Day: 143, but I still 4 3

8

Day: 72

Hala aklımda.

O günden beri pek konuşmadık, konuşamazdık çünkü.

Çünkü sen beni aldattığın sevgilinle hala çıkıyor olmana rağmen beni öpmeye çalıştın, duygularımı hiçe sayarak tekrar bana doğru bir adım attın.

İşte bundan fazlasıyla nefret ettim.

Seni öpmeyi ben de istiyorum ama yapamayız Chris, biz artık sevgili değiliz.

İkimiz de birbirimizi unutmalıyız, devam etmeliyiz.

Gerçi sen beni unutalı çok oldu, 143 gün kuralı sadece bende işliyor sanırım.

Seni sevmekten yorulsam da seni seviyorum.

Case 143, I love you

Ders çalışmaktan başı ağrımaya başladığı için Seungmin gerileyip yüzünü avuçladı.

Chan ile yaşadıkları o küçük olay yüzünden kaç gündür kafası fazla doluydu, beyni adeta sulanıyordu.

Ders çalışamıyordu bir süredir, o gün de önemli bir sınavı vardı ve o sınavdan tam puan almak zorundaydı.

Yüksek değil, tam puan almalıydı.

Ailesine okul birinciliğini koruyacağına dair söz vermişti ve bir sınavdan düşük not alması demek bir başkasının kendisinden daha yüksek not alarak önüne geçmesi demekti, Seungmin bunu göze alamazdı.

Stresli bir biçimde saçlarını geriye yatırdığı sırada omzunda bir el hissedip başını çevirdi ve yanındaki Changbin'e baktı.

"Yardıma ihtiyacın var mı?" derin bir nefes verip başını salladı.

"Seni çok güzel tersleyebilirdim ama şu an buna harcayacak enerjim yok." Changbin yavaşça onun yanına oturdu.

"Derslerine yardım etmeden önce sanırım sana mental olarak yardımcı olsam iyi olur." Seungmin dikkatlice onu izlerken Changbin iç çekti. "Chan bir şey anlatmıyor ama aranızda bir şeyler geçtiği belli, sürekli seni görmek için etrafa bakınıp duruyor. Neler oldu?" Seungmin kollarını istemsizce kendine doladı.

"Beni öpmeye çalıştı." Changbin duraksadı.

"Ne?"

"Üst kattaki müzik odasındaydık ve piyano çalmasına yardım etmek için yanına oturmuştum, ben ona bir şeyler anlattıktan sonra bana seslendiği için başımı ona çevirdim. Çok yakınımda duruyordu, hyung cidden... Burnum onunkine çarpacaktı neredeyse. Ve sonra öpmek için daha da eğildi, ben de... O kızı sevdiğini söylediği dudaklarıyla beni öpmesini istemedim, bu yüzden geri çekildim hemen." Changbin derin bir nefes alıp yüzünü sıvazladı.

"Bu hyung gerçekten kafayı yedi..." bir süreli duraksamanın ardından tekrar ona baktı. "Min, biliyorum bunu istemek biraz bencillik oluyor ama lütfen Chan hyungdan uzaklaşma olur mu? Ona biraz zaman ver, kaza yüzünden kafasını toparlamakta sorun yaşıyor. Seninleyken bizim yanımızda olduğundan daha rahat oluyor, izin ver biraz huzurlu hissetsin." Seungmin bakışlarını ellerine indirdi.

"Onun nesi var hyung? Neden hatırlamıyor gibi davranıyor? Neden kendisini aldatan eski sevgilisiyle hala çıkıyor ve neden... Neden beni tanımıyor?" Changbin onun saçlarını okşadı.