3

108 25 12
                                    

Day: 43

Canım yanıyor.

Her gün aynı ortamlarda bulunmamıza rağmen seni istediğim gibi öpemiyorum, istediğim gibi yanımda tutamıyorum.

Çünkü bana gülümseyip sınıftan ya da kütüphaneden çıktığın anda o kızın yanına gidiyorsun, onun elini tutup benimle yapmanı istediğim şeyleri onunla yapıyorsun.

Canımı sen yakıyorsun.

Sana söz verdiğim üzere 100 gün kaldı, sonra seni unutacağım.

Umarım seni unutmama izin verirsin, tıpkı senin bana yaptığın gibi.

Sen beni unutsan da ben seni seviyorum.

Case 143, I love you

"... Proje zamanı geldiğinde kura çekeceğiz, şimdilik çıkabilirsiniz." Seungmin neredeyse uyuyakalmış olduğu yerden, Hyunjin'in omzundan, başını kaldırıp yorgun bir şekilde eşyalarını toplamaya başladı.

"Uykun varsa taşıyayım sırtımda seni?" Hyunjin'in söylediğiyle ona ters bir bakış attı.

"Siz çıkın isterseniz, ben size sonra yetişirim."

"Emin misin?"

"Bebek değilim Jisungie, eminim çıkın hadi." Jisung emin olamasa da omuz silkip kapıya yöneldi, onun arkasından gitmeden önce Hyunjin Seungmin'in saçlarını karıştırmıştı.

İkilinin ardından Bayan Yo da sınıftan çıktığında Seungmin çantasını sırtına atıp ayağa kalkmıştı ki duyduğu sesle duraksadı.

"Hey..." bakışları yanına yaklaşan Chan'ı buldu. "Senden bir yardım isteyebilir miyim?" Seungmin iç çekti.

"Gerçekten yakamı bırakmayacak mısın..? Ne istiyorsun?" Chan elindeki gitarı gösterdi.

"Bir şarkı üstünde çalışmam lazım, yardımcı olur musun diyecektim. Bir süredir tüm çalma becerilerimi kaybettim de..." Seungmin reddetmek istese de Chan'ın bakışlarını görünce farkında olmadan başını salladı.

Önceden tanıdığı Chan böyle değildi, henüz yeni tanışmış olsalar bile insanlardan yardım isterken ya da onlarla konuşurken bu kadar çekingen olmazdı.

Sanki fazlasıyla uysal birine dönüşmüş gibiydi.

Chan ona genişçe gülümsedi.

"Teşekkür ederim, eğer söz yazmaktan anlıyorsan sözleri de kontrol eder misin?" Seungmin arkadaki sandalyelerden birine oturdu.

"Sözleri nerede?" Chan sandalyeye bıraktığı kağıtları alıp ona uzattığında Seungmin kağıtta yazanları okumaya başladı.

"Genel olarak insanları asla tamamen tanımamızın, kişiliklerini en ince ayrıntısına kadar bilmemizin imkansız olduğunu anlatmak istedim." Seungmin yandaki sıradan bir kalem alıp kendi çantasından da kağıt çıkardı ve bir şeyler not almaya başladı, Chan da sessizce onu izledi.

"Bazı sözleri böyle değiştirsen daha iyi olur." elindeki defteri ona verdiğinde Chan defterde yazanları okudu.

"Vay canına... Bu kadar hızlı yazabilmene mi şaşırsam yoksa anlamlarının bu kadar güzel olmasına mı bilemiyorum, cidden yeteneklisin." Seungmin sadece burukça gülümsemekle yetindi.

Day: 143, but I still 4 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin