10.Bölüm

77 7 0
                                    

Yıldız Şehri ( akademi)

Sonunda Yıldız şehrine geldim, derslerin başlayacağından dolayı çok fazla da Kanlı Lotus da duramazdım.
(Bu arada bazı yerlerde karanlık Lotus yazmışım. Yeni fark ettim.)

Şu an ise ne mi yapıyordum. Başımda öğrenci seçmelerinde tanıştığım Ella ve Samara'yla oturuyorum.

Ella'nın çenesi galiba beni öldürücek. Akademi ise nasıl bir yer miydi? Koskocaman bir şato,  taşların süslü motiflerle düzenlendiği bir yer. Normalde olsa çok hoşuma gidebilecek bu yer haklım her an aklıma geldiğinde burayı yerle bir etmek istiyorum.

"Lavinya sen beni dinliyor musun?"
Ella'nın bana seslenmesiyle oturduğum sıradan ona doğru yüzümü çevirdim.

"Ne demiştin ki."

"Sen gerçekten beni dinlemiyorsun, neyse şu an buna trip atardım ama şuan daha önemli bir konumuz var."

Ella'nın heyecanlı halini görünce büyük ihtimalle saçma sapan bir şey söyleyeceği düşüncesiyle başımı onu onaylar biçimde salladım.
"Biliyorsun biz başlangıç sınıfıyız ama yan sınıfımızda olan A sınıfında kral ve kraliçenin çocukları olacakmış. Bence kraliçenin oğlu çok yakışıklı. Ben zaten kraliçeye hayranım. Ve kızının da kraliçeye çok benzediği söyleniyor ay çok heyecanlıyım."

İşte şimdi ilgimi çekmeye başladın Ella.
Biraz da hevesli gözükmeye çalışarak.

"Aa öyle mi ne kadar güzel desene belki prens ve prenses ile karşılaşırız. "

Prensimiz Erlig ve prensesimiz Ahter çok iyi insanlar olduğu söyleniyor.
Acaba bize nasıl davranırlar, belki bizim yüzümüze bile bakmayabilirler ama ben yine de çok heyecanlıyım
Prens ile karşılaşmak bile beni heyecanlandırıyor.

Ella'nın dediklerine yan taraftan Samara. "Niye bu kadar heyecanlanıyorsun ki Ella. Şunu unutma, her insan her zaman iyi yüzünü göstermez. İyi görünen kötü, kötü görünen ise iyi olabilir. Sırf prens diye bu kadar tepki vermen sence normal mi?"

Samara'nın sözlerini tiye bile almayan  Ella yeniden prensten bahsetmeye başlayınca, Liyana'nın dikkatini ise bir şey  çekmişti.

Normalde prens ve prenses özel bir eğitimle eğitim alırken neden halk kesiminin arasına iniyor.
Gerçi A sınıfı hak kesimi sayılmasa da yine de haktan kesimlerin yükseldiği insanlar içinde oluyorlar.

Yeong "Bence kraliçe ve temsilcileri bir şeyler karıştırıyor olmalı ,daha dikkatli olmamız gerekiyor."

"Ben de böyle düşünüyorum Yeong ayrıca birden zihnime konuşmayı da bırak, korkutuyorsun."

"Ne yapayım konuşmadan önce pişt pişt mi yapayım."

"Tamam tamam bir şey demedim say."

Neyse nasıl olsa kraliçenin oyunları illaki bir gün ortaya çıkacak, bakalım bizi neler bekleyecek.
Birden kapının açılmasıyla bütün ilgim kapıya doğru yöneldi.

Kapıdan içeri giren kişiyi gördüğümde kalbimde bir sızı hissettim sanki. Simsiyah gözlerinin derinliği beni en kuytu köşelere itti. Nedense içimde bir his kapının orada duran adamın kahverengi saçlarını okşamak istedi. Ah böyle saçma düşünceler düşünmemem gerekiyor, önemli bir amacım var silkelenmem gerekiyor.

Arkamdaki birkaç kız hemen konuşmaya başladı.
"Ay ne yakışıklı çocuk değil mi. Buralı değil gibi acaba ay sen kalksan mı ,yanıma oturur belki deyip arkadaşını yan sıraya ittirdi.

Çocuk işte hiç kimseyi gözü görmüyordu sanki. En arka sırada oturan bir erkeğin yanına oturdu. (Lavinya'nın yanına oturacağını düşünmüştünüz değil mi?)

Arkamdaki kızların konuşması kırmızı pelerinli , sarı saçlı genç birinin sınıfa gelmesiyle son buldu.

Merhaba arkadaşlar, ben bitki bilim hocanız Penelope, bu sene beraber ders işleyeceğiz.
Hoca tam yeni bir sözü başlayacaktı ki kapı  açıldı. Kapıya doğru döndüğümde ise hiç beklemediğim biri karşımdaydı. Onun burada ne işi vardı.

Sizce gelen kim?
Yeni gelen çocuk nasıl sizce?
Nasılsınız iyisinizdir inşallah. Bu aralar dersten başımı kaldıramadığımdan dolayı bu bölümü birazcık geç attım.
Sizde ne var ne yok nasıl koşuşturmaların içindesiniz.

KANLI LOTUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin