ihanet

601 57 9
                                    

İyi okumalar!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar!

"İçti mi?" Diye sordum Matthew Flint'e. "İçti kraliçem. Dilediğiniz an onu getireyim." Başımı salladığımda Flint, Astrid'i getirmek için odadan çıktı.

"Sorgu için istekli olan var mı?" Birkaç kişi gözlerini kaçırırken birkaçı da gözlerini hevesle bana çevirdi. "George. Sorgu için uygun sorular düşün. Zamanın kısıtlı." George Carrow başını salladı. "Siz nasıl isterseniz kraliçem."

Beş dakika geçmeden toplantı odasının kapısı açıldı ve içeriye Matthew ile onun sürüklediği Astrid girdi. "Bak sen şuna... Birde gelmemek için direniyor ha?" Diye mırıldandım. "George, ona istediğin lanetleri uygulamakta özgürsün. Biri hariç." O laneti hepsi biliyordu. Kedavra laneti yasakdı. Astrid'in ölümü bu kadar kolay olmayacaktı.

Matthew kızı sandalyesine bağladığında George ayağa kalkıp ona yaklaştı. "Adın ne?" İksiri test etmek amaçlı sorduğu bir soruydu. Astrid dudaklarını birbirine bastırsa da kendine engel olamıyordu. "Astrid." Dedi zorlandığı belli olan bir sesle.

"İhanet ettin mi?" George'un sesi oldukça katı ve sinirli çıkmıştı. "Evet. Bu doğru olandı." Dedi Astrid. Sinirle dişlerimi sıksam da ifademe yansıtmayarak izlemeye devame ettim.

"Kime çalışıyorsun?" Astrid bu soru için oldukça direnmeye çalıştı, dudaklarını hirbirine bastırdı ama iksir etkisiyle konuştu. "Leonard Spencer-Moon'a çalışıyorum. O gerçek bir lider."

George bir çakı hareketiyle Astrid'in yanağında uzun bir yara açarken ben sinirle karışık alayla güldüm. Gerçek lider Leonardmıymış... Geçen bakanlığa baskın yaptığımızda korkudan tir tir titreyen büyücü bakanı? Bu oldukça komikti.

"Kes sesini sürtük." Dişlerinin arasından konuştu Geoege. "Ne kadar şeyi haber verdin? Ona neler anlattın?" Dedi sesini yükselterek. Kendine hakim olmakta zorlandığı belliydi.

"Kraliçenizin kim olduğunu biliyor. Yakında sizi almaya gelecek. Hepinizi." Diyerek kahkaha attığında ayağa fırladım. Astrid'in yüzüne bir yumruk geçirdikten sonra dişlerimi göstererek gülümsedim. "Bakalım çok sevdiğin bakanın senin cesedinin parçalarını tanıyabilecek mi?"

Astrid'in yüzü korkuyla gerilirken arkama döndüm. "Okula döndün ve eşyalarınızı toparlayın. Size bir diploma lazım değil, size lazım olan şey yanımda bir koltuk olacak. Yanımda olduğunuz sürece her türlü maddi ihtiyacınızı karşılayacağım."

Herkes hızlı bir şekilde evden çıktı. Tek kalan ben olduğumda ise Astrid'e verdiğim son sözü tuttum. Toplantı salonu onun kanı ve bedeninin parçaları ile renklenirken kanını bir mürekkep gibi kullandım ve duvara bir yazı bıraktım.

EŞİT - TOM MARVOLO RİDDLE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin