Day: 143, but I still 4 3

4

Day: 47

Artık alıştım.

Senin gün içinde bana selam vermelerine, kütüphanede arada yanıma gelip zorlandığım soru olduğunda çözmeme yardım etmene, bazenleri de müzik odasında benden yardım istemene alıştım.

Artık seni görmek bu kadar acıtmıyor, ama beni hatırlamıyor gibi davranman acıtıyor.

Neden?

Neden beni hatırlamıyorsun?

Ya da neden öyle davranıyorsun?

Değişmişsin, fazlasıyla değişmişsin. Neyin var bilmiyorum ama bu değişimin iyi olduğunu sanmıyorum.

Neden hala Jiwon'la berabersin onu da anlamıyorum, sen aldatan insanlardan nefret edersin.

Gerçi bana yaptığının bu olduğunu düşünürsek Jiwon'la güzel bir çift olmanız mantıksızlığını yitiriyor.

Beni aldatmış olsan da seni seviyorum.

Sikeyim ki hala seviyorum.

Case 143, I love you

"Min!" Seungmin kulağındaki kulaklığı kenara çekip arkasındaki Jisung'a baktı. "Artık dünyadaki en sevdiğim insan olduğuna karar verdim." hafifçe gülüp büyüğünün yanına oturmasını izledi.

"Sınavlar yaklaşıyor diye demiyor da..."

"Ne alaka? Çok kalbimi kırdın şu an." Jisung hafifçe öksürdü. "Her neyse, kimya çalışalım." Seungmin onun uzattığı kitabı kendi önüne çekti.

"Benden bir yaş büyüksün ama hala yardım için götümün dibinde dolaşıyorsun."

"Üst düzey zeki olman benim suçum mu?"

"Sus, hangi konuda zorlanıyorsun?"

"Ee... Şey..." Seungmin sıkkın bir nefes verdi.

"Sınav konularını göster bana." Jisung sevinçle gülümseyip ona kitabın kapağına yazdığı konuları gösterdi.

İkisi orada ders çalışırlarken Chan da uzakta, yanındaki Minho'yla beraber oturmuş sözde ders çalışıyordu.

Karşı masasındaki ikiliyi izliyordu.

"... Hyung!" hafifçe başını çevirip Minho'ya baktı. "Neden beni dinlemiyorsun?"

"Dalmışım, üzgünüm."

"Kime bakıyordun-" Seungmin'i gördüğünde bir süre duraksadı. "Siktir..." Chan da ona baktı.

"Tanıyor musun?" Minho hafifçe öksürerek boğazını temizledi.

"Hayır, sadece uzak durman gereken birisi olduğunu biliyorum. İkiniz de okulda kendi sınıf seviyelerinizde birincisiniz ve seni aşağı çekmek için her şeyi yapabilir. Çok fazla ortak iyi olduğunuz alanlar var, o çocuk yakın olmaman gereken birisi." Chan mırıldandı.

"Konuştuğumuzda hiç kötü birisi gibi davranmamıştı..." Minho iç çekip onun yüzünü kavradı.

"Channie Channie Channie... Bizden başkasıyla konuşamazsın, başarılarını kıskanan çok fazla insan var ve birçoğu seni kullanacaklar. O çocuk da öyle, sana zarar verecek. Onu aklından çıkar, sadece biz varız." Chan bir süre sessizce Minho'yu izledi.