♧°10°♧

513 65 121
                                    

"NE SİKİM DÖNÜYOR BURADA!"

Aniden ön tarafımızdaki kısımdan gelen ses ile üçümüzde oraya dönmüştük. Gördüğüm kişi ile kaşlarım çatılırken hiç bir şey duymamış olmasını umuyordum.

"Aptal Lama? Senin burada ne işin var?"

"KES SESİNİ! ÖNCE BENİM SORUMA CEVAP VERİN!"

Hyunjin'in, Jeongin'e bağırması üzerine hızla yerimden kalkıp yakalarına yapışmıştım. Yakalarından tuttuğum an sırtını yan tarafımızdaki büyük raflardan birine yaslamış ve gözlerimi gözlerine dikmiştim. Kırmızı parlak gözlerinde ki sinir ve öfke benimkiler ile neredeyse eş değerdi.

"Sana kardeşime sesini yükseltme hakkını kim verdi Hwang Hyunjin!"

Ben kelimelerimi sıralarken o da bir yandan ellerini yakalarındaki ellerime getirmişti. Elleri ile ellerimi ittirmeye çalıştığında daha da sinirlenmiş ve onu yere doğru fırlatmıştım. Yaptığım hareket ile afallasada ayakta kalmayı başarmış ve tırnaklarını belirgin hale getirip savunmaya geçmişti.

"HER ŞEYİ DUYDUM! BÜYÜCÜ TAPINAĞINI NEDEN ARADIĞINIZI, NELER YAPTIĞINIZI, VE BU YAPTIKLARINIZA KİMLERİN DAHİL OLDUĞUNU HER ŞEYİ DUYDUM!"

Söylediği şeylerden sonra gözleri masada duran kitaba kaymış ardından da hemen kitabın başında dikilen Chan'a dönmüştü.

"APTALSIN SEN CİDDEN APTALSIN HYUNJİN!"

Jeongin'in ani çıkışı ile herkesin odağı ona dönmüştü. Jeongin hızlı adımlarla Hyunjin'in önünde durduğunda yumruklarını sıkıyor aynı zamanda da derin derin nefesler alıp veriyordu. Ben Jeongin'in ne yapacağını beklerken Hyunjin'in aniden masada duran kitaba doğru yaptığı hamle ile gözlerim kocam açılmış ve kendimi kitabın olduğu yere atmıştım. Fakat Hyunjin kitaba ulaşamadan Jeongin, Hyunjin'i güçlü bir şekilde kolundan tutup öbür tarafına doğru fırlatmış Chan ise kitabı hızla olduğu yerden çekmişti. Hyunjin nefes nefese yerden kalkarken gözleri tamamen Jeongin'in üzerindeydi.

Bir süre sadece Jeongin'e baktıktan sonra tam üstüne atladığında Hyunjin'i bileğinden yakalayıp tekrar sabit konuma getirdim.

"Aklından bile geçirme!"

"YETER BU KADAR OYNAYACAĞINIZ OYUN! ORTADA BÜYÜK BİR MESELE VAR VE SİZ KAVGA EDİYORSUNUZ!"

"Chan o her şeyi duydu! Ne bok yemeyi düşünüyorsun?"

Chan yavaşça yerde duran Hyunjin'in yanına doğru ilerlemiş ardından tam önünde durup elini ona uzatmıştı. Hyunjin başta tereddüt etsede Chan'ın elini tutmuş ardından ayağa kalkmıştı. Ayağa kalktıktan sonra üstünü sirkeleyip önce Chan'a ardından da Jeongin ve bana bakmıştı.

"Seninle bir anlaşma yapalım Hwang Hyunjin"

"Anlaşma mı?"

"Aynen öyle"

"Ne anlaşması bu?"

Chan hafifçe Hyunjin'e gülümsemiş ardından bana bakıp arkasındaki koltuğa oturmuştu.

"Sen bizim sırrımızı sakla ve bize yardım et biz de kralı tahtından indirelim"

Hyunjin'in kaşları çatıldığında Chan'ın kesinlikle bir şeyler bildiğini anlamıştım. Hyunjin'in huyuna gitmeye çalışıyordu.

"Sende istemez misin? Bak bu yönetimden ne tür sıkıntılar çektiğini, ailenin bu yönetime nasıl kurban gittiğini, kardeşin Hwang Yeji'nin nasıl öldüğünü ve bunların sorumlusunun sadece yönetim olduğunu çok iyi biliyorum"

"Sen... sen ne saçmalıyorsun!"

"Hükümete olan öfkenin farkındayım. Kütüphanede sadece hükümrt hakkında bilgi edinmek için gece gündüz kitaplar okuduğun, araştırma yaptığının da farkındayım."

BLOOD AND GROUND Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin