7-Uyanma Vakti, Leiko!

104 86 2
                                    

Her yer, alevlerin coşkulu dansına teslim olmuştu. Kael, sonsuz bir ışık kadar güçlü parlayan gözleriyle, cehennemin tam kalbinde duruyormuşçasına, kırmızı ve turuncu tonlardaki alevlerle çevrilmişti.

Yeryüzü, bu dehşet verici manzara karşısında çaresizliğe kapılanların yardım çığlıklarıyla dolup taşıyordu. Ancak, bu çaresiz çığlıklara karışan bir ses, tüm yeryüzünü titreten bir yankı bırakmıştı. Ses öylesine şiddetliydi ki, her bir atomu parçalara ayrılmış, hava gözle görülür bir hale gelmişti. Sesin yankısı, yeryüzündeki her varlık üzerinde bir ürperti bırakarak kulaklarda çınlamıştı.

Sessizliği yaran bir çığlık, bir isyanın habercisi gibi yükseldi.

"KATİL!"

Sözler, nefret ve intikam dolu bir yankıyla çaresizlik içinde boğulan bu dünyada dalga dalga yayılmıştı.

Kael, korku ve panikle gözlerini açtığında, kendini sıcak yatağında bulmuştu. Rüyasının dehşeti hala zihninde yankılanırken, yavaşça yastığından kafasını kaldırdı. Pencerenin perdesi arasından içeri süzülen altın rengi sabah ışığı, odanın içinde yumuşak bir parıltı yaratıyordu. Bu huzur verici ışık, onun gerginliğini bir nebze olsun hafifletmişti. Fakat O çığlık, "KATİL!" diye bağıran o ses... Bu, kimdi? Neden ona hitap ediyordu? Ve neden bu kadar gerçek hissetmişti? Bu rüya, bir kâbustan fazlasıydı. İçinde hissettiği o boşluk, gittikçe büyüyordu.

Gözlerini kısarak ufka baktı. "Ne yaptım ben?" diye düşündü. Hafızasındaki boşluk, onu ağır ağır içine çekiyordu. Cevapları bulmadan huzur bulamayacağını biliyordu. Ancak herşeye rağmen devam etmek zorundaydı.

Sınıfın kapısı yavaşça aralandı ve içeriye adım atan Leiko'nun varlığı, anında dikkatleri üzerine çekmişti. Her zamanki gibi ciddi ve sertti. "Bugün, evrenin en eski sırlarına adım atacaksınız. Enerji... Hayatın özü, varoluşun temel taşı. Unutmayın! Onu kontrol eden, kainatın özüne dokunur."

Bir an durdu, öğrencilerin nefesini tutmuş olduğunu fark ettiğinde hafifçe başını eğdi ve devam etti."Evrenin her zerresinde dolaşan bu güç, doğru ellerde efsaneler yaratır. Yanlış ellerde ise kaos ve yıkım."

Ardından bir kaç adım atarak konuşmasına devam etti. "Önünüzde iki yol vardır. İlk yol, kendi içsel kaynağınızı keşfetmek, ona hükmetmektir. Buna 'Ki Enerjisi' deriz. Bu enerji, yaşamın damarlarındaki ateştir. Onu doğru yönlendirdiğinizde, bedeninizin sınırlarını aşar, gücünüzü ve hızınızı artırırsınız. Her darbede bir yıldırım, her adımda bir kasırga gibi olursunuz."

Sesi derinleşti, yüzündeki ciddiyet daha da sertleşti. "Ama unutmayın, Ki enerjisi sadece kas gücü değildir. O, ruhunuzun bir yansımasıdır. Onun sınırlarını genişletmek, ancak ruhunuzun derinliklerine inmekle mümkündür. Sadece iradesi çelikten olanlar, bu güçle varoluşun sırlarını çözebilir. Zihniniz zayıfsa, ruhunuz çelimsizse, bu güç size değil, size hükmeden bir fırtınaya dönüşecektir."

Leiko'nun sözleri, sınıftaki öğrenciler üzerinde derin bir etki bırakmıştı. Herkes sessizce dinliyor, onun söylediklerini dikkatle takip ediyordu. Leiko, anlatırken bakışları bir an durakladı. Derin bir nefes alarak, konunun daha derinlerine inmeye hazırlandı ve ardından kararlılıkla devam etti.

"İkinci bölüm! İçsel enerjimizi maddeleştirmeyi içerir. Kainattaki enerjiyle bir bağ kurduğunuzda, içinizde sonsuz bir güç kaynağı hissedersiniz. Her bir hücreniz, yıldızların ritmiyle uyum içinde atarken, evrenle bütünleşmiş bir bilinçle dolup taşar. Altı enerji kapınız aynı anda açıldığında, elementlerin her biri önünüzde eğilecek. Rüzgar, su, toprak, ateş... hepsi sizin hükmünüz altına girecek. Ama bu güç... bu kudret, herkesin erişebileceği bir şey değildir. Bu güce sahip olmak, yalnızca irade ile değil, aynı zamanda doğuştan gelen yeteneklerle de ilgilidir. Asterianın size bahşettiği enerji miktarı, kaderinizi belirleyecek. Bazılarınız bu güce asla erişemeyecek, bazılarınız ise onu ehlileştirip, elementlerin ötesinde var olacaksınız. Ve bu gücü..  Onu silahınıza aktardığınızda, ellerinizde tuttuğunuz her kılıç, her mızrak, birer ölümcül yıldırım, birer cehennem fırtınası haline gelecek. Biz bu tekniğe 'Shisui' diyoruz."

Jeager: Adaletin İki YüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin