8.Bölüm

94 9 3
                                    

"Daha bir gün bile olmadı neden beni çağırıyorsun,sana o taşı asla vermemeliydim."

Zaten sinirlerimin tepesi attığından dolayı sesim biraz sinirli bir tonda," kes ihtiyacım olması çağırmazdım herhalde."

Camen'in bana kötü kötü baktığını gördükten sonra kendime biraz gelip. "Tamam bak öyle değil gerçekten büyük bir sorunum var."
Camen burnumu işaret ederek.

"Senin burnuna ne oldu kan akıyor."

Camam böyle deyince elimi burnuma götürdüğümde kan hala durmamıştı ama azalmıştı.

Neyse kan çok önemli değil, bak sana anlatacaklarımı dinle. Camen'e gördüğüm değişik rüyaları anlattım.

"Anlattıklarına göre rüyadaki kişi ruh eşini hiç görmemiş ama onu arıyor ve hissediyor.

Sen rüya alemindeyken başka bir boyuta ya da başka bir yere ruhunun geçmesi ihtimali var mı?"

Ama bunu söylerken sanki bana soru sormuyor da düşünüyor gibiydi. Sonrasında birden gözlerinde sanki bir ışık parıldadı, bana dönüp" buldum bu senin ruh eşin olabilir ama yine de güvenemeyiz.
Belki de senin ruh enerjini hissedip seni denemek amacıyla senin rüyana girmiş olabilirler.
Sonuç olarak her şeyden tam olarak emin değiliz bunu sadece gelecek gösterecek yeni bir rüya görürsen beni yine mutlaka çağır ayrıca yumurtayı neden ateşin yanında tutuyorsun."
"Yumurtaları sıcak bir ortamda tutmak gerekmez mi? Ayrıca benim enerjime ihtiyacı var dedin o yüzden yanımdan ayırmamaya çalışıyorum."

"Sana verdiğim siyah kolyenin içine koy. Ben neden sürekli aptallarla uğraşmak zorundayım. "

Diyerek ortadan kayboldu.

Ay ben seni çok istiyorum çünkü. E baştan söylesene yumurtayı kolyeye koyabilirsin diye sen söylediğinde ben mi yapmadım.
Bir de bana aptal diyor kendine baksın önce hıh.

Evet tribimizi de attığımıza göre rahat bir uyku çekebiliriz artık.
Yumurtayı ellerime alıp, kolyenin içine gönderdim.
Fosur fosur uyuyan tembel Yeong'a baktığımda ise bu kadar sese nasıl uyanmadı hayret ediyorum .

Bir de bana ne diyordu, ben her şeyi duyarım belli oluyor.

Yeong'un birden bana cevap vermesiyle yerimden sıçradım.

Homurdanarak ,"tabii ki herşeyi duyarım ama senin saçma sapan işlerin yüzünden güzelim uykumu bozamayacağım.
Deyip kıçını bana çevirir şekilde yattı.乁⁠ ⁠˘⁠ ⁠o⁠ ⁠˘⁠ ⁠ㄏ

Neden hayatımda bir tane bile düzgün insan yok.

Ben insan değilim, artık daha fazla konuşmasan da uyusam.ฅ⁠^⁠•⁠ﻌ⁠•⁠^⁠ฅ

Tamam be sustum. Ben de ateşin yanına geçip Yeong'un karnına kafamı koydum.
İykide uyuyayım dedim, beni rahat bırak sana, çekil üstümden. "Deyip beni üstünden atmaya çalıştı ama sadece çalıştı, atamadı.(⁠ ⁠ꈍ⁠ᴗ⁠ꈍ⁠)

"Ama senin tüylerin çok güzel,çok rahat izin ver uyuyayım. "

"Bir şartla izin veririm, uyandığımızda yine o keklikten hazırlayacaksın ama bu sefer 2 tane olacak ve ikisi de sadece benim.

"Aç gözlü tilki, insan bir tanesini de bana verir."

"Sen de unutkanlık mı var,demin dedim ben insan değilim." 🦊

Yeong'a onaylamayan bakışlar atarak , "iyi tamam be yapacağım rahat dur şimdi."

Sabah uyandığımda keklik avlayıp Yeong'a yedirmiştim.Anca doymuştu obur.

KANLI LOTUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin