taç

512 48 6
                                    

İyi okumalar!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar!

Oy ve yorumlarınızı unutmayın.

"

Herkes hazır mı?" Saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım. "Öyleyse, gidiyoruz." Malikaneden çıkıp cibardaki daha küçük bir eve gittik. Bakanlığa giden, Rex ayarlamıştı, şöminenin önünde durduğumda duvardaki saate baktım.

"On dakika sonra gelin. İlk konuşmayı yalnız yapacağım." Aaron itiraz etmeye çalışsa da kendimi koruyabileceğimi bildiğinden susmak zorunda kalmıştı. Şöminenin içine, ateşlerin arasına girip mırıldandım. "Bakanlık."

Alışık miğde bulantısı ve sıkışma hissi bir saniye sürmüştü. Geldiğim şömineden çıktığımda daha önce geldiğim bakanlığın giriş avlusundaydım. Asamı ağzıma tutarak konuştuğumda sesim bakanlık binasında yankılandı.

"Tik-tak. Zaman doldu..."

Beş dakika sonra karşımda bakan ile elli kadar büyücü ve cadı vardı. Onların arasında Asher'ın başını eğerek selam verdiğini görmüştüm. Hâlâ elimde duran asamı cübbemin cebine koyarak karşımdaki kalabalığa baktım.

"Demek bu kadar çalışanın kaldı. Yazık olacak." Gülerek söyledeğim şey bakanın tiremesini sağlamıştı. "Yakalayın!" Öne hamle yapan on kadar seherbazı zihin gücümle dondurdum. "Seni uyardım bakan." Birkaç adımla ona yaklaştığımda olduğu yere korkuyla sabitlenmişti.

"Seni uyarmıştım. Kim olduğunu umuesamam demiştim. Demek ki dinlenmiyormuşum." İfadesiz bir suratla gözlerinin içine baktım. "Bunca ölümün ve yıkımın bir oyun olduğunu mu sanıyorsun? Sizin için oyun mu bu?"

Dişlerimi göstererek sırıttım. "Bu oyunun yaratıcısına kafa tutmak nasıl bi'şey? Eminim ne kadar aptal göründüğünüzün farkında değilsiniz." Bakan korksa da bunca çalışanı önünde kendini tutmaya çalışarak komuştu. "Bu kadar eğitimli seherbaza tek başına karşı gelmezsin."

Sehebazlarda gözlerimi gezdirdim. "Bu ne ki?" Rahatsız edici bir gülümsemeyle bakana baktım. "Koca bakanlık benim güçlerim yanımda basit kalır."

Daha yeni zihnimle durdurduğum seherbazlar cansız bir şekilde yere düştüğünde korkuyla bakışlarını onlara çevirdiler. Başka birşey demeden sömineler açıldı ve her şömineden gümüşler çıkmaya başladı. Yaklaşık 30 gümüş şimdi arkamda duruyordu.

"Ve emin ol bakan, onlar beni yalnız bırakmaz ama bu gidişle sen yalnız kalacaksın." Rex'e baktığımda öne çıkarak önümde durdu ve reverans yaptı. "Kraliçem." Ardından Rex'i tekrarlayan yirmi beş kadar bakanlık çalışanı önümde eğilip arkadaki gümüşlere katıldı.

EŞİT - TOM MARVOLO RİDDLE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin