Evett ikinci özel bölümümüz de geldi kaldı birii. Sonuncu için çok heyecanlıyım, hadi bakalımm.
Bolca yorum yapınn tamam mı?
×××××
"Esir, yemekleri hazırladın mı?" diye içeriden Beyza'nın sesi geldi. Etleri kaba toplarken elimin tersiyle alnımdaki teri sildim.
Kafamı bahçe tarafa çevirirken, "Hazırladım, getiriyorum." dedim. Hem etleri, hem de hazırladığım yemekleri tepsiye toplayarak mutfaktan çıkıp bahçeye doğru ilerledim.
Alisa ve ben iki sene önce evlenmiştik. Şimdi benim 22 onunsa 25 yaşı vardı. İyice büyüyorduk. Alisa şimdiden stajerlik yapmaya başlamıştı bile. Bense dedemin şirketlerinden birinde çalışabilmek için işletme okuyordum ki, artık son seneme gelmiştim bile.
Bahçeye çıktığımda Beyza yanındaki Kayla ile birlikte mangalı yakmaya çalışıyordu. Ama becerememiş, her yeri toz dumana katmıştı.
Benim geldiğimi gördüğünde gözlerini kapatarak kafasını çevirdi ve elindeki yelpazeyi sallamaya devam ederek, "Ya gelip şuna bakar mısın? Bu yanmıyor." dedi.
Elimdeki tepsiyi Kayla'ya verirken derin bir nefes aldım. Biraz sonra Alisa ve diğerleri gelecekti ama biz hâlâ bir şey yapamamıştık. Onun elinden yelpazeyi alıp, onu karısına doğru ittim.
"Tamam sen geç otur şurada, Kayla'ya yardım et ben yaparım bunu." dedim.
Bana kafa sallayarak Kayla'ya doğru ilerledi. Şiş mangal yapacaktık, Azerbaycan usulü. Bunu bana burada yaşayan bir Azerbaycanlı erkek öğretmişti. İsmi Aslan'dı. Onu da bugün buraya davet etmek isterdim ama çoktan Bakü'ye geri dönmüştü.
Kayla ve Beyza etleri şişe geçirirken Kayla, "Heyecanlı mısın?" diye sordu.
Ateşin biraz daha harlanması için kömür atarken dudaklarıma bir gülümseme kondu. "Yani, sonuçta hayatımda ilk kez bu duyguları deneyimliyorum."
"Güzelim, sen içeriden salatalığı getirir misin?"
Kayla etleri bırakırken onun dediğine kafa salladı. Onların şişe geçirdiği etlerden alarak mangalın üzerine bıraktım.
"Acaba Kayla ile biz de mi sizin gibi yapsak?" diye sordu bir anda. Gülümseyerek ona döndüm.
"Siz daha bir senedir evlisiniz." diye cevapladım onu.
Bana bir tane daha şiş uzatırken omuz silkti. "Ne fark eder? Olamaz mı?" diye sordu.
Gülerek, "Olabilir canım, neden olmasın." dedim ben de.
Kayla ve Beyza bizim düğünde tekrar görüştüler. Ester'den bir evet alamayan Beyza rotayı Kayla'ya çevirmişti ki, iyi ki de öyle yaptı. Şu an 1 senelik evlilikleri vardı. Ne yalan söyleyeyim, Kayla buna bakmaz diyordum ben. Beyza fazla ayran gönüllü biriydi. Çabuk aşık olup, çabuk unutuyordu. Tek gecelik ilişkiler gibi tek gecelik hoşlantıları vardı.
Ama o da beni şaşırttı. Kayla ile birlikte olduktan sonra tamamen adam olmuştu. Tam bir hanımcı tipiydi.
Kayla salatalığı alıp gelirken, "Eren'le konuştun mu? Ne zaman geliyorlar?" diye sordu.
Pişmiş olan etleri çevirirken kafamı iki yana salladım. Heyecandan arayamıyordum bile. Çok heyecanlıyım ama onların eve gelmesini bekliyorum.
Beyza cebinden telefonu çıkarırken, "Arayayım mı?" diye sordu.
Birkaç saniye düşündükten sonra kafamı evet anlamında salladım. Gerçekten merak ediyordum sonucu. Ben kafa salladığımda Beyza Eren'i arayarak telefonu kulağına yerleştirdi.