortak salondayken 5 kişilik bir kız grubunun konuşmasına tanık olmuştum. Kızlar Grindelwald'ün yakalanmasından pek memnun değil gibilerdi, onun düşüncelerinin bir kısmını destekliyorlardı. Maven ve Aaron'a bu kızların kim olduklarıyla ilgili birkaç soru sormuş sonrasında da onları birdahaki toplantıda görmek istediğimi söylemiştim.

Öyle de olmuştu. Toplantı odasında artık 13 kişilik bir masa vardı.

Ortak salondaydım, gece yarısı uyku tutmamıştı ve bütün bunları düşünüyordum. "Buna bir son ver." Riddle'ın hiçbir duygu barındırmayan sesini duyduğumda buraya ne zaman geldiğini merak ettim.

"Neye son vereyim?" Diye sordum gözlerimi yeşil alevlerden ayırmadan. Riddle ile Grindelwald yakalandığından beri konuşmamıştım. Aslında sadece Riddle'a özel birşey değildi bu. Grindelwald yakalandığından beri kimseyle toplantılar, emirler, istekler ve bilgiler dışında konuşmuyordum.

"Bana bak Valeria." Kaşlarımı çatıp ona baktım. "İsmimi kullanamazsın."

Tek kaşını kaldırdığında hâlâ ciddi bir ifadesi vardı. "Niye? Eskisi kadar yakın değil miyiz?"

Başımı salladım. "Aynen öyle. Şimdi neye son vermem gerektiğini söyle Riddle."

Ciddi ifadesi ve ses tonu yumuşadı. "Bana Marvolo demeni söylemiştim, Valeria." Onu umursamamaya çalışarak geri ateşe döndüm. Onu umursuyordum ve bu çok saçmaydı.

Ayağa kalktı, adım sesleri ile bana yaklaştığını anlamıştım. Çenemden tutup başımı biraz yukarı kaldırıp kendine çevirdi. "Benimle konuşurken sadece benimle ilgileneceksin Valeria." Bu cümleyi bana ikinci söyleyişiydi.

"Seninle ilgilenmek istemiyorsam?" Dedim kısık bir sesle. Yeşil gözlerine büyülenmiş gibiydim, baktıkça bakasım geliyordu.

Gözleri yüzümde gezindi ve tekrar gözlerimle buluştu. "Seni özlemişim."

Bu cümlesiyle beynimde bir ampul yandı. Seni manipüle etmeye çalışıyor. Seni sevdiği izlebimini verecek ancak o iksir dolu bir kalbe sahip.

Çenemi elinden kurtararak ayağa kalktım ve yatakhaneye ilerledim. Ancak sesini duymamla olduğum yerde durmuştum. "Gökyüzü Grindelwald'ün yasını tutuyor, buna son vermeli."

Gellert'a

Öncelikle umarım orada size fazla işkence etmiyorlardır bay Grindelwald. İşkencelerinizi azaltmak maalesef şimdilik elimde değil. Konuyu uzatmak, sizi sıkmak istemem bu yüzden direkt sizden isteğimi söyleyeyim.

Nurmengard kalesinin bütün gizli geçitlerini bana bie mektupta anlatmanızı istiyorum. Bu geçitler sizi yeniden, yeni özgürlüğünüze kavuşturacak.

V.A.R.

Mektubu katlayıp bir zarfa koydum. Kime gideceğini yazma gereksenimi duymadan zarfı kitabımın arasına koyarak odamdan çıktım. Boş ortak salondan çıkıp toplantı odasına ilerledim. Taş kapı açıldığında 12 üye yerlerine oturmuş beni bekliyordu.

Yerime geçip üyelere göz gezdirdim. Yeni kızlardan olan Eleana Baunt'da bakışlarım durdu. "Baunt ailesinin Grindelwald'ün gizli yandaşlarından olduğunu duydum." Kız tereddüt etse de tedirginlikle başını salladı.

Kitabın arasındaki zarfı çıkartıp masanın üstüne bıraktım. "Bunun ona ulaşnasını sağlayacaksın." Başını salladığında tek kaşımı kaldırdım. "Yapacağım kraliçem." Mektubu telekinezi ile onun önüne bıraktım.

"Grindelwald en kısa zamanda dönüş yapacaktır. Onun mektubunu bana getirme görevi de senin. Bir terslik çıkmasın." Başını salladı. "Bu mektupları götürtmenin en güvenli yollarını bulacağımdan emin olun kraliçem."

"Diğer konuya gelelim; çok yakın zamanda şatoyu terk edeceğim. Benim yokluğumda bir hafta boyunca olan olayları bana Aaron bildirecek." Aaron başını salladığında devam ettim. "Eğer önemli birşey olursa mektup yazın, baykuşunuz beni bulacak."

Bunu söylemek ve söylememek arasında kaldığımdan birkaç saniye duraksadım. Bir sonraki toplantıda planları öğrenebilirlerdi. "Toplantı bu kadar. Grindelwald'ün mektubu ulaştığı gün tekrar bir toplantı olacak. Kendinizi hazırlayın. Çıkabilirsiniz."

Onlar odayı terk ederken masaya odaklanmış, Gellertdan gelecek yanıtı düşünüyordum. Her kalede kimsenin bilmediği tüneller vardı, Nurmengardda da olmalıydı.

"Valeria" Maven'ın kısık sesini duyduğumda bakışlarımı ona çevirdim. Odada sadece o ve ben kalmıştık. "Gellert'a tam olarak ne yazdın? Kendini tehlikeye atmanı istemiyorum."

"Buna tehlike denemez, sadece hayatım üstüne ufak bir kumar oynuyorum." Maven başını iki yana salladı. Elimin üstündeki sıcaklıkla, elleri ile bakışlarımı kısa bir an elimi desteklercesine tutan eline çevirdim.

"Kendine zarar verecek birşey yapma Valeria. Unutma, her yara fiziksel değildir. Bir ağabey veya yoldaşının tafsiyesi olarak gör bunu."

Bir cevap vermediğimde elini çekti, sandalyesinden kalktı ve reverans yapıp çıktı. Evet, en yakın arkadaşımdı ancak o gün teklifimi kabul ettiğinden beri ciddiyet sınırını aşmıyordu.

O gece boyunca, o toplantı odasında düşüncelerim ile yalnız başıma kaldım, kımıldamadan oturdum. Gözlerim siyah toplantı masasına odaklanmıştı, zihnim ise ruhumdaki yaralara.

Okuldan dolayı bölümler kısa, elimden geldiğince uzun tutmaya çalışıyorum.

Oy ve yorumlarınızı unutmayın!

EŞİT - TOM MARVOLO RİDDLE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin