24.Bölüm

82 7 1
                                        

Yorum yapıp ,yıldıza basmayı unutmayın lütfen.

Ama bu cümlelerin hepsi bana ait ve bu zehir de bana ait .
Samara'da anlamış olacak ki endişeli bir şekilde yüzüme bakmıştı.

"Biz şimdi ne yapacağız peki. "
Gerçekten ne yapacağımı bilmiyordum. Ders o kadar da önemli değildi ama bu hırsız prensese haddini bildirmek istiyordum.

Samara'ya baktığımda Samara'da bana bakıyordu. Yüzünden pek anlaşılmasa da endişeli olduğunu anlıyordum.

Aslında odamdaki gizli bölmede ilaç olmasa da çok güzel zehirler ve panzehirleri vardı.
Eğer onları alabilirsem en azından zehri tanıtmış olacaktık. İlaç içinde bir şey düşünürdük illaki.

Sıranın bize gelmesine sadece iki öğrenci kalmıştı . Bu kadar kısa bir sürede yurda gidip gelemezdim.
Aslında görünmezlik üzerine ustalaşmış olsam da ışınlanma üzerine çok fazla ustalaşamamıştım. Güçlerim tam olarak geri gelmemişti.
Ama Yeong Ruhani bir hayvan olduğu için ve gücü şu an yerinde olduğundan odama ışınlanıp zehri alıp bana getirebilirdi.
Yeong'u çağırmam için sınıftan çıkmam gerekiyordu. 
Samara'ya dönüp ben halledeceğim dermişçesine kafamı emin bir şekilde sallayarak, hocanın yanına gidip lavabo için izin aldım.

Koşarak boş bir sınıf aramaya başladım. Ne yazık ki bütün sınıflar doluydu. Aklıma lavabo gelince koridorun sonundaki lavaboya koşarak gittim.

Çok şanslıydım ki lavabo boştu hemen Yeong'la iletişim kurmaya çalıştım ama hiçbir türlü cevap vermedi.

Kim bilir nasıl bir belaya soktu başına ah Yeong.

Yeong'dan ümidi  kesince siyah kolyeyi ovalayarak ve Camen'i çağırmak için büyülü sözleri söylemeye başladım. Tam o anda ensemde tüylerimi diken diken edecek bir nefes hissettim.  Ensemi yakıp geçen bu sıcaklık günah kadar tatlı cehennem ateşi kadar yakıcıydı.
Arkamdaki sıcak nefes sanki daha da olabilirmiş gibi iyiden iyiye kendini hissettirmeye başlayınca cehennem ateşinde yandığımı hissettim sanki.

Arkamdaki kişi kollarını belime sararak kafasını boynuma gömüp derin derin nefesler aldı.

"Seni yüzyıllarca sabırla bekledim. Şimdi yanımdayken ,benden ayrısın. Bu ne kadar dayanılmaz biliyor musun."

Sesini duyduğumda arkamdaki kişinin Erlig olduğunu anladım. Aslında garip bir şekilde ilk geldiğinden beri enerjisinden mi ya da hissettirdiği duygulardan mı bilmiyorum.
Ama başından beri arkamdaki kişinin Erlig olduğunu biliyordum.

Bu adam benim için çok tehlikeliydi. Bana hiç tatmadığım duyguları yaşatıyordu. Kalbim çok hızlı bir şekilde atıyor, onun yanındayken rahatlıyordum. Sanki hiçbir sorunun, hiçbir derdim yokmuş gibi hissediyordum.

Yoksa o sınıftaki çocuk gibi bu da mı benim üstümde büyüsünü kullanıyordu.
Ama eğer öyle bir şey olsaydı Yeong bu adamla ilgili o cümleleri kurmazdı. Demek ki sadece ismini bildiğim bu adamın kim olduğunu biliyordu.

Erlig'in nefesini boynunda daha çok hissedince hafifçe başımı kıpırdattım. Neden bilmiyorum ama buradan gitmek istemiyordum. Hatta hareket etmek bile içimden gelmiyordu.

Erlig bu sefer boynumdan başını kaldırıp saçlarımın arasına kafasını  gömüp,

"Senin kokun aklımı başımdan alıyor. Bir an bile seni yanımdan ayırmak istemiyorum katunum."

(Eski Türkçede sevgili için kullanılan güzel bir kelime varsa yazın arkadaşlar.)

Sonunda kendime gelip Erlig 'in kollarından ne kadar istemesem de çıktım.
Sanki sarhoş gibiydim neden böyle hissetmeye başladım. Bir an önce kendime gelmem gerekiyordu.
Amacımdan asla sapamam ,benim hayatım halkımın intikamına adandı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 24, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KANLI LOTUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin