GÜMÜŞ

1K 72 9
                                    

Kraliçe'nin işareti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kraliçe'nin işareti.
(Bıçağı asa olarak şey edin.)

Valeria Andrea Rosewood'un bakış açısından

Zihnim bir türlü hazmedemiyordu. Bir yanlışlık olduğunu seziyordum ancak görünende bir yanlışlık yoktu. Hayır... Büyük bir yanlışlık vardı. Dudaklarımız birleşmişti ve bu çok yanlıştı. Biz çok yalnışdık. O da ben de aşk ve sevgi duygusunu hissedemezdik. İstesek de yapamazdık bunu, yalnızca kendimizi kandırırdık. O iksirli bir kalbe sahipdi, bense lanetli.

Geri çekilirken yumduğum gözlerimi araladım. Elimi elinden çektim ve geri adım atarak aramıza bir mesafe koydum. "Şatoya geri dönelim." Yüzümde gezinen gözlerini gözlerimde sabitledi ve başını salladı.

İkimiz de malikaneden çıkarken sessizdik. Malikanenin arazisinden çıktığımızda elimi uzattım ona. Elimi tuttuğunda ise ikimizi o çıkmaz sokağa cisimledim. Asamı kapıya uzatarak büyüyü mırıldandım ve taş geçit açıldı. Önden ben girdim tünele. Onun sessiz adımlarla arkamdan geldiğini biliyordum.

Herşey çok karışıktı. Geldiğimden beri herşeyi çok karıştırmıştım ve toparlamakta zorlanıyordum.

İlk olarak Grindelwald'ü çıkarma kararımı sorgulamaya başlamıştım. Ne kadar söz verse de adamın hizmetinde adamları, sözüne güvenen bir kesim halk vardı. Sözümü tutup onu Nurmengard'dan çıkaracaktım elbette ancak başka bir hapishaneye kapatacaktım. Hiç değilse sözümü tutmuş olurdum.

İkinci olarak ise Dumbledore büyük bir sorundu. En kısa sürede onu ortadan kaldırmalıydım. Bazı şeyleri bildiği kesindi ve fazla bilgisi ona zarar vermemi sağlıyacaktı.

Üçüncü olaraksa Riddle konusunda kafam karışıktı. Yeşil gözlerini gördüğümde kalbimde bir acı oluştuğunu inkar etmeyecektim. Bunu yapmak aptallık olurdu.

Bunun yanında bu acının bir tür his olamayacağını biliyordum ve ona göre davranmalıydım.

Onun yanında da Riddle'ın beni manipüle etmeye çalıştığını biliyordum ancak bazen o kadar içten davranıyor gibiydi ki... İçten davranıyor olmasını dilerken buluyordum kendimi.

Bazen gerçekten duygu barındırıyordu gözleri, sanki gerçekten seviyor gibi bakıyordu bazen. Ancak o da sevemezdi. İksirli kalbi kanıtlıyordu bunu.

Hadi diyelim ikimizde birbirimizden etkileniyoruz. Bu sefer de farklı taraflarda olmamız engeldi bize. Romeo ve Juliet miydik biz Tanrı aşkına! Beynim bazen saçma düşüncelerde boğuluyordu.

EŞİT - TOM MARVOLO RİDDLE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin