Bölüm 39

432 99 79
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın canlarım.
                ★İYİ OKUMALAR ★               

Kar etrafı beyaza boyamıştı ama ben kardan adam dahi yapmak istemiyordum.Annem ve babam o kar tanelerinin altında yatıyordu.Her gün okul çıkışı gizlice anne ve babamın mezarlarının yanına gidip üstünde ki karı temizler ve üşümesinler diye ateş yakardım.

Okulda yaptıklarımı anlatır ve halamla amcamın yanında çok mutlu olduğumu söylerdim.Eğer onlara doğruyu söyleseydim üzülürlerdi.Bu yüzden hep mutlu taklidi yapardım.

Bir gün okulun son dersi boştu bu yüzden biriktirdiğim harçlıklarımla markete gidip muşamba almıştım.Çok mutluydum,artık anne ve babamın mezarlarının üstünü örtebilecektim.Mezarlığa vardığım zaman mezarın etrafında takım elbiseli birkaç adam vardı.Mezarın yanına gittiğimde hepsinin gözleri benim üzerimdeydi.Aralarından biri neden tek başıma burada olduğumu sordu.Annemle babam burada dedim.Onlara annemi tanıyormusunuz dediğim zaman arkadaşlarıyız demişlerdi.Muşambayı gördükten sonra bana onunla ne yapacağımı sordu ve bende söyledim.Güldü,ardından yanındaki korkunç adam ona bakınca gülmeyi bıraktı.

Onlar üşümezler çünkü onlar cennetteler ama sen hergün buraya gelirsen hasta olursun ve ailen üzülür dedi.

Teşekkür ettim ve oradan uzaklaştım.

Sadece çocuktum ve ailemin katilinin yanı başımda olduğundan haberim dahi yoktu.

★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★

Vücudumda ki yanıklar uyumama izin vermiyordu.İki kez işkence görmüştüm,tabiki yapan Marina'ydı.Son olaydan dolayı aşırı sinirlenmiş olacak ki ısıtılmış demirle dövmüştü beni.İlk başlarda her ne kadar çığlık atmayıp acımı saklamak istesemde yapamamıştım,ben bağırmıştım.Nefret ediyordum kendimden.Bunca yıl güçlü olduğumu sanıyordum ama değildim,güçsüzdüm ve bu durum canımı sıkıyordu.Ağlamak,çığlık atmak istiyordum ama bunu yapamazdım.Çığlıklar boğazımda düğümlenmiş.Haykırmak isteyipte sustuğum her saniye boğazım dahada acıyordu.

Atlas'ı tam karşımda ki hücreye koymuşlardı.Muhtemelen Marina bunu sırf vicdan azabı çekeyim diye yapmıştı.Onun durumu benimkinden çok daha kötüydü,vücudunun yüzde doksanı morarmıştı.Defalarca kez kırbaçlamış olacaklarki derisi parçalanmış ve kıyafetleri kana bılanmıştı.Yinede bana bakarak sanki hiçbir şey olmamış gibi gülümsüyordu.Ona ölmek istemiyorum dedim.Bunu beni öldürmelerinden korktuğum için değil buradan kaçmak istediğimi belirtmek için söyledim.Bende,bende ölmek istemiyorum diye ekledi.

Tırnaklarımla duvarı çiziyordum,çok fazla uzamışlardı.Bazen aklıma saçma sapan şeyler geliyor ve gülmeye başlıyor ardından ağlıyordum.Duygularım birbirine girmişti.Tırnağımla elimi kaşıyor ve kanatıyordum.Acı veriyordu ama hoşuma gidiyordu.Bir şey hissetmeyip boşlukta kalmaktansa acı çekmek daha iyi bir fikir gibi geliyordu.Deliriyordum ve bunun farkındaydım.

Atlas'tan ses çıkmıyordu,sanki işkence görmeye alışık gibiydi,belki de gerçekten alışıktı.

Kapı açılmış ve içeriye silahlı birkaç kişi girmişti.Yüzlerine bakarak gülümsedim.

-Yinemi işkenceye gidiyoruz,size birkaç tavsiye vereyim mi?
Sizin yöntemler baya eskidi yeni yöntemler daha fazla can yakıyor.

Sessiz kalmaya devam ediyordu, götürülen kişi sadece ben değildim aynı zamanda Atlas'ta arkamdan ilerliyordu.Normalde ayrı ayrı işkence görürdük bu yüzden sanırım başka bir haltlar dönüyordu.

İşkence odasına değilde başka bir odaya doğru ilerliyorduk.Bizi götüren kişilerin durmasıyla bizde durduk.İçeri girdiğimizde Marina ve bilmediğim iki kişi daha vardı.Marina her zaman ki gibi gülümseyerek bana bakıyordu.Azını yırtmak istiyordum.

Gölge BahçesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin