Sabah aniden birilerinin kapıya vurması ile uyanmıştım. Üstümdeki battaniyeyi yavaşça üstümden ittirdiğimde dışarıdan gelen yabancı sesler ile kaşlarım çatılmıştı. Hızla yerimden kalkıp Minho'ya bakmak için onun odasına doğru yöneldiğimde kapıyı hafifçe tıklatıp içeriye girdim. İçeriye girdiğimde beni karşılayan boş oda ile ne yapmam gerektiğini bilemeden perdeleri kapalı cama doğru ilerledim. Perdeyi hafifçe aralayıp dışarıya baktığımda kapıda ki seslerde kesilmişti. Minho'nun odası tam olarak kapının önünü görüyor fakat ben perdenin arasından baktığım için tam olarak her şeyi göremiyordum. Ufak bir risk alıp perdeyi biraz daha araladığımda görüş alanım iyice açılmıştı. Kapının önüne baktığımda gördüğüm Minho ve önünde ki üç diğer vampir ile hızla geriye çekilmiştim. Geriye çekilmem ile perde hareket etmişti. Kimsenin bunu fark etmemiş olması umuduyla hızla kendimi kapıdan en uzak olan odaya atıp kapıyı kilitlemiştim. Odanın tıpkı diğer odalar gibi perdeleri kapalıydı. Sırtımı kapıya yaslayıp yere çöktüm.
Bir süre sonra dış kapının açılma sesi ile Minho'yu duymuştum.
"Peki Jay sonra konuşuruz bunu"
"Eminsin değil mi Minho? Toplantılara katılmıyorsun bu aralar bu herkesin dikkatini çekiyor"
"Jeongin benim yerime geliyor ve merak etme her şeyi biliyorum."
"Peki, sonra görüşürüz"
"Görüşürüz"
Kapı kapandığında oluşan sessizlik ile derin bir nefes almıştım. Bir süre sonra oturduğum yerden yavaşça kalkmış, kapıyı aralayıp gözlerimi kolidora dikmiştim. Aniden önümde beliren beden ile ufak bir şok yaşasam da onun Minho olduğunu anlamam çok uzun sürmemişti.
"Beni korkuttun!"
Omuzlarını umursamaz bir şekilde aşağı yukarı hareket ettirdiğinde bende gözlerimi devirmiştim.
"O gelenler kimdi?"
"Bir iki vampir"
"Neden gelmişler?"
"Bir süredir toplantılara katılmıyordum onun için"
"Anladım"
Artık odanın kapısını tamamen açmıştım. Minho ile konuşmak beni rahatlatıyordu.
"Aç mısın?"
"Biraz"
"Gel hadi sana bir şeyler hazırlayalım"
"Peki"
°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°
(Jeongin)
Evden çıkıp yapılacak toplantı için büyük salonun bulunduğu saraya gidiyordum. Hyunjin Hyung çoktan büyük salona gittiğini söylemişti. Tabii ki gitmeden önce Seungmin'i Chan hyunga bırakmıştım. Seungmin ne kadar istemesede Chan'a güvenebileceğini söylemiştim ki öyleydi. Chan hyung kesinlikle güvenilir birine benziyordu. Minho hyung onu seviyorsa kesinlikle öyleydide.
Saraya yaklaştığımda etraftaki vampir sayısı gittikçe artmıştı. Toplantılar bu aralar oldukça sıklaşmış ve konular derinleşmişti. Bu olay ne kadar normal görünse de oldukça şüphe uyandırıcıydı da çünkü kral toplantılara olduğundan geç katılıyor ve toplantı bittikten sonra ortalıkta genellikle görünmüyordu ayrıca toplantı süresi boyunca da oldukça çelişkili ve net kararlar vermemiz gereken soruları ortaya atıp kendine net bir cevap arıyordu fakat bunu tam olarak neden yaptığını bilmiyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BLOOD AND GROUND
FanfictionHan Jisung kendi halinde bir çocuktu. Ailesi ile fazlaca problemleri olan Jisung geçimini sağlamak için yarı zamanlı olarak bir markette kasiyerlik yapıyordu. Fakat kim bilebilirdi ki o gün akşam saatlerinde markete giren yabancı yüzünden kendini fa...