12.BÖLÜM

93 6 0
                                    

Herkese iyi okumalar dilerim yazım yanlışları varsa kusura bakmayın lütfen.
Eğer bölümü beğenirseniz sol alttaki yıldıza rica etsem basar mısınız.

Ölüm Listesi
Elizabeth (kraliçe)
Thomas (kral)
Ava ( konsey üyesi)
Ember (konsey üyesi)
Tatum(konsey üyesi)
Luke (konsey üyesi)
Harold(konsey üyesi)

"Liyana bunu yapmakta kararlı mısın?"

"Tabii ki de kararlıyım Yeong. Hepsi yaptıklarının cezasını verecek hadi başlayalım değil mi?"

Zifiri karanlıkta ilerlemeye çalışıyordum, hem uygun saatin gece yarısı olduğuna karar verdim.

Odamın penceresini açıp aşağı atladım. Koridorun sonunda olduğum için odam ormana bakıyordu. Atlarken biraz zorlansam da hiç ses çıkarmadım.

Okulu nedense Yıldız sarayı'nın hemen yanında kurmuşlardı. Belki de herkese hakim olmak için ya da hiç kimseye güvenmiyorlar ve her olaya kendi gözleriyle şahit olmak istiyorlar.

Gözlerimi kapatıp havayı içime çektiğimde ise mis gibi kan kokuyordu.

Gerçi daha kokmuyordu ama birazdan en büyük katliamlarımdan biri gerçekleşecekti.

"Yeong , ne tarafta odasına çıktı mı?"

"Hayır Lavinya daha odasına geçmedi. Şu an hala çalışma odasında."

"Anladım. Yeong artık kolyeye gir ve ne olursa olsun asla çıkma."

Yeong'a, bu sözleri söylemem aslında beni durdurmaması içindi.

Çünkü içimden artık kötü ruh Lavinya  çıkacaktı. Aslında o hep benimleydi sadece bastırıyordum.

Eğer beni zorlamasalardı kötü ruh da çıkmayacaktı ama onlar beni bu hale getirmedi mi zaten.

Yavaş yavaş Yıldız sarayı'na ilerlemeye başladım. Askerleri gördüğümde ise sessizce Bir sütünün arkasına saklandım.

Önümde 2 sütun ve büyükçe bir ikili kapı vardı. Askerleri görünmeden burayı atlatmam gerekiyordu. Yerden taş alıp tam tersi yönüme gelecek şekilde taşı attım.

Askerler taşın sesini duyunca hemen sesin geldiği yere doğru gittiler.

Ben de o arada  kapıdan içeriye aktım.

5 katlı ve aynı bir labirente benzeyen saray gerçekten kafa karıştırıcıydı , tabii bilmeyenler için.

Eski zamanlarımda bu saraya geldiğimde bu sarayın mimarisini çok severdim .
Bu yüzden her bir yerini ezberlemiştim. Hatta kimsenin bilmediği gizli geçitleri bile.

Şu an ise giriş kattaydım , tam ortada uzun bir merdiven ve her bir yanın ve etrafında tablolar asılıydı ve tabii birçok oda.

Etrafı incelediğimde istediğim tabloyu bulmuştum, tablo çok eski görünmesine rağmen isteselerde tabloyu kaldıramazlardı , çünkü tablo daha doğrusu resim duvara çizilmişti. Önümdeki insan portresinin gözlerine aynı anda basınca sol tarafında bulunan duvar açılıyordu.

Portrenin gözlerine basıp kapıyı açıp içeriye girdim. İçerisi zifiri karanlık ve ağlarla kaplanmıştı elimde küçük bir ateş yakıp ilerlemeye başladım. İkinci kata gelince kulağımı kapıya da yayıp ses olup olmadığına baktım.

Ses olmadığını anladığımda ise kapının yanında bulunan kolu indirdim ve kapağı açıldı.

Dışarı çıktığımda kurbanımın giyinme odasında olduğumu anladım.

Saraydaki odalar kraliyethanesi dışında genelde tek tip odalardı. Büyükçe bir giyinme salonu ,çalışma odası ,yatak odası ve banyosu vardı . Sessizce elbiselerin arasından çıkıp.

KANLI LOTUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin